Son kaç yılımız bu şehit sayılarını saklamakla, az göstermekle falan geçti..
Bilen var mı ?
Kimine göre 36 - 39, kimine göre 42 şehit..
Neticesinde daha da artmazsa sanırım 42 şehit ve 14’ü ağır 154 yaralı..
Daha iki katı olduğunu fısıldayanları da duymasak daha iyi..
Dile kolay söylemesi..
Evet, Beşiktaş’taki o menfur bombalı saldırının sonuçlarından bahsediyorum.
Ne saklıyorsunuz kardeşim Allah aşkına;
Toplum zaten yeterince infiale, dumura uğramış..
Aslında kimlere hizmet verdiği meçhul bir kısım basın organları, halen şehit sayısında, yaralı sayısında oynamakta; kanayan yaramızı hergün adeta bir burgu ile karıştırıp toplumsal hezeyana ateş koymaktalar..
Oysa saklanan o kadar çok şey var ki bu ülkede..
Nereden nerelere geldik ve daha da nerelere gideceğiz Allah’a emanet..
Terör örgütü hangisi imiş, kobanide ne haltlar yemiş, ülkeye nereden girmiş, köprüden ne zaman geçmiş, canlı bomba yeleğini nasıl giymiş…
MİŞ, MİŞ, MİŞ.. konuştukları hep bu MİŞ'Lİ GEÇMİŞ ZAMAN..
Tüm bunları TV den izlerken birden kendimi beyni pelteleşmiş bir “öküz” gibi hissetmeye başlıyorum artık..; Kaçan trenin ardından salak salak bakan, “vaah vaah !..” diye üzülen, hayıflanan kocaman bir öküz.. Böğrüne darbe almış gibi sızlayan zavallı bir öküz..
Onlar da böyle görüyor, böyle oyalıyorlar işte bizi..
Hiç düşünmüyoruz sanıyorlar; o ardından baktığımız trenin bir lüks kompartımanında göbeğini kaşıyarak, salyalarını akıtarak, ağzındaki puro’yu bir şempaze keyfiyle emerek “mesajı alan aldı..” diye böbürlenen, o “terör baronlarını” hiç düşünmüyoruz sanıyorlar..
İnsanın kendisini bir "öküz" gibi hissetmesi kötü, hele ki bir başkaları tarafından "öküz" gibi görüldüğünü hissetmek de çok ağır bir duygu..
İçimiz kan ağlıyor şehitlerimiz için ve biz kendimizi giden trenin ardından dumanlarına “möö” leyen bir “öküz” gibi hissediyoruz.. Ya da onlar, biliyorum ki öyle görüyorlar.. Gerçekten de çok ağır bir duygu bu..
Bırakalım artık bu “MİŞ.. MİŞ..” li avunmaları, tehdit savurmaları, lanetlemeleri..
Bırakalım da, şapkayı şöyle önümüze koyup bir şeyleri yeniden düşünmeye bakalım..
Ve ben de düşünüyorum..
Esasen “öküz” değilim ya..
Düşünüyorum ve tespitlerimi, iddialarımı da yazıyorum.
Buyrun okumaya devam o zaman;
Devletimizin temel görevi; sürekli şehitlerimizin arkasından ağıt yakmak ve teröriste hamasi intikam ilanları yapmak değil; o kanlı teröristleri "eyleme geçmeden önce" haber alıp, yok etmektir.. Devlet adamlarımız tarafından bu asli görev hiçbir zaman unutulmamalı, gündeme gelince de sorumluluğun üzeri örtülmemelidir.
Bu insanlık dışı bombacıların hakkından gelmenin tek yolu vardır;
O yol da, onlara bu görevi veren ve lojistik destek sağlayan kişi ve kurumların önünü kesmekten geçer..
En isabetli strateji, terörü planlayanın, azmettirenin daha ilk kıpırdanmasından itibaren haberinde ve farkında olmaktır.. Farkında olmak ve daha bir adım atılmadan engel olmak..
Bu yönden sorumluluk taşıyan unsurların başında “ülkenin istihbarat kuruluşları” gelir.. İşte bu konunun hiç olmazsa bundan sonra atlanmaması, devletimizin ilgili kademelerince sorgulanması ve gereğinin yapılması acil görünmektedir.
Biraz daha açık anlatırsak;
Ülkemizde yabancı birilerinin istedikleri gibi at oynatmalarına engel olması gereken istihbarat teşkilatlarımızın; özellikle Yahudi MOSSAD, Amerikan CİA ve İngiliz MI.6 olmak üzere devamında Alman BND, İranlı VAJA, Rus SVR ve bilmem ne gibi yabancı servislerden bir adım önde olmaları gerekir..
Şu hazin günlerde; devletimizin acilen tüm istihbarat teşkilatlarımızı gözden geçirmesi ve yakaladığı yabancı servis elemanlarını da sınır dışı etmesi gerekmez mi ?
Tespit edilen, aslında her biri bilinen tüm yabancı servis elemanları, derhal sınır dışı edilmelidir.
Ve istihbarat teşkilatlarımız teknik olarak daha fazla modernize edilmeli; insan kaynağı olarak da acilen gözden geçirilmeli, gerek görülen kısımları yenilenmeli, güçlendirilmelidir.
Ne zaman ki bunu başarırız; işte o zaman artık bu hain terör ve organize eden servislerin kanlı oyunlarını daha başından bozup, engellenmiş oluruz..
Oysa bu konuyu hiç tartışan yok maalesef..
Birileri hep trenin dumanlarını gösteriyor, ben de kendimi "öküz" gibi hissediyorum artık..
Hep aynı kanlı sahneler ve aynı "MİŞ.. MİŞ.." li hikayeler, avutmacalar..
Hep peşlerinden tehditlerle, intikam bağırmalarıyla ve sadece o ruh hastası sivrisinekleri vurmayla bir yere varamayız... Böyle giderse, bu itler aynı şeyleri yarın yine yaparlar.. Bir kez daha söylüyorum ki; teröre köklü çözümün temel yolu, bahsettiğim yabancı servisleri bertaraf etmekten geçer..
Umarım bu konuda daha isabetli politikalar izlenir;
Ülkemiz bu psikopatlardan ve ağababalarından en kısa zamanda temizlenir.
BURSA ARENA Gazetesi adına tüm Milletimize başsağlığı, Şehitlerimize rahmet ve yaralılarımıza acil şifalar diliyorum..