3 Yıl önce bugün bir makale yazmıştım ve başlığı da “Şu Amerikan Böcekleri” idi..
O zaman Amerikan Ulusal Güvenlik Ajansı'nın (NSA) diğer ülke liderlerinin internet izlemeleri ve telefon dinlemeleri haberleri hep gündemde olduğundan.. Bizim ise devlet geleneğimizde öyle diğer ülkelere casusluk gibi bir maharetimizin bulunmadığından, bizim sadece birbirimizi dinlediğimizden bahsetmiştim.
Sadece Amerika mı; Başta İngiltere, İsrail, Almanya hatta Rusya gibi çoğu ülke pek meraklılar bu telefon dinleme, sosyal medya izleme, grup fotoğrafları inceleme vesaire vesaire..
Amerika yılda 70 milyon hatta daha fazla insanın telefonlarını otomatik olarak kaydediyor, hatta o cep telefonundan gönderilen belirli kısa mesajları bile kayıta alıyor. Elektronik ağ ve iletişim kaynakları da buna müsait.. Sadece teröristler olsa amenna, avlarının çoğu iş adamı, siyasetçi ve devlet adamları, diğer üst düzey insanlar.
Telefon dinleme meraklısı ülkeler aslında birbirlerini de dinliyorlar.. Ve bunun farkına vardıklarında da çekinmeden uyarıp, deşifre ediyorlar.
Yakın geçmişte Fransız Le Monde’nin Amerika’nın ülkelerinde telefonları dinlediğini yazınca, Fransa Dış İşleri bakanlığı ABD nin Paris Büyükelçisini Bakanlığa çağırıp basmıştı yaygarayı..
Yine İngiliz The Guardian gazetesi ABD nin 35 ülke liderinin telefonlarını sürekli dinlediğini ve bunların içinde Merkel’in de bulunduğunu ileri sürünce; Almanya Hükümet Sözcüsü yaptığı açıklamada "Elimizde Başbakan Angela Merkel'e ait telefonların Amerikan kurumlarınca dinlenmiş olabileceğine işaret eden bilgiler var" demiş ve Merkel de derhal Obama’yı arayıp resmi açıklama talep ederek uyarıda bulunmuştu.
Bu tür farkındalık ve uyarılar Meksika ve Brezilya gibi ülkelerde de vuku bulunca Amerika’nın ipliği pazara çıkmıştı iyice..
Oysa biliyor musunuz bu telefon dinlemeleri, uluslararası ilişkilerde “ülkelerin egemenliğine ve uluslararası güvenliğine saldırı” anlamına geliyor. Ve ne kadar iğrenç ve saygısız bir davranış biçimi aslında..
Tabii ki Fransız’ı, Alman’ı anında gösteriyor tepkiyi..
Obama’dan açıklama istiyor, Büyükelçileri çağırıp sorguya alıyor..
Şimdi Obama’nın suyu ısındı, ağalık bitti ve halkın arasına dönmesine saatler sayılı kaldı.
Yerine gelecek olanın da çok umurunda değil sanırım eski köye yeni adet getirmek.. Onun da görevi aynı; Amerikan derin devletinin önüne koyacağı projeleri, takvimine uygun şekilde tıkır tıkır yerine getirmek.. Kurulu çocuk oyuncakları gibi, tıkır tıkır..
Dönelim bizim ülkemize ? Hep bu conilere sataşacak halimiz yok ya..
İnanın bir Amerikan böceğinin tespit edilmesi halinde yapacağımız ilk iş, derhal üstünü örtüp kamufle etmektir herhalde.. Hatta bunu da milli bir görev gibi düşünüp, hiç gözümüzü kırpmadan kamufle ederiz.. belki korkudan, belki edilgenlikten belki de genlerimize ağır ağır aşılanan ezik duygulardan..
Kamufle etmeyiz mi ?
Bazen bazı şeylere görünenin ötesinde sorgulayıcı yaklaşırsanız, siz de “kamufle ederiz vallahi” dersiniz.. Dersiniz emin olun..
Bizde bir gelenek haline gelen ve aşina olduğumuz bu dinlemeler zaten hep ortada..
Maalesef ki böylesine hassas konuları dahi “çiçekti - böcekti sulandırmalarında” basının kucağına atarak 3-5 gün muhabbetini yapıp, sonra da unutup gidiyoruz.. Bir de şu “Eyvallah abi, lafı mı olur” türünden eziklik çekeriz ya hep.. Ve bunu da o dinlemeciler çok iyi biliyorlar, bundan da emin olun..
Oysa ne zaman ki bu edilgen / özgüvensiz havalardan sıyrılıp, haberleşme ağlarımız başta olmak üzere gerçekten “bağımsız bir ülke” oluruz; işte o zaman ancak, biz de kim olursa olsun açarız telefonu “heyy ! bilmem ne ülkesinin başkanı, haddinizi bilin, bir kez daha duymayalım bizim telefonlarımızı dilediğinizi, bu bir insanlık ayıbıdır ve savaş sebebidir ona göre.” deriz..
Deriz mi ??
Deriz tabii ki..
