8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar gününde yapılan açıklamalarda, her zaman olduğu gibi ‘kadın cinayetleri’, ‘kadına şiddet’, ‘cinsel istismar’, ‘iş yerlerinde mobing’ ve ‘ayrımcılık’ ön plandaydı.
Bu sorunların bire bir yaşandığı yerlerden biri de erkek egemen siyaset alanı. Bunu, verdiği örneklerle Meral Akşener ortaya koydu.
Akşener, lideri olduğu İyi Parti’nin TBMM Grup toplantısında (10 Mart 2021 Çarşamba), büyük olasılıkla birçok kadın politikacının başına gelenleri, kendi yaşadıklarını anlatarak, şöyle dile getiriyordu:
FOSFORLU MERAL ‘TAG’I
"Geçen hafta, (önünüze bakmayın, utanıyorsunuz biliyorum), Fosforlu Meral diye bir tag (tabela) çalışması yapıldı. (sosyal medyada)
Ama bu kadının nerden geldiğini, niçin geldiğini 5 yıl evvel yol yürüdüğümüz arkadaşlarımız bilirler.
Sayın Bahçeli, Konya’dan üst kurul delegelerini çağırdı ve orada bana Fosforlu Cevriye dedi. Konyalı çok genç 2 üst kurul delegesi bunu, tam da kastedildiği manada fahişe olarak algıladılar ve ağlayarak bana geldiler. Ben onlara, kasdettikleri gibi olmadığını izah etmeye çalıştım. Sayın Bahçeli’nin, 47 doğumlu sayın Bahçeli’nin, hepimizin geçmişte abi dediğimiz, ailemizi, çoluğumuzu çocuğumuzu emanet etme konusunda tereddüt etmediğimiz, etmeyeceğimiz sayın Bahçeli’nin o çok genç çocukların gözünde yerle bir olmaması için, Fosforlu Cevriye’nin fahişe olmadığını, sert, eli sopalı bir kadın olduğunu söylemek zorunda kaldım. Ben onu (Bahçeli’yi) korurken, gelen giden herkese kahkahalar içinde bunu söyledi tam bir yıl boyunca.
‘NESEBİ SAHİH OLMAYANLAR’ İFTİRASI
Sonra sistem yürümeye başladı, 19 Haziran’da bir kongre yaptık biz. O kongreden sonra, benim 9 aylık erkek torunuma, hem de nikâh şahidi olduğu oğlumun çocuğuna, (hadi insanlar anlamasın) 'nesebi gayri sahih' dedi. Bunu fark ettim vee birilerinin üstüne yıkıldım.
Sonra daha ilginç, Celal Adan isimli, bugün Meclis Başkanvekili olan, İstanbul milletvekili ve 50 doğumlu, buradaki birçok kişinin abisi sayılabilecek bu şahıs, döndü bana, Koray Aydın’a, Sinan Ogan’a, buradaki herkese, nesebi gayri sahih dedi. Yani bizlere ne dedi biliyor musunuz? Sizin analarınız belli, babalarınız belli değil dedi.
Bur ada bir şeye dikkat çekmek istiyorum ben. Bu nasıl bir şuuraltıdır, bu nasıl bir psikolojidir.
Ve Metin Bey, Metin Ergun mahkemeye verdi. O arada Erdoğan’la (Bahçeli) el sıkışmışlardı, hâkimler beraat verdiler.
TÜK FİLMLERİNDEKİ KADIN İSİMLERİ
Bu devam etti, İsmet Büyükataman isimli bir yaşam formu, başından itibaren bana Türk filmlerinden, ki sayın Bahçeli kitap okumaz ama Türk filmlerine çok meraklıdır, hep o tuhaf Türk filmlerinin tuhaf kadın karakterlerinin isimlerini sıfat olarak kullandı, mesela bunlardan birisi Kınalı Yapıncak.
Son dönemde çok öne çıkan cengaver bir yaşam formu daha var. Bu arkadaş ise sövmenin, sinkafın dibine gitti ve bununla Meral Akşener’e, onun şahsında sizlere hakaret ettiklerini, onu üzdüklerini zannettiler.
EŞLERİNİN YÜZÜNE NASIL BAKACAKLAR?
Bu yaşam formlarının, eşlerinin suratına nasıl baktıklarını merak ediyorum, ki çoğunun eşlerini tanırım. Gelinlerinin yüzüne nasıl baktıklarını merak ediyorum. Çünkü herkesin anasına, ‘babası belli değil çocuklar doğurmuş’ iftirası atanların, iğrençliğini yapanların gelinleri var, kızları var, eşleri var, yahu çok samimi söylüyorum, kız ya da erkek hiçbir torunumu bu adamların yanına bırakamam, korkarım, acaba ne yaparlar diye. Dolayısıyla, kendi çocuklerınızın yüzüne nasıl bakıyorsunuz siz ya?
DAMADIN TV’Sİ VE TROLLERİN DESTEĞİ
Ve sayın Erdoğan; demin Çinliler’in Türk ve Müslüman kadınların evine koydukları erkekler hakkında ne düşünüyorsun dedim. Şimdi de sana söylüyorum, devri iktidarında, zora düştüğünde yardım istediğin Meral Akşener’e, hapse girerken kimseler yanında yokken gece yarısı evinde uyandırılan Meral Akşener’e damadının televizyonunda ‘kocasını aldattı’ dendi, torunuma (söylerim burada da söylemiyorum) … dendi, bütün arkadaşlarıma ve ona ‘nesebi gayri sahih’ dendi, en son, şehitlerin olduğu gün, resmi olarak bütün teşkilat mensuplarının resmen katıldığı ‘fosforlu Meral’ dendi ve senin partinin trolleri, özellikle resimleri olan başı örtülü kadın denen trollerin buna destek verdi.
SAYIN ERDOĞAN: SENDEN ŞİKAYETÇİYİM
Bugün ben sana bir şey diyemem ama seni önce eşine, sonra kızlarına, sonra gelinlerine ve sonra da bütün kadınlara şikayet ediyorum sayın Erdoğan. Madem Cumhurbaşkanısın, madem seçildin, bu ülkedeki her kadının namusunun şerefinin garantisi sensin, can güvenliğinin garantisi sensin. Garantisi sensin derken neyi kastediyorum? Hakimler ve savcılardır, kolluk güçleridir. Ama sen destek verdin, trollerin destek verdi. Hepinizi Allaha havale diyorum. Sayın Erdoğan, eğer inanıyorsan ki, namaz kıldığına şahidim, bir Müslüman kadına, daha doğrusu bir kadına bu manada namusu ve şerefi üzerine iftira atmanın Kur’an-ı Kerim’de hangi hangi ayetlerle lanetlendiğini biliyorsun. Seni milletin huzurunda Allah’a şikayet ediyorum. Sayın Erdoğan.
MÜCADELE ETMEZSEM NAMERDİM
Ama ölüm olsa da sonunda mücadele etmezsem namerdim. Ölsem de, öldürülsem de, tehdit edilsem de, tek kişi kalsam da bu mücadeleden dönersem namussuzum, şerefsizim, namerdim.
Bu da bir Türk kadınının, Müslüman Türk kadınının sözüdür, yeminidir. Allahım sana hamdolsun, şart olsun ki dönersem namerdim. Hep birlikte göreceğiz el mi yaman bey mi yaman.."
---
İYİ HAFTALAR
remzidilan_48@hotmail.com