Türk tarihinin deriliğini, geçmişini okuyarak, dinleyerek, araştırarak çok daha iyi anlıyoruz. Yapılan son kazılarda ve çalışmalarda Orta Asya’daki arkeolojik alanlarında her geçen gün yeni bulgu ve belgelerin ortaya çıkması da geçmişimiz hakkında önemli bilgiler veriyor.
Gerek yurt dışı, gerekse yurt içinde yapılan sempozyum ve bilimsel toplantılarda da Türklerin atalarının araştırılması çalışmalarına ışık tutacak bilg ve belgelerin paylaşıldığını da görmekteyiz.
Geçenlerde sosyal medyada Nur Nur, Türk ırkının 40 bin yıllık atası Denisova insanının varlığından söz eden bir yazı paylaşmış. Son derece ilgi çekici ve Türk ırkının geçmişini daha iyi tanımamıza ışık tutacak olan bu araştırmanın sonuçlarını içeren yazıyı sizlerle paylaşmak istedik:
“Ön Türkler üzerinde bugüne değin elde edilen bulgular Türk/Turan tarihini birkaç yıl önceye kadar 16.000 Yıl öncesine kadar götürmekteydi. Ama Altay dağlarında yapılan kazı çalışmalarında keşfedilen DENİSOVA MAĞARASI’nda elde edilen bulgular sayesinde Türk Tarihini 40.000 yıl öncesine kadar indirgemek ve genişletmek teknik olarak gayet mümkün olmuştur.
Türklerin bugün için en eski atası, altay dağlarında denisova mağarasında keşfedilen ve günümüzden 40.000 yıl önce evrimini tamamlamış olan bir hominid/hominidae türü.
Şüphe yoktur ki bu hominid türü turan ırkı’nın en büyük atasıdır…
Bunu rahatça söyleyebiliyoruz, zira mö 5000’lere ışık tutan aynı Altay bölgesindeki afanasiyevo kültürü‘nde elde edilen bulgular ile Denisova mağarası bulguları fevkalade benzerlikler taşıyor.
Örneğin, Denisova mağarasındaki svastika çizimi ile Afanasiyevo Kültürü’nde elde edilen svastika tamgası birebir aynı…
Denisova mağarasında elde edilen en önemli bulgulardan biri de 50.000 yıllık at dnasıdır ki, bu dahi Denisova’da bulunanların Türkler ile bağlantısını kuvvetlendirecek önemli bir faktördür.
Denisova mağarası ve buradaki buluntuları ön plana çıkaran asıl keşif ise dünyanın en eski dna izi ile alakalı.
Rus arkeologlar, Denisova mağarasında bulunan ve Denisova kızı’na ait olduğu saptanan 20 yaş dişinin 80 bin yıllık olduğunu açıkladıktan sonra 2008’de İspanya’nın kuzeyinde yapılan çalışmalarda elde edilen dna bulgusunda Denisova mağarasında bulunan dna örneği ile benzer ama bu kez 400.000 yıllık bir başka dna örneğinin tespit edilmesiyle, evrim teorisine dair, insanlığın evrimine dair bilinen silsile alt üst oldu.
İnsanlığın evrimi bilim çevrelerince ilk insanların atasının çıkış noktası Afrika olarak kabul ediliyordu, lakin gerek Denisova, gerek İspanya’da elde edilen bu dna bulguları insanların atasının çıkış noktasının Afrika değil, Altaylar-Sibirya olduğunu resmen belgelemiştir.
Türk tarihi, Türk destanları yüzlerce yıldır aynı konuyu işliyor olmasına rağmen, bilim adamlarının elde ettiği bu son bulgu Türk tarihi, Ön Türkler ile ilgili şimdilik elimizdeki en önemli bulgudur.
Özellikle SSCB’nin dağılmasının ardından Orta Asya’da arkeolojik ve bilimsel çalışmalar yapmanın daha da kolaylaşması, Türk kültürünün derinliklerine inme açısından ve dolayısıyla insanlık tarihine dair önemli bulgular elde etme açısından hız kazandı.
Orta Asya’daki arkeolojik alanlarında her geçen gün yeni bulgu ve belgeler ortaya çıkıyor.
SSCB döneminde 5000 yıl ile sınırlanan Türk tarihi, SSCB’nin dağılmasından sonra önce 16.000 yıla, Denisovan Kültürünün ortaya çıkmasıyla da 40.000 yıla kadar çıkmıştır.
Denisova Mağarasında elde edilen bulgular, Denisova Kültürü’nün bize gösterdikleri ve anlattıkları ATATÜRK’ün TARİH TEZİ’nin haklılığının belgesidir.”
Elimizde Amerikalı Kızılderililerle ilgili bir yazı daha var. Bu yazıda Kızılderililerin soy kütüklerinin de Türk ırkına dayandığı tezi işleniyor. Ayrıca aynı yazıda Kore ırkının da geçmişi inceleniyor ve kökünün yine Türk ırkına dayandığı ifade ediliyor.
Yoğun gündem nedeni ile uygun bir zamanda bu ilgi duyacağınız yazıları da sizlerle paylaşacağız.
.