Bundan da emin olun.
Ve kalın sağlıcakla..
O zaman Amerikan Ulusal Güvenlik Ajansı'nın (NSA) diğer ülke liderlerinin internet izlemeleri ve telefon dinlemeleri haberleri hep gündemde olduğundan.. Bizim ise devlet geleneğimizde öyle diğer ülkelere casusluk gibi bir maharetimizin bulunmadığından, bizim sadece birbirimizi dinlediğimizden bahsetmiştim.
Sadece Amerika mı; Başta İngiltere, İsrail, Almanya hatta Rusya gibi çoğu ülke pek meraklılar bu telefon dinleme, sosyal medya izleme, grup fotoğrafları inceleme vesaire vesaire..
Amerika yılda 70 milyon hatta daha fazla insanın telefonlarını otomatik olarak kaydediyor, hatta o cep telefonundan gönderilen belirli kısa mesajları bile kayıta alıyor. Elektronik ağ ve iletişim kaynakları da buna müsait.. Sadece teröristler olsa amenna, avlarının çoğu iş adamı, siyasetçi ve devlet adamları, diğer üst düzey insanlar.
Telefon dinleme meraklısı ülkeler aslında birbirlerini de dinliyorlar.. Ve bunun farkına vardıklarında da çekinmeden uyarıp, deşifre ediyorlar.
Yakın geçmişte Fransız Le Monde’nin Amerika’nın ülkelerinde telefonları dinlediğini yazınca, Fransa Dış İşleri bakanlığı ABD nin Paris Büyükelçisini Bakanlığa çağırıp basmıştı yaygarayı..
Yine İngiliz The Guardian gazetesi ABD nin 35 ülke liderinin telefonlarını sürekli dinlediğini ve bunların içinde Merkel’in de bulunduğunu ileri sürünce; Almanya Hükümet Sözcüsü yaptığı açıklamada "Elimizde Başbakan Angela Merkel'e ait telefonların Amerikan kurumlarınca dinlenmiş olabileceğine işaret eden bilgiler var" demiş ve Merkel de derhal Obama’yı arayıp resmi açıklama talep ederek uyarıda bulunmuştu.
Bu tür farkındalık ve uyarılar Meksika ve Brezilya gibi ülkelerde de vuku bulunca Amerika’nın ipliği pazara çıkmıştı iyice..
Oysa biliyor musunuz bu telefon dinlemeleri, uluslararası ilişkilerde “ülkelerin egemenliğine ve uluslararası güvenliğine saldırı” anlamına geliyor. Ve ne kadar iğrenç ve saygısız bir davranış biçimi aslında..
Tabii ki Fransız’ı, Alman’ı anında gösteriyor tepkiyi..
Obama’dan açıklama istiyor, Büyükelçileri çağırıp sorguya alıyor..
Şimdi Obama’nın suyu ısındı, ağalık bitti ve halkın arasına dönmesine saatler sayılı kaldı.
Yerine gelecek olanın da çok umurunda değil sanırım eski köye yeni adet getirmek.. Onun da görevi aynı; Amerikan derin devletinin önüne koyacağı projeleri, takvimine uygun şekilde tıkır tıkır yerine getirmek.. Kurulu çocuk oyuncakları gibi, tıkır tıkır..
Dönelim bizim ülkemize ? Hep bu conilere sataşacak halimiz yok ya..
İnanın bir Amerikan böceğinin tespit edilmesi halinde yapacağımız ilk iş, derhal üstünü örtüp kamufle etmektir herhalde.. Hatta bunu da milli bir görev gibi düşünüp, hiç gözümüzü kırpmadan kamufle ederiz.. belki korkudan, belki edilgenlikten belki de genlerimize ağır ağır aşılanan ezik duygulardan..
Kamufle etmeyiz mi ?
Bazen bazı şeylere görünenin ötesinde sorgulayıcı yaklaşırsanız, siz de “kamufle ederiz vallahi” dersiniz.. Dersiniz emin olun..
Bizde bir gelenek haline gelen ve aşina olduğumuz bu dinlemeler zaten hep ortada..
Maalesef ki böylesine hassas konuları dahi “çiçekti - böcekti sulandırmalarında” basının kucağına atarak 3-5 gün muhabbetini yapıp, sonra da unutup gidiyoruz.. Bir de şu “Eyvallah abi, lafı mı olur” türünden eziklik çekeriz ya hep.. Ve bunu da o dinlemeciler çok iyi biliyorlar, bundan da emin olun..
Oysa ne zaman ki bu edilgen / özgüvensiz havalardan sıyrılıp, haberleşme ağlarımız başta olmak üzere gerçekten “bağımsız bir ülke” oluruz; işte o zaman ancak, biz de kim olursa olsun açarız telefonu “heyy ! bilmem ne ülkesinin başkanı, haddinizi bilin, bir kez daha duymayalım bizim telefonlarımızı dilediğinizi, bu bir insanlık ayıbıdır ve savaş sebebidir ona göre.” deriz..
Deriz mi ??
Deriz tabii ki..
Bundan da emin olun.
Ve kalın sağlıcakla..