ABD Başkanı Trump’un “Suriye’de güveli bölgeler oluşturacağız” açıklamasından sonra PYD konusu yine gündeme oturdu. Bugüne kadar Suriye’de PYD ve onun silahlı gücü YPG’ye her türlü yardım ve desteği sağlayan Amerika’nın bu unsurlara olan silah yardımlarını sürdürme kararı da dost ve müttefkimizin PYD’den vaz geçmeyeceğini gösteriyor.
Sorulan soru şu:
“Acaba PYD’liler mi güvenlik altına alınacak?”
Bizim “Terör örgütü PKK’nın Suriye uzantısı” dediğimiz, ancak müttefikimiz Amerika’nın “Suriye’deki kara ordumuz, terörle ilgisi yok” dediği PYD konusu öyle görülüyor ki, yeni yönetimle de işlerimizi zorlaştıracaktır.
Çünkü, Washington’dan yapılan açıklamalar ve gelen haberler, Trump yönetiminin de PYD unsurlarına desteği sürdüreceği yönündedir. Bugün bile Trump yönetimi PYD’ye silah desteğini sürdürüyor.
Geçmişte Kuzey Irak’ta yaşananların günümüzde Suriye’de yaşanması bizim etrafımızın tamamen çevrilmesi anlmına geliyor.
Körfez Savaşı öncesi Kuzey Irak’ta uçuşa yasak bölge ilan edilmiş, PKK burada kök salmış, Barzani kendi özerk bölgesini oluşturmuştu.
Suriye’de PYD ile geçmişte Kuzey Irak’ta başlatılan sistemin oluşturulması yönünde atılan adımlar ister istemez bizi rahatsız ediyor. Trump’un kafasında da böyle bir senaryonun olabileceği düşüncesi işi daha da sıkıntılı duruma taşıyabilir. Ankara’da şimdi bu konu masaya yatırıldı ve üzerinde tartışmalar da yoğunlaştı.
Amerika, PYD’den vaz geçmeyecek. Bugüne kadar Türkiye ile olan gerginliklere rağmen müttefikimizn bu konuda geri adım atmadığını da gördük. Trump yönetiminin de Obama’nın izinden gideceği görülüyor.
Astana’da yapılan görüşmelere Amerika katılmamıştı. Bunun nedeni olarak PYD unsurlarının Astana’ya davet edilmemiş olduğu söyleniyor. Amerika’nın da bu nedenle toplantıta katılmayarak tavır koyduğu iddia ediliyor. Bu gelişmelere bakacak olursak ABD’nin PYD üzerindeki etkisinin sürdüğünü de açık biçimde görmüş olmaktayız.
Şimdi kafalarda bir başka soru daha var:
“Rusya ile bahar havası yaşıyoruz. Suriye’de de IŞİD’a karşı ortak operasyonlarımız var. Rusya’nın PYD’ye bakışı nedir?”
Rusya “Suriye’de Özerk Kürt Bölgesi oluşturulmasını önermedik” diyor demesine ama, kapalı kapılar ardından da PYD’ye desteğini sürdürüyor.
Astana’da dağıtılan Suriye Anayasası taslağında “Kürtlere özerklik verilmesi ve kendi dillerini kullanması” yolunu açıyor. Astana’da ağırlanan Suriyeli muhalifler arasında PYD temsilcilerinin olduğunu da gördük.
Rusya bununla da kalmayıp, daha önce Moskova’da PYD’ye büro açılmasına izin vermişti. Bu büro kapatılmadı ve bugün de aktif olarak çalışıyor. Hatta bazı Rus uzmanlarının PYD ile birçok konuda ortak çalışma yaptığına da dikkat çekiliyor.
Bütün bunları alt alta koyduğumuzda Rusya’nın PYD unsurlarına bakışını değerlendirebiliriz. Amerika gibi, Rusya’da PYD’ye destek veriyor. İlişkilerini sınırlamadı. Böyle bir durum karşısında Rusya’ya ne kadar inanabiliriz?
Demek ki, bir çok konuda olduğu gibi, PYD konusunda da Rusya’ya güvenmemiz mümkün değil. Özetle, PYD konusunda ne Amerika ile, ne de Rusya ile aynı çizgide değiliz. Batı’nın da PYD’ye karşı Amerika’nın çizgisinde olduğunu da hemen ekleyelim.
İşin ilginç yönü de şu:
Suriye’nin Kuzeyinde Özerk bir Kürt bölgesini baştan bu yana istemeyen tek isim Esad’dır. Biz de bunu istemediğimzie göre Esad ile bu konuda görüş birliğimiz bütünleşiyor. Eninde sonunda 5 yıldır gitmesi için uğraş verdiğimiz Esad ile bu konuda anlaşmya varacak adımları da atacağız.
Rusya Esad’ı destekliyor. İran’ın da tam desteği var. Amerika ise Rusya’nın desteklediği Esad ile şu an herhangi bir dertlerinin olmadığını söylüyor. Suriye’de tek bir düşman olarak IŞİD’ı işaret ediyor. Bu gelişmeler Suriye’de Esad’lı günlerin devam edeceği yönünde önemli mesajlardır.
Bugüne kadar uyguladığımız yanlış Suriye politikalarını geride bıraktığımıza göre yeni politikalarda Esad ile işbirliğinin yeniden başlatılması ve buna da Rusya’nın arabuluculuk etmesi bu konuda önümüz açıyor.
necdetbuluz@gmail.com
www.facebook.com/necdet.buluz
PYD konusunda Rusya’ya güvenebilir miyiz?...
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.