İnsan beyni not ettiği birçok şey gibi tadı, lezzeti ve kokuyu da unutulmayan birer bilgi olarak belleğine kaydediyor. Yıllar önce sevdiğimiz, keyif aldığımız bir tad ve lezzeti unutmadığımız, dinlediğimiz melodiyi hatırladığımız gibi..
Bazen dinlediğimiz bir şarkı yıllar öncesini hatırlatırız, hatta duygusallaşırız; bir parfümün, ya da daha doğal bir örneğiyle bir çiçeğin kokusu da aynen öyledir. Bir gülün, hanımeli ya da iğde ağacı çiçeğinin kokularını ya da benzerlerini düşünsenize; neyin gücü yeter ki onların insan hafızasında bıraktığı etkin izlere..
Tükettiğimiz bir yemekte, börek veya ekmekte bazen hatırlamaz mıyız o çocukluğumuz sofralarındaki tadı; bazen bir benzerini gördüğümüzde demez miyiz “tıpkı annemin pişirdiği gibi, mis gibi kokuyor” diye.
Belki de eski günlere özlemdir bazen bahane edilen. Bazen de tam eski bir anıyı gerçekten çağrıştırır o tadlar ve yine o mis gibi kokular.
Bunları yazarken rahmet ve özlemle hatırladım anneannemi.
Çok becerikli, sofrası hep açık, gelen misafirleri o sofraya oturmadan yemek yedirmeden göndermeyen, gönlü zengin anneannem.. Onun pişirdiği kekin tadını, kokusunu dahi bugün yakalayabilmek mümkün değil.. Çoğumuzun annesi, anneannesi de öyle değil midir..
O eski lezzet ve güzel kokuları özlemek mi aslolan, ya da o güzellikleri ortaya koyanlar mıydı en çok da özlenen.
Ve o şarkılar..
Yıllar sonra dinlediğimizde eskiye götüren, bir anıyı önümüze seren, bazen gözlerimiz dola dola dinlenirken, bazen de keyifle hatırlanan şarkılar.
Demiş ya birinde;
“Çoktan unuturdum, ben seni çoktan,
Ah bu şarkıların gözü kör olsun..”
Bazen unutulası veya hep hatırlanası anılara bir şarkıyla da dönüveririz.
Bir fotoğraf, bir yemek, bir koku, bir şarkı gibi yaşanmışlıklar, hafızamızda hep birer anı olarak saklanırlar.
Adı nostalji ise de, geçmişe özlemse de hep hatırlanası güzel insanlar, güzel anılar, güzel tatlar ve o mis gibi güzel kokular kalsın hayatımızda. Aklımıza her geldiklerinde şükranla yad edelim onları.
Güzel anılarımız biriksin ve bir vesileyle hatırladığımızda da yüzümüze tebessüm versinler.
Bütün sevgiyle, emekle pişirilen o mis kokulu ekmekler, yemekler, dinlenilen şarkılar, bakılan fotoğraflar, güzel anılar; her biri ilk önce anne ve babalarımızı hatırlatıyorlar.
Hiçbir ekmeğin tadı ve kokusu, babamızın evine getirdiği o taze ekmeğin tadının, kokusunun yerini tutmuyor.
Hasret ve rahmetle hatırladığım, hiç unutmayıp unutmayacağım canım babamla birlikte; Onun gibi gerçek babaların, babalık unvanını hak edenlerin "Babalar Günü" kutlu olsun..
Sevgiyle, saygıyla kalın.