9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ile uzun süre çalışma fırsatımız oldu. Demirel, “Hiçbir zaman çaresizlik sorun olmamalıdır. Her şeyin çaresi vardır. Çıkarsınız bir yola, yol kapalıdır, çaresiz kalmamalısınız. O halde yeni bir yol açmanız gerekir. Böylece yolunuza devam edersiniz" derdi.
Bunu durup dururken neden yazdık?
Biliyorsunuz İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, belediye ekmeğini daha uç semtlere ulaştırmak için yeni ekmek büfelerine ihtiyaç olduğunu söyledi. Bu konuda Meclis kararı gerekiyordu. Mecliste AK Parti ve MHP’li üyelerce bu öneri reddedildi.
Bunun üzerine İmamoğlu "Her konuda olduğu gibi bu konuda da bir çözüm bulacağız” açıklamasında bulundu.
Her zaman söylüyoruz yineleyelim:
İmamoğlu çalışmalarını tam gaz sürdürüyor. Hiç pes etmiyor. Haklı olduğu konularda da tavrını açıkça ortaya koyuyor. Eninde sonunda engelleri aşabilecek çözümleri de buluyor. İstanbul gibi bir kentin nasıl yönetilebileceği konusunda çok olumu ve kararlı adımları atmaktan kaçınmadığını da izliyoruz.
İmamoğlu olmazsa, hangi Başkan onun yerinde olsa, partisini göz önünde bulundurmaksızın aynı görüşlerimizi rahatlıkla yansıtırdık. Bu konularda ayırımcılık yapmıyoruz.
Sonunda çözüm bulundu.
İmamoğlu ilk adımda 40 seyyar araçla halk ekmeğini uç semtlere ulaştırmak için düğmeye bastı.
Şimdi İstanbul’da halk ekmek ihtiyaç sahiplerine bu seyyar araçlarla ulaştırılacak.
Sorun şu:
İstanbul’da ekmek 2 liraya satılıyor. Halk ekmek fiyatı ise 1 lira. Hem kaliteli hem de ucuz. İhtiyaç sahipleri halk ekmeği tercih ediyor, tasarruf da yapıyor. Her gün 5 ekmek alan bir aile günde 5, ayda 150 liralık bir tasarrufta bulunabiliyor. Bu tasarrufla da elektrik faturasını ödeyebiliyor. Üstelik daha kaliteli bir ekmeği de yiyebiliyor.
Türkiye’nin hemen her yerinde belediyeler halk ekmek üretiyor. Bunu hep olumlu buluyoruz. Daha fazla üretim ile daha geniş kitlelere ulaşılmasının da önünün açılmasını destekliyoruz.
Ekmeklerde kalite giderek düşüyor. Katkı maddeleri ile bazı ekmeklerin sağlığa zararlı olduğu da söyleniyor. Fırınların da gerektiği gibi denetlenmediği bir gerçek. Hiç değilse belediyeler hem ucuz, hem kaliteli hem de daha sağlıklı ekmekleri üretip millete sunabiliyor.
Söylemek istediğimize gelince:
İmamoğlu, halka hizmet götürmeye çalışıyor. Bu hizmetin önünü neden kapatmaya çalışıyorlar anlamak mümkün değil. Önemli olan insanlara hizmet mi değil mi?
Böylesine atılmak istenilen olumlu adımların önünü kesmeye çalışmak her zaman tepki doğurur. Bunu akıllardan çıkarmayalım.
Kaldı ki, her çözümsüzlüğe çözüm bulunabilir. İmamoğlu, önüne getirilmek istenilen bu çözümsüzlüğü kendi imkanları ile çözerek İstanbul halkından alkış almıştır. Çıktığı yol kapalı olduğunu görünce kendisi için yeni bir yol açmayı ihmal etmemiştir.
Biz, hizmet veren kim olursa olsun, hangi partiden olursa olsun onun yanında yer alırız, alkışlarız. Belediye Başkanları halka hizmet etmek için seçilirler, tarafsız olarak da görev sonuna kadar hizmet ederler. Hiçbir zaman hiçbir konuda da kimseye ayrıcalık tanımamak gerekir.
Görebildiğimiz şudur:
İstanbul gibi bir kaleyi kaybedenler, kazananın çalışmalarını bir şekilde engellemeye çalışıyor. Bu geri teper.
Nitekim birçok hizmet alanında Mecliste engelleme çalışmalarının olduğunu gözlemledik. Zaten Meclis toplantıları naklen yayınlanıyor ve herkes rahatlıkla izleme fırsatını buluyor. Bu şeffaflığın her belediye Mecliste olması gerektiğini da anımsatalım.
Nitekim, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş da kentte beklenenden fazlasını yaparak var olduklarını gösteriyor.
Çalışanının, hizmet edenin önünü kesmek hiç kimseye bir şey kazandırmaz. Geçmişte bunun örneklerini gördük. Hep geri tepmiştir. Üstelik mağduriyet yaratmıştır ve milletimiz de her zaman mağdur olanın yanında yer almayı bilmiştir, yeniden anımsatmak istedik.
.