Haftanın gündemine Suriye oturtuldu, böylece zam yağmuru tartışmaları geride tutuldu.
Pazar (6 Ekim 2019) günü akşamı Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ABD Başkanı Trump’un telefon görüşmesiyle başlayan Güvenli Bölge için ‘Barış Pınarı Harekatı’ sürecini Pazartesi günü içte ve dışta yapılan açıklamalar izliyordu.
ABD Başkanı Trump, Twitter hesabından art arda yaptığı paylaşımlarda şu ifadeleri kullanıyordu:
"Kürtler, bizimle savaştı ancak bunu yapmaları için onlara çok para ödendi ve teçhizat verildi. (Kürtler) Yıllardır Türkiye'ye karşı savaşıyorlar. Bu savaşı 3 yıl boyunca engelledim, ancak bizim için bu saçma, çoğu aşiret kaynaklı, sonu gelmez savaşlardan uzaklaşmamızın ve askerlerimizi eve geri getirmenin artık zamanı.”
Ancak Trump, birkaç saat sonra bu kez, "Daha önce de açık bir şekilde söylediğim gibi, tekrar ediyorum, eğer Türkiye benim müstesna ve eşsiz bilgeliğimle belirlediğim sınırların dışına çıkarsa (daha önce yaptığım gibi) Türkiye ekonomisini mahvederim" açıklamasını yapıyordu.
***
Trump’un ikinci açıklamasını yorumlayan CHP Sözcüsü Faik Öztrak, "Egemen güçler kızgın sobanın üzerindeki kestaneyi almak için Türkiye'yi maşa olarak kullanıyor… Gördüğümüz kadarıyla Saray ile ABD arasında bir uzlaşma, gizli anlaşma var. O da şudur; siz bizim belirlediğimiz bölgelere girin biz o bölgelerin yakınında olmayacağız ama biz de ne kadar cihatçı terörist yakaladıysak sizin sırtınıza bırakalım" diyordu.
ABD'li yetkililer ise, Suriye'de ele geçirdikleri yabancı DEAŞ'lIler ve ailelerinin toplam sayısının 10 bin civarında olduğunu, bu kişilerin, ABD güçlerince Deyrizor'da üs olarak da kullanılan El Ömer petrol sahası ile YPG/PKK, Kamışlı, Haseke, Malikiye, Tabka ve Rakka cezaevlerine tutulduğunu belirtiyordu.
Associated Press haber ajansı ABD askerlerinin Tel Abyad ve Resulayn'daki iki gözlem noktasından çekilme görüntülerini yayınlarken, bir üst düzey Türk yetkilinin, ‘Türkiye'nin operasyon için ABD'nin çekilmesini bekleyeceğini, bunun da bir hafta sürebileceğini’ söylediğini iddia ediyordu.
Gece yarısına doğru ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), ‘Türkiye'nin Birleşik Hava Operasyonları Merkezi tarafından Suriye'de Hava Görev Emri'nden çıkartıldığını, Türkiye'ye keşif ve gözlem bilgilerinin verilmesinin de durdurulduğunu’ açıklıyordu.
Pentagon Sözcüsü Yarbay Carla Gleason, AA muhabirinin "Bunun hava sahasını Türkiye'ye kapatmak anlamına gelip gelmediği"ne ilişkin sorusuna, "Teknik olarak bu anlama gelmese de bir hava unsuru Hava Görev Emri'nden çıkarıldığında söz konusu bölgede koordinasyonsuz uçması neredeyse imkansız hale geliyor" yanıtını veriyordu.
***
Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyine yönelik başlatmak istediği operasyona ilişkin Avrupa Birliği, Rusya, Almanya ve Birleşmiş Milletler başta olmak üzere dünyadan gelen açıklamalar birbirini izliyordu.
Birleşmiş Milletler’den yapılan açıklamada, ‘Türkiye’nin operasyondan bölgedeki sivillerin zarar görmeyeceğine ilişkin garanti verdiği’nin vurgulanması ise dikkat çekiyordu.
ABD Başkanı Donald Trump’ın, gecenin ilerleyen saatlerinde "Cumhurbaşkanı Erdoğan ile iyi bir ilişkimiz var. Suriye'de kimsenin tarafını tutmuyorum. Askerlerimizi evlerine döndürmek için seçildim" demesi Türk ve Amerikan diplomatları gülümsetiyordu.
Türk Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada "Türkiye, Fırat’ın doğusunu teröristlerden temizleyerek güvenli bölgeyi hayata geçirmekte kararlıdır." deniliyordu.
Milli Savunma Bakanlığı açıklamasında da, "TSK vatanımızın bütünlüğüne, devletimizin bekasına, 82 milyon vatandaşımızın huzur/güvenliğine yönelik tehdit/tehlike oluşturan tüm terör örgütlerine karşı asil milletimizin sevgisi, güveni ve duasından aldığı güçle ve 'Ölürsem şehit kalırsam gazi' anlayışıyla mücadeleye hazırdır" vurgusu yapılıyordu.
TBMM Başkanlığına sunulan ve ‘Irak ile Suriye'ye sınır ötesi operasyon düzenlemek için yurt dışına asker gönderme konusunda Cumhurbaşkanlığı'na tanınan yetkinin 30 Ekim’den itibaren bir yıl daha uzatılmasını’ isteyen tezkere ise Suriye tartışmalarının Meclise kaymasına vesile oldu.
Görüşme ve konuşmalarda tezkereye (HDP hariç) karşı çıkan yok, buna karşın AKP iktidarına yönelik eleştiriler ise pek çok.
***
Bütün bu gelişmeler yaşanırken Sırbistan’a resmi ziyaretini sürdüren Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sakin tavrı dikkatlerden kaçmıyordu. Erdoğan, davet edilmesi üzerine gideceği Washington’da Başkan Trump ile yapacağı görüşmenin Kasım ayının ilk yarısında gerçekleşeceğini açıklıyordu.
Sözün özüne gelince; Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Suriye harekatı nedeniyle Türkiye ayakta, bölge ayakta, ABD, Rusya ve AB ülkeleri pür dikkat kesilmiş vaziyette.
‘Söz konusu Vatan ise gerisi teferruattır’ diyen yurdumun güzel insanları ise, duasını askerinin arkasına salarak, zam yağmuru ve hayat pahalılığını sineye çekmiş bekliyor.
---
İYİ HAFTALAR
remzidilan_48@hotmail.com