Çin'in Hubey eyaletine bağlı Wuhan kentinde ortaya çıkan ve tüm dünyayı tehdit eden Korona virüsü (Kovit 19) salgını hızla yayılırken, karşı önlemler de, sokağa çıkma yasağına varacak düzeyde genişletiliyor.

Başlangıçta, bu virüsün ABD tarafından, Çin’i çökertmek amacıyla biyolojik silah olarak kullanıldığı iddiaları ortaya atılmıştı.

Ancak, son gelişmeler, bunun tam tersini işaret etmeye başladı. Çin, bu salgını umulandan önce yenmeyi başarınca iddialar bu ülkeye yöneldi. Güya Çin yönetimi, rakip ülkelerin ekonomilerini çökertmek içi bu virüsü biyolojik silah olarak dünyanın başına bela etti.

Makedonya’da doğan ve 16 yaşındayken yıldırım çarpması sonucu gözlerini kaybeden Baba Vanga’ın, ‘büyük ve güçlü bir ejderhanın insanlığın tepesine çökeceği, üç devin birleşerek dünyayı yöneteceği, bu süreçte ellerinde kırmızı paralar olan insanlar olacağı ve bol sıfırlı sayıların da insanlığa hükmedeceği’ kehaneti, buna örnek gösteriliyor. Kehanet, ‘ejderha’ olarak simgelenen Çin’in, ‘korona virüsü dünyaya yayarak küresel çöküşe sebep olacağı ve dünyaya hükmedeceği’ şeklinde yorumlanıyor.

***

Sosyal medyada, Korona Virüs’ten insanlığın yıllar önce haberdar olduğuna yer veren örnekler de var.

Örneğin, biyolojik silah olup olmadığı tartışılan ölümcül Korona virüs ilk olarak, 2011 yılında çekilen Contagion (salgın) filminde konu edilmiş.

2018 yılında yayınlanan bir Güney Kore dizisinde ise açıkça dile getirilmiş.

My Secret Terrius adını taşıyan dizinin 10. bölümünde, ‘virüsün 5 dakika içinde doğrudan akciğere saldırdığı, 2 ila 14 gün kuluçka süresinin olduğu, ölüm oranını yüzde 90'a çıkarmak için, üzerinde oynandığı, mutasyona uğradığı, şu anda tedavi veya aşısının olmadığı diyaloglarda anlatılıyor.

***

Bir başka kaynak olarak da, ABD’li yazar Dean Koontzun 1981 yılında yazdığı The Eyes of Darkness (Karanlığın Gözleri) adlı romandaki ifadeler gösteriliyor.

Kitapta, ‘Çin’in biyolojik silah olarak ürettiği virüsün adının, hastalığın çıktığı şehrin adı, yani Wuhan-400 olması’ şaşırtıcı bir benzerlik olarak nitelendiriliyor.

Amerikalı medyum ve yazar Sylvia BROWN tarafından 2008 yılında yazılan End of The Days (Günlerin Sonu) isimli kitabın 312. sayfasındaki şu satırlar dikkat çekiyor:

2020’de akciğerlere ve bronşlara saldıran ve tüm bilinen tedavilere direnen ciddi bir zatürre benzeri hastalık dünyaya yayılacak. Hastalığın kendisinden daha şaşırtıcı olan şey, aniden geldiği kadar hızlı bir şekilde yok olacağı gerçeğidir. On yıl sonra tekrar saldıracak ve o zaman tamamen ortadan kalkacak.

***

Hafta başında, Türkiye'de korona virüse yakalandığı tespit edilenlerin sayısının 47’ye ulaştığı açıklanırken, alınan tedbirleri yaygınlaştıran genelgeler de peş peşe gelmeye başladı.

İçişleri Bakanlığı genelgesiyle bar, diskotek, gece kulübü ve pavyonlar kapatıldı.

Sosyal medyada dolaşan bir 'Gizli Genelge' iddiası ise sıkıntı yarattı.

Sağlık Bakanlığı’na ait olduğu söylenen genelgeyle, 20 Mart 2020 Cuma gününden itibaren eczaneler ve hastaneler hariç olmak üzere, spor salonları, yüzme havuzları, spor tesisleri, kulüpler, dernekler, galeriler, kütüphaneler, ibadethaneler, parklar, otobüs terminalleri, alışveriş merkezleri ile 3 kişiden fazla çalışanı bulunan işletmelerin geçici olarak kapatılacağı öne sürülüyordu.

