BURSA ARENA / Haber Merkezi
Koronavirüs pandemisiyle mücadele etmenin ilk koşulu doğru beslenerek vücudun savunma mekanizması bağışıklık sistemini güçlü tutmak.
Türkiye Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçı Birlikleri Sektör Kurulu Başkanı Sinan Kızıltan, koronavirüse karşı beslenmenin önemli bir sağlık belirleyicisi ve immün sistemini etkileyen en önemli faktörlerden biri olduğunu söyledi.
“Sadece koronavirüs ve benzeri büyük salgınlarla mücadele ederken değil her daim bağışıklık sistemimizi kuvvetli tutmalıyız ki hastalıklara yakalanma riskimiz minimuma insin. O yüzden Dünya Sağlık Örgütü’nün de belirttiği gibi haftada 2-3 öğün balık tüketmeliyiz. Balık içerdiği kaliteli protein, kaliteli yağ, B1, B3, B6, B7 ve B12 ve yağda eriyen A ve türevleri, A vitaminin öncül maddesi beta karoten, D vitamini, kalsiyum, çinko, fosfor, potasyum, selenyum ve magnezyum gibi minerallerle güçlü bir antioksidan ve antiflamatuar etkiye sahip. Salgın süresince ibreyi değiştirecek vücut için gerekli birçok desteğin bir arada bulunduğu süper besinlerden biri.”
Omega-3 her derde deva
Kızıltan, özellikle yağlı balıkların içerisindeki yüksek miktardaki Omega-3’ün vücudumuz tarafından üretilemeyen, dışarıdan alınan ve yaşamsal fonksiyonların devam etmesinde etkin bir rolü olan doymamış yağ asitlerinden biri olduğunu sözlerine ekledi.
“Omega-3 metabolizmayı kuvvetlendirerek vücudun direncini artıran enfeksiyonlara karşı koruyan, kanser hücrelerini bloke eden, kolesterol, alzheimer, diyabet riskini düşüren, kardiyovasküler sistemi destekleyen, şeker hastalıklarından depresyona, göz sağlığından cilt ve saça kadar fayda sağlayan geniş kapsamlı bir işleve sahip. Beyin fonksiyonlarını güçlendirdiği için öğrenmeyi çabuklaştırıyor, hafıza ve dikkat yeteneğini geliştiriyor. Aynı zamanda kemik gelişimini desteklediğini de destekliyor. Bu yüzden anne adayları, çocuklar ve yetişme çağındaki gençler için de çok önemli. Omega-3 ihtiyacını doğal yollardan karşılamanın kolay olduğu bir coğrafyada yaşadığımız için şanslıyız.”
Bağışıklığın kalkanı balık
Balığın bir yandan doktora ilaca, antibiyotiğe mecbur kalmadan bedenin koruma kalkanına destek olurken diğer yandan da uzun süre tokluk sağladığından bahseden Sinan Kızıltan, “Kılçığı, kuyruğu, kafası da kalsiyum açısından zengin. Balığı beslenme rutinimize dahil ederek kaliteli, lezzetli, pratik, ekonomik ve sağlıklı bir öğün oluşturabiliriz. Düzenli tüketmeyi alışkanlık haline getirirsek gelebilecek her türlü salgına hazır oluruz.”
Vatandaş ucuza somon ve alabalık yiyecek
Kızıltan, Tarım ve Orman Bakanlığı öncülüğünde "Evde Hayat, Sofrada Balık" kampanyasının başlatıldığını, zincir marketlerde üç gün süreyle çipura ve levreğin maliyetine satıldığını aynı kampanyanın 15-16-17 Nisan’da Türk somonu, 20-21-22-23 Nisan’da alabalık için de yapılacağına değinerek, “Türkiye'den yılın ilk çeyreğinde 66 ülkeye 47 bin 670 tonluk su ürünleri ihraç edildi. 248,1 milyon dolar gelir elde edildi. Bu dönemde Hollanda, İtalya ve Japonya en fazla ihracat gerçekleştirilen ülkeler oldu. Hollanda'ya 37 milyon dolar, İtalya'ya 31 milyon dolar ve Japonya'ya 24 milyon dolarlık su ürünleri ihracatı gerçekleştirildi.” dedi