Hangi haberleri açsanız durum aynı. Yani vahim!
Silopi’den Sultanbeyli’ye kadar vahim. Ülkemizde adeta bıçak kemiğe dayandı. Biz ki tarihin en şerefli milletiyiz. Dünyanın en değersiz parasıyla beş para etmezler ne hikmetse halayın başındalar. Suyun başındalar. Tüm zenginliklerin başındalar.
Yirmi senedir yapılan akıl almaz hatalar, devletimizin her yıl milyarlarca dolar faiz ödemesine neden oldu. Yani borç kat be kat arttı. Hani “ülkemizin borcu bitti, borç isteyene biz borç verelim.” diyorlardı ya, Bre siz bizi akıl yoksunu mu sandınız. Borcumuz yoksa neden bütçemizin üçte birini faize veriyoruz…
“Efendim biz bundan sonra terörle mücadelede askeri değil polisi kullanacağız.” Bu sözü hatırlayanınız var mı? Hemen ertesi gün polislerimiz hedef alındı ve Şehitlerimiz ard arda gelmeye başladı.
Her şey gül bahçesiymiş gibi rutin devlet çalışmalarına hız kesmeden devam edildi. En çokta gezilere. Diyeceksiniz ki adam gezecek tabi dış devletlerle ilişkiler ne olacak. Anadolu’da bir söz vardır. Harmana düşen dane ne kadar. Bununla beraber, her yıl paşalarımızın atamaları gerçekleştiriliyor. Bu nazik günleri yaşarken şanlı ordumuzda yapılan değişiklikleri tasvip etmiyorum.
NEDEN?
Osmanlının son döneminde Kuzey Afrika’nın elimizden gitme sebepleri tecrübesiz paşaların iş başına getirilmesi ve bölgenin kaosa sürüklenmesine sebebiyet vermiştir. Suriye’ye gönderilen Cemal Paşa İngilizlerle işbirliği yaparak yetmiş tane İslam Âliminin idam kararını imzalamış, böylelikle bu imza neticesinde Arapların Osmanlı’ya tavır alıp vergi ödememe asker vermeme gibi düşmanca davranmalarına neden olmuştur. Bir İngiliz ajanının söylemesiyle; “bizim 500 milyon altın harcayarak başaramadığımızı Cemal Paşa yetmiş sehpa ile başardı” demiştir.
O zaman yapılan bütün siyasi hareketler, Emanuel (Emin) Karasu nezaretinde yapılıyordu. Bulundukları çatının ismi İttihat ve Terakki Fırkası idi. Yani Birlik ve Kalkınma.. Sanki isim benzerliği mi var?..
Enerjimizin yüzde 60’ı Rusya’ya bağlı, iç-dış borç 3,5 trilyon lirayı geçti, manevi tahribat Lut kavmi dönemiyle yarışır vaziyette, etrafımızda neredeyse bir kaç tane komşumuz kalmadı, yani komşularla sıfır sorun gerçek oldu.
Lozan’dan sonra Birlik ve Kalkınma Fırkası ile uygulayamadıkları maddeleri günümüzde AB uyum yasaları adı altında Adalet ve Kalkınma Fırkası ile yürürlüğe koyuyorlar.
Unutulmasın ki Allah’ında bir hesabı vardır ve Allah çok sabredicidir.
ŞİMDİ:
Her bir fert olarak bizi biz yapan değerlere: “ALLAH’IN İPİNE HEP BERABER SIMSIKI SARILARAK AYRILMADAN TEFRİKAYA DÜŞMEDEN” Türkiye’miz için ne gerekiyorsa yapma vaktidir. Bütün insanlık barış ve huzur içinde yaşayacağı dünyanın kurulması için bizi beklemektedir.
Halkımızın nabzını tutuyoruz, bıçak kemiğe dayanmıştır. Musalla taşına konulan her Şehit sabırları taşırıyor. Ateş düştüğü yeri yakıyor. Kökü çürümek üzere olan ağacın yapraklarının tozunu temizlemek meseleyi çözemiyor. Ateşin ülkemizi milletimizi yakmasına gönlümüz razı değildir... Vesselam..