Neyse ki Sağlık Bakanlığından ‘yalanlama’ açıklaması geldi ve herkes rahatladı. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şöyle diyordu:

"Sosyal medya ve Whatsapp’tan yayılan ‘GİZLİ’ belge GERÇEK DIŞIDIR. Panik yaratacağı bilinerek UYDURULMUŞTUR. Güven kaybına yol açarak, 82 milyonun zaafa düşmesini amaçlayanlar var. Hassasiyetinizle oynayanlar var. Şans tanımayın. DOĞRU HABER, RESMEN YAPILAN AÇIKLAMADIR."

***

Bu kâbus Haziran ayında bitecek deniliyor. Nedeni ise ‘Haziran’da havanın ısınacağı, Korona virüsün yüksek ısıya dayanamayıp yok olacağı’ gösterilirken, salgının bazı Afrika ülkelerinde yayılmaya başladığı haberleri gelince kafalar karıştı.

Korona virüsü vakalarının en son görüldüğü yerlerden olan Doğu Afrika’daki Sudan’da 50 yaşında bir erkeğin öldüğü, Etiyopya’da ise Japonya’dan gelen birinin enfekte olduğu kaydediliyordu. Kenya’nın başkenti Nairobi’de ise, ABD’den Londra aktarmalı gelen bir kadına virüs teşhisi konulduğu belirtiliyordu.

Afrika Hastalık Önleme ve Kontrol Merkezi Başkanı John Nkengasong, Covid-19'un Tayland gibi tropik iklime sahip ülkelerde de yayıldığını ve 'virüsün yüksek sıcaklıkta yaşayamayacağı teorisini destekleyecek bir veri olmadığını' söylüyordu.

***

Umreden gelen 10 bin 330 kişi Ankara ve Konya'da karantinaya alınırken, Türkiye’nin Berlin Büyükelçisi Ali Kemal Aydın, Almanya'daki Türklerin duruma ilişkin olarak, ''Birkaç bin Türk yarın (Salı) uçaklarla Türkiye'ye gönderilecek'' açıklaması yapıyordu. İstanbul Valiliği de, Avrupa'dan dönenlerin öğrenci yurtlarında 14 gün karantinada tutulacaklarını duyuruyor, bu amaçla 3 öğrenci yurdunu boşalttırıyordu.

Koronavirüs nedeniyle ülkelerin sınırlarını kapatması ve ticari faaliyetlerin azalmasının ardından ilk iflas haberleri de geleye başlıyordu. Türkiye’de, tavuk ihraç eden altı tavuk çiftliği iflas ettiğini ve 6 milyon tavuğun kesime gönderildiğini açıklıyordu.

***

Salgından en çok etkilenen ikinci ülke olan İtalya'da çalışan Türk akademisyen Senem Önen, virüsün İtalya'da hızla yayılmasının sebebinin, eğitime verilen aranın tatil olarak algılanmasından kaynaklandığını vurgulayarak, "Yalvarırım, lütfen sokağa çıkmayın" diyordu.

Dünyanın farklı yerlerinde görev yapan 300 İtalyan doktor da, tüm ülkelerin halklarına şu ortak bildiriyi yayınlıyordu:

"Bilim dünyasının mensupları olarak sizlerden, virüsü aktif şekilde durdurmak için hükümetinizi hemen şimdi harekete geçmeye zorlamanızı rica ediyoruz!"

Diğer Avrupa ülkelerinden farklı olarak korona virüse karşı radikal önlemler almayan İngiltere'de ise, Sağlık Bakanlığı'na bağlı İngiliz Kamu Sağlığı Birimi'nin (PHE) hazırladığı belgeyi İngiliz Guardian Gazetesi açıklıyordu. Belgede, Halkın 5'te 4'üne virus bulaşması bekleniyor, salgın 2021 bahar aylarına kadar sürebilir ve 7.9 milyon kişi hastaneye yatırılabilir’ uyarısı yapılıyordu.

Son söz olarak diyebiliriz ki: 2020 yılı afetler yılına dönüştü. Korona, çekirge istilası derken şimdi de Umman’da karınca istilası başladı. Yüce Tanrının insanlığın üzerine çöken bu felaketleri kaldırmasını diliyoruz. Tabi, bu felaketlerin de, dünyayı yaşanmaz hale getiren insanlara ders olmasını istiyoruz.

---

İYİ HAFTALAR

remzidilan_48@hotmail.com

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.