Ortada şöyle bir tablo var:
Nisan ortasında yeni anayasayı oylamak için sandığa gideceğiz. Milletin ne karar vereceği bilinmiyor. AK Parti cephesinde yapılan değerlendirmede “Evet çıkacağına kesin gözle bakmamak gerekiyor” görüşü hakim. Başbakan Yıldırım’ın endişesi de terör, işsizlik ve ekonomideki durum olarak öne çıkıyor.
Daha açık ifade ile şöyle diyebiliriz:
AK Parti milletvekilleri ve kurmayları referandumu “çantada keklik” olarak görmüyor.
“Çok iyi çalışılmazsa, AK Parti tabanı ikna edilmezse evet oyları da çıkmayabilir” deniliyor.
Şu ana kadar yapılan bazı kamuoyu araştırmaları var. Bunları değerlendirdiğimizde “evet” diyenlerin sayısı % 46 olarak görülüyor. Kararsızlar çok fazla. “Hayır” diyenlerin sayısı % 53 olarak değerlendiriliyor.
Bu noktada referandumun kaderini belirleyecek olan oylar kararsızlardan gelecek. Bunun için kararsızların “evet” için ikna edilmesi gerektiğine dikkat çekiliyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sahaya inmesi ile dengelerin değişebileceğini söyleyenler de var.
Ancak şu kadarını söylemek isteriz:
AK Parti seçmenin oy oranı % 49’dur. Ancak, bu oyların tamamının referandumda “evet”e döndürülmesi de düşünülmüyor.
1 Kasım’daki seçimde “ülkede istikrar olsun, ekonomik kriz olmasın, Türkiye beka sorunu yaşanmasın” diye AK Parti’ye oy veren bir kesim bulunuyor. Bunların oranı yüzde 9’a ulaşıyor. Bu kesimin Başkanlık sistemine karşı olduğu da ifade ediliyor.
Bazı AK Parti milletvekilleri “Bu kesim bilinçli oy kullanıyor. %49’luk oran içinde % 9’luk “hayır”cı varsa bu bizi zorlayabilir” görüşündeler. Bu durumda “evet”ci cephenin oylarının % 45-46 seviyelerde olabileceği görülüyor. Değerlendirmeler de bu oran üzerinden yapılıyor.
İşte bu noktada MHP’nin tabanından gelecek “evet” oylarının büyük önem kazandığı ortaya çıkıyor. Ancak, MHP içindeki ve tabandaki kaygılar da göz önüne alınacak olursa referandumda “evet” çıkmasının o kadar kolay olmayacağı da görülecektir.
Şimdi başa dönelim:
Bu referandum, bir genel seçim değil, Türkiye’nin bundan sonra nasıl yönetilebileceğinin şekillenmesinin halk oylamasına sunulmasıdır. Bu oylamaya gidilirken, Türkiye terör ve ekonomi açısından sıkıntılı bir dönem geçiriyor. Sandığa gidecek olanlar öncelikle bu konuları da göz önünde bulunduracak.
Bu arada Hükümet olanlar referandum boyunca ekonomi alanında bazı iyileştirmelere gidebilirler mi, mümkündür. Mutlaka önlemler alınacak, “evet” oylarının daha da yüksek çıkması için bazı açılımlar yapılacaktır. Bunların neler olaileceğini referandum boyunca hep birlikte göreceğiz.
Pahalılıktan ve geçim sıkıntısındak yakınanlar giderek artıyor. İşsizlik sorunu da etkili olabilir.
AK Parti’den Numan Kurtulmuş “Referandumda evet çıkarsa terör konusu da bitecektir” açıklamaları ile terörün de üstesinden gelinebileceğinin mesajlarını vermişti. Hatta, bu konu bir ara tartışmalara da neden olmuştu.
“Hayır” oyları sadece ana muhalefet partisi CHP’yi bağlamayacak. Ancak, CHP’nin çalışmaları, ikna edici tutumunun referandum boyunca kamuoyunu ikna için çok önemli olduğunun altını çizelim.
Yeni Anayasa değişikliğinin “tek adam” sistemini getireceğinden endişe eden sağ seçmen de bulunuyor. Bunların içinde AK Parti içinde de % 9 oranında bir oyun bulunduğunu daha önce belirtmiştik.
Özetle, referandumda “hayır” çıkması sadece CHP’yi bağlayan bir konu olmaktan çıkıyor. Bir partiye oy vermek anlamını da taşımıyor. Sandığa gidecek olanlar nasıl yönetilebilecekleri konusunda bir tercihte bulunacaklar.
İşte bu noktada yeni anayasa değişikliğine gidilen 18 maddenin neler içerdiği, neler getirip neler götürdüğü çok iyi anlatılmalıdır. Çünkü, yapılan istatiki açıklamalarda değişikliklerin neler içerdiğinin kamuoyu tarafından tam olarak bilinmediğini ortaya koyuyor.
Son olarak şunu ekleyelim:
Kürt kökenli vatandaşlarımızın referandumdaki tercihleri de dengeleri değiştirebilir.
necdetbuluz@gmail.com
www.facebook.com/necdet.buluz