Elazığ Fırat Üniversitesi öğrencisi Enes Kara’nın yaşamına son vermesi üzerine dikkatler cemaat ve tarikatların faaliyetlerine çevrilmişken gündem nasıl da bir anda değiştirildi değil mi?
İktidar yanlısı troller, 2017 yılına ait bir bestesi nedeniyle Sezen Aksu’yu gündemin en başına itiverdiler.
Sezen Aksu, 25 Kasım 2005 yılında, ‘Kardelenler Projesi’ne destek amacıyla Ankara’da verdiği konsere katılan dönemin Başbakanı Erdoğan ve eşi tarafından takdir edilen bir sanatçıydı.
Ayrıca, 2009 yılında (18 Ağustos) iktidarın Kürt açılımını ailece hararetle desteklediklerini Başbakan Erdoğan’a telefonla ulaştıran bir kişiydi… Sezen'in açılıma destek mesajındaki “Bu sürecin karşısında duranları iki cihanda da lekeli kabul ediyoruz” sözleri de Türk halkının önemli bir kesimini üzmüştü.
Bu gibi faaliyetler ve ‘Yetmez ama evet’ mesajları nedeniyle O’nun ABD turnesi ilgili şirket tarafından iptal edilmiş, ücreti önceden ödenen mekanların kiraları güme gitmişti.
Ancak, 31 Mayıs 2013 tarihinde ‘Gezi eylemlerini desteklediğini’ açıklayarak bazı hatalarını az da olsa telafi etmişti.
5 YIL SONRA GELEN TEPKİ
Sanatçının, 2017 yılında, müzisyen Yaşar Gaga ile çıkardığı "Şahane Bir Şey Yaşamak" şarkısında geçen, "Binmişiz bir alamete. Gidiyoruz kıyamete. Selam söyleyin o cahil Havva ile Adem'e..." sözleri, (yeni bir sosyal madya paylaşımı üzerine) yaklaşık 5 yıl geçtikten sonra gündeme getiriliyor ve Sezen Aksu bazı kesimler tarafından topa tutuluyordu.
Başlayan tartışmada yukarıdan aşağıya, sağdan sola, soldan sağa herkes konuştu. Zamlar, hayat pahalılığı ve yaşanan diğer sıkıntıları unutturmaya zorlarcasına.
Kimileri eleştirdi kimileri destek çıktı.
HİLAFET SEVDALILARI ATAKTA
Ama bu tartışmayı, Cumhuriyete ve laikliğe saldırıya vesile yapan biri vardı ki onu hoş görmek hiç mümkün değil.
Bu zat, Bursa Mihraplı Camii'nde verdiği vaazda hilafet çağrısı yapan Ankara Melike Hatun Camii İmamı Halil Konakçı'ydı.
Ne diyordu Konakçı: (özetle)
"Söyleyin bana İslam'ın merkezi neresi? İslam'ın söz sahibi, makamı kim? Anladınız mı şimdi niye kaldırdılar, niye lağvettiler o makamı 100 yıl önce? Çıksın bir şarkıcı parçası Adem Aleyhisselam'a 'cahil' diyebilsin diye bu makamı kaldırdılar... Bu dini sahipsiz bıraktılar. İşte o sahip olsaydı çıkıp da ne Hz. Meryem'e, ne Adem'e ne Havva'ya, ne Resullullah Aleyhisselam'a, ne şeriata, ne Kuran'a, ne başörtüsüne, ne çarşafa, ne sarığa, ne minareye kimse konuşamazdı. Biz o makamı geri istiyoruz arkadaş. İslam adına istiyoruz."
CUMHURİYET ÇOCUKLARININ CEVABI
Ankara Melike Hatun Camii İmamı Halil Konakçı'ya cevabı bir yiğit Cumhuriyet evladı anında yapıştırdı:
‘Hilafet çığlıkları son dönemde vites attırdı…Halil Konakçı, Sezen Aksu’nun sözleri üzerinden haddini de, çapını da aşan bir konuşma yapıyor… Sezen Aksu’yu eleştir kardeşim, sen ne diye bu devletin kurucu iradesine çatıyorsun?
Haaa… Senin amacın başka. Senin derdin Sezen Aksu değil. Senin derdin başka. Halkı Mustafa Kemal Atatürk’e karşı kışkırtarak, cami cemaatini açık şekilde devletimizin anayasal düzenine karşı faaliyette bulunmaya davet ediyorsun. Bu, anayasal bir suçtur. Bunun için gerekli tüm adli işlemler hızlı bir şekilde yapılmalıdır. Ben yapılacağına da inanıyorum.
Bu iddiaları neresinden tutarsan suç, neresinden tutarsan şirk.
Birincisi; İslam dini sahipsiz değil. O’nun, makamların en yücesinde bulunan, yeri ve göğü yaratan, kudretine aklın ve bilimin yetmediği bir sahibi var. İmam olmuş ama bunu öğrenememişsin. Bunu söyleyerek halifelik makamını Allahın makamından daha fazla önemsediğini ortaya dökmüşsün sen. Ayrıca, peygamber efendimiz kendisinden sonra bir halife bırakmamış, size ne oluyor? Peygamberlik makamı devam ediyor da bizim mi haberimiz yok.
HİLAFETİN KALDIRILMASININ YARARI
İkincisi; Hilafet makamının kaldırılmasıyla kula kulluk dönemini bitirmiştir. İslam dininin özgürce yaşanması temin edilmiştir. Şeyhlerin, şıhların, havada uçuşan gavsların elini ayağını öpmeye alıştırılmış, biat ettirilmiş bir toplum Allaha kulluğun feyzine Cumhuriyet devrimleri sayesinde erişmiştilmiştir.
Bir kere utanma olur insanda… Camiinin vaaz kürsüsünden, (yüz yıl önce hilafeti kaldıranlar camileri yok etmek, ümmeti çaresiz bırakmak için bunu yaptı) demekle, ya konuştuğun yerin neresi olduğunu idrak edemiyorsun ya da aleni şekilde Cumhuriyetimizi hedef almış bir etki alan yaratmak istiyorsun sen.
CAMİLERİ KORUYANLAR, ŞEHİTLER VE GAZİLERDİR
Ağzına geldiği gibi milli iradeye karşı kışkırttığın o camilerin bugüne kadar gelmesini sağlayan şey nedir haberin var mı senin? O vatanseverlerin yüz yıl önce Anadolu’yu hedef alan işgale karşı dimdik durarak Yunan’ı, İngiliz’i, Fransız’ı geldikleri gibi göndermesidir be hey gafil… Yunan ordusu bugün senin afralı tafralı bağırdığın o camilere kadınlarımızı, kızlarımızı, çocuklarımızı doldurup diri diri ateşe verirken senin o yere göğe sığdıramadığın hilafet makamında oturan kişi 18 yaşındaki beşinci karısına nikah kıydırıyordu. O sarayın soytarıları da, Yunan ordusuna karşı gelmek, halifeye karşı gelmektir diye millete bildiriler, yazılar, gazeteler, paçavralar dağıtıyorlardı. Hilafet makamında oturan o zat İngilizler’i gücendirmemeliyiz, sakın ha silaha davranmayın diye talimatlar gönderiyordu Anadolu’ya… (Şair ve Yazar Yusuf Elmas)
İşte böyle…
Büyüklerimiz ne demiş: Büyük lokma ye büyük laf etme…
Altında kalırsın bay imam.
---
İYİ HAFTALAR