Ruhum çekiliyor usulca, tüm yorgunluğuyla, yorgun bedenimden. Hislerim hissiz, direncim kırık, düşüncelerim düşmüş gözlerimden.
Kârlı fedalara harcandı kalbim. Sevmelerim yorgun, ağır hasarlı samimiyet aldığı darbelerden, pertlerdeyim. Atlayıp bir gemiye gitmek iyi gelecek, gidecek yerlerim yorgun.
Yorgunluğun pençesindeyim, içim dışımda. Kalmadı hayata dair beklentim, gülüşlerim. Gelemiyorum kendime. Mutluluğun sıkıntılarda buhar oluşunu yaşadım. Uçup gitti görünmeden, geride hiçliğin içinde derin yorgunluk.
İncindim. Yaşam devam ediyor bensiz, eşlik etmek isteğe bağlı, istek vazgeçmelerde tükendi yorgunluktan. Taşırılan son damla okyanus oluyorsa, boğulursun. Kalmadı umudum, geceler yorgun, eremez sabaha.
Kendinden uzaklaşırsın bir yanın giderken zamana kapılmış halde, diğer yanın kalınca yorgunluktan yığıldığı yerde. Yetişemiyorum bir sonraki adıma. Endişeler hep taze ve kaynar endişeler başımdan aşağıya dökülen, yanıyorum.
Ruhum soyunurken, yorgun bedenime bakıyorum hüzünler eşliğinde. Yanağımdan süzülen damlalar ıslatıyor dudağımı. Yorgunluk her yerimden akıyor, sırılsıklamım.
Kapattım kendimi hayata, açılır mı bilmem. Boşa harcanmış yılların hüznü tokat gibi çarpınca zihnine, anlıyorsun çıkar dünyasında çıkmaz sokakta kaldığını. Çöktüm yılmışlığımla öylece, kaldım ve kapandım yalnızlığa.
Vurdumduymazlık ya da umursamamazlık değil, kendine kapanmışlık hali. Olduğun yere çakılırsın, bağlanırsın da söküp atarsın içinden kendini. Vazgeçmişliğin zirvesinden düşmektir, düştüm olduğum yere.
Dilim sessiz, zihnim sessiz, kalbim sessiz ve kimsesiz. Sessizce affettim her şeyi ve herkesi sendelerken, sessizce kapattım kendimi. Varlığım var oluşun mecburiyetinde bulunuyor mecburen, yokluğum seçimim.
Dayanağı kırılınca insanın, umutsuzlaşır. Sırtını verdiğin, duvardır artık. Duvarlara konuşmak nereye kadar, sesine seda yoksa. Ardı görülmez, içi bilinmez üstüne yıkılmadıkça, bilindiğinde ise geçtir artık.
Kendini dahi umursamadığın haldeysen, zaman sensiz geçiyor, yokluğun daha iyi geliyorsa kapalısındır. Senden içerideki sen, senden ötedeyse ve sen gidemiyorsan kendine, kapalısındır. Pişmanlıklar üstünde söndüysen donuk bakışlarınla, kapalısındır. Kapattım kendimi hayata.
Hakkında hiçbir şey bilmediğin yarınlara bugünden bakınca, görülen ışık yokluğu. Geceler uzun, güneş gelmiyor. Gelmedi beklenen, beklerken bittim beklemekten. Kapandım tükenmişliğimle.
Paçalarından akar bıkkınlık. Salıvermişlik diz boyu ve gayretin bükülmez sıkıntıdan, kala kalırsın aniden. Yaşa yaşayabilirsen, isteğini çeviremezsin, bakamazsın bir sonraki güne. Üzüntün kırk derece ve yatarsın duvar dibine salya sümük, elinde hatıralar bugününü silersin. Sildim yarınımı, kapattım kendi tarafımı, kapandım ben.
Tel: 0536 380 79 54