Geçenlerde SONAR Kamuoyu Araştırmalarının patronu Hakan Bayraktar referandum konusunda ilginç açıklamalarda bulundu. Bayraktar, bugüne kadar yaptıkları kamuoyu araştırmalarında MHP cephesinin “kilit” konumda olduğunu söyledi. “MHP tabanının % 80’nin referandumda hayr oyu kullanacağı görülüyor” dedi.

Bayraktar’ın üzerien basa basa söylediği bir başka çarpıcı tespit de şöyle:
“Bu referandumda Kürt oyları da önemli. Ancak, yaptığımız tespitlerde Kürtler kitle halinde “hayır” diyecek. HDP’liler Kürt oylarına çok etkililer. Çözülme olacağını da sanmıyorum. Bunun yanında AK Parti içinde % 8-9 oranında sistemi içine sindiremeyen, sorgulayan bir grup var. Bu grup, fanatik AK Partili değil. Doğrudan Erdoğan’a da bağlı sayılmaz. Son seçimlerde “istikrar bozulmasın” görüşü doğrultusunda oy kullandılar. Eski Doğruyol, ANAP ve diğer partilere oy veren bu seçmenler de “hayır” oyu kulanabilirler.”

Biz, bugün MHP oyları konusunu gündeme taşımak istedik.
Daha önce MHP Genel Başkanı Bahçeli, referandumda sahaya ineceklerini, “evet” oyu kullanmayı teşvik edeceklerini açıklamıştı. Şimdi, frene basılmış gibi görülüyor. MHP cephesinden gelen haberlere göre Bahçeli’nin sahalara inip inmeyeceği konusu hala netleşmiş değil.
Ancak,MHP’deki muhalif cephe “Kesin olarak sahaya ineceğiz ve “hayır” oylarının artması için çalışacağız” diyor. Bunun hazırlıklarının da yapıldığını görüyoruz.
Eğer tahmin edildiği gibi MHP tabanı referandumda “hayır” oyu verirse bunun sonuçlara yansıması da olacak ve AK Parti cephesinin beklediği sonuç da tehlikeye girmiş olabilir. Bu nedenle MHP için “kilit parti konumunda” deniliyor.

Peki, muhalifler niye ayaklandı?
Neden “hayır” oyu için çalışacaklar? Bunu neden tehlikeli görüyorlar?
Konu ile ilgili ortak görüşlerinde yansıttıklarını sizlerle paylaşalım:
“MHP Genel Merkezi’nin aldığı karar ne delegelerimize, ne partimizi kuran aksakallarımıza, ne il/ilçe başkanlarımıza ve yöneticilerimize ne de ülkücü hareketin kanaat önderlerine danışılarak alınmıştır. Kaldı ki, partimizin 1 Kasım Seçim Beyannamesi’nde başkanlığa ve/veya bakanlık benzeri sistemlere izin verilmeyeceği açıkça belirtilmiştir. Şimdi MHP yöneticileri bunun tam tersini söylüyorlar; ama ülkücüler sözünün eri insanlardır, MHP’ye o zaman başkanlığa engel olmak için nasıl oy verdilerse şimdi de aynı şekilde sınırsız yetkilerle donatılmış bir başkanlık sistemine izin vermemek için referandumda oylarını kullanacaklardır. Tabi bir de şunun altını çizmek gerekmektedir; Bu sistemde federalizm yok deniyor.”
 
81 ilde “hayır” mitingleri düzenlenecek. “hayır”cı milletvekilleri ile muhalif cephe şimdi birlikte hareket etme kararı aldı. MHP tabanınsa Anayasa değişikliğine “hayır “oyu vermede bir sorun olmadığının, Ülkücülerin bu konuda kararlı olduklarının da altı çiziliyor.
Meral Akşener, Sinan Oğan, Ümit Özdağ, Koray Aydın, Yusf Halaçoğlu, İsmail Ok, Nuri Okudan gibi isimlerin başını çektiği muhalif kanada, eski Ülkü Ocakları Başkanları da katılıyor. Yeni stratejiler belirlenecek ve görev bölümü yapıldıktan sonra da sahaya inilecek.

Yeni Anayasa değişikliği “MHP’yi imha planı” olarak görülüyor. Anayasanın “evet” oyları ile devreye girmesi halinde de MHP’nin kapısına kilit vurulacağı vurgulanıyor.
“Buna ülkücüler izin vermeyecek
” deniliyor.


Sinan Oğan ile kısa bir görüşmemiz oldu.
Konu ve çalışmalarla ilgili bize söyledikleri özetle şöyle:
“Yeni Anayasa değişikliği konusunda ülkücülerin tavrı ve vereceği oy artık tartışılmayacak kadar nettir. Adına ister “partili cumhurbaşkanlığı” isterseniz “Türk tip başkanlık” deyin, ne derseniz deyin getirilmek istenen başkanlık sistemi eşittir federatif yapı, bu yapı da iki partili meclis demektir ki, böyle bir durum Milliyetçi Hareket Partisi’nin idam fermanı anlamına gelmektedir.
İki partili yapıda şu anda maalesef TBMM’de dördüncü parti konumunda olan MHP kendine bir yer bulamayacak dolayısıyla partimizin kurumsal kimliği ya sona erecek ya da MHP, “Ülkücüleri Koruma ve Yaşatma Derneği” gibi bir vasfa sahip olacaktır.
Bunu AKP’liler kendi ağızlarıyla söylediler.
Burhan Kuzu ekranlarda çıkıp MHP’nin kapanacağını ifade etmişti. Bu vebale ortak olmamak için Türk Milliyetçileri referandumda “hayır” diyecektir. Başbuğumuz Alparslan Türkeş’in kemiklerini sızlatmamak için biz “hayır” diyeceğiz. Bunun için de arkadaşlarla istişare toplantıları yapıyoruz ve sahaya çıkıp bu çalışmalarımızı kamuıyu ile de paylaşacağız. Sorun; Türkiye’nin ve geleceğimizin sorunudur. Bekamız tek adama emanet edilemez. Bunun getireceği sorunlar Türkiye’yi parçlanmaya da götürür.”

 
necdetbuluz@gmail.com
www.facebook.com.necdet/buluz
 
 
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.