MHP'de Neler Oluyor..
İnsanların “kadim dost” olarak tanımladıkları kişiler vardır, kadim dostlar ile öyle sık sık irtibat kurulmaz, sık görüşülmez belki, ama her zaman kişinin aklında ve gönlündedir, başarıları da üzüntüleri de takip edilir ve aynı duygular paylaşılır.
İşte yaklaşık 16 senedir tanıdığım ve şahsım adına “kadim dost” olan ve kendisine hep “sevgili müdürüm” diye hitap ettiğim HÜSAMETTİN TAŞDEMİR bey’i köşe yazılarından izlerken, bir de baktık ki idealist bir yaklaşım ile "BURSA ARENA İNTERNET GAZETESİ"ni kurmuş…
Amatör ruh demiyorum, çünkü her amatör profesyonel olma hayali ile yaşar, o nedenle İDEALİST YAKLAŞIM diyorum. Çünkü biliyorum ki bu gazete hep idealist yaklaşım ile yaşayacak..
Geçtiğimiz hafta rahatsız olmasına rağmen ziyareti ile şeref verip bir de üzerine “Başkanım haftada 1 gün yazı istiyorum sizden” deyince, hem onur duyduk hem de kadim dostumuzun dileğini geri çeviremedik..; Bundan sonra haftada 1 gün, Türk siyasetine dair görüşlerimiz ile bu idealist gazetenin sufi anlayışında çorbasına tuz katmaya çalışacağız.
MHP’DE NELER OLUYOR ?
Aslında MHP de 2000 senesinde mevcut yönetimin almış olduğu yanlış kararlar neticesinde tabanda “üye sıfırlaması” olarak bilinen, teşkilatların tamamen kapatılarak yeniden üye yapılanması ile sular çoktan kaynamaya başlamış ve gelinen sürecin başlangıcı olmuştu.
Nihayetinde 7 Temmuz ve ardından 1 Kasım seçimleri ve sonuçları MHP için kendi içinde hesaplaşma ve sorgulamanın ateşleme noktası olmuştur. Çünkü keyfi ve şahsi yönetim anlayışının getirdiği nokta, bu ülkenin en köklü ve idealist siyasi oluşumunun siyaset arenası içerisinde nasıl eritilip yok edilmeye başladığının gizlenemeyen dönüm noktası olmuştur.
Yolu Ülkücülükten geçen ve Ülkü Ocakları tedrisatı almış kişilerin oy potansiyeli, kamuoyu araştırma sonuçlarına göre en az % 25 lik bir eğilim göstermesine rağmen, genel merkez yönetim anlayışının ürünü olarak bu güne kadar en fazla %18 lere çıkılabilmiş ve nihayetinde en uygun şartlarda dahi %11’e düşmüştür.
Bunun hatası ve suçunu sürekli seçmende ve tabanda arayan yönetim anlayışına DUR diyen bir tepki başladı ve delegasyonun, tabanın bu arzusunu siyaset sahnesine dökmek için “kurultay talepleri” dile getirilmeye başlayınca, demokrasiyi savunur görünen genel merkez yönetimi despot anlayışını tavıra dönüştürünce, 1 Kasım sonrası süreç ortaya çıkmıştır…
Süreç hakkında yazılacak çok şey var ancak sıcak gündem olan sayın MERAL AKŞENER hanımefendi ve Çağrı Heyeti Üyeleri’nin “Tedbirli ihraç talebi” ile disipline verilmeleri konusu hakkında olacak sözlerim..;
Bu girişimin altında yatan nedenler, yaklaşımlar ve kimlerden destek alınmış, bunlar ayrı bir yazı konusu olacak ancak bugün kısaca BU DİSİPLİN TALEBİ NEDEN YAPILAMAZ bunu paylaşmak istiyorum…
MHP 19 Haziran tarihinde mahkeme kararı ile OLAĞANÜSTÜ TÜZÜK KURULTAYI yapmıştır ve bu kurultay’da tüzük değişikliği yapılmıştır. Kurultayın ardından genel merkez güdümlü bir delege olan Cemal Enginyurt genel merkezi mahkemeye vererek tüzük kurultayının iptali davasını açmış ve Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesi jet hızı ile Tüzük Kurultayı hakkında MAHKEME NETİCESİNE KADAR TEDBİR kararı vermiştir. Yani bu mahkeme karar verene kadar TÜZÜK ASKIYA ALINMIŞTIR….
Mahkeme tedbir kararı verdiği gün bu durumu sosyal medyadan belirtmiş ve “genel merkez kendi ayağına kurşun sıktı” demiştim… Değerli dostlar işte bu nedenle TÜZÜK ASKIDADIR ve MHP’nin tüzük kurultayında değişen maddelerine ilişkin hiçbir karar alınamaz.
Hani bir söz vardır; “BULANIK SUDA BALIK AVLAMAK” diye...
Genel merkez yönetiminin yapmak istediği de tam budur..
Gözlemim odur ki; İktidar olma hedefi olması gereken ve siyasi partilerin oluşum nedeni olan ülkeyi yönetmek hedefini bir kenara bırakıp, kendi iç iktidarları uğruna iktidar partisi’nin siyasi erk’inden medet umar hale gelen bir anlayışın,
"MHP yi İLK SEÇİMDE İKTİDAR YAPACAĞIM, BAŞBAKAN OLACAĞIM, BU ÜLKE VE MİLLET MHP Lİ BAŞBAKAN VE CUMHURBAŞKANLARI SEÇECEK VE GÖRECEK” diyerek büyük bir iddiayı ortaya koyan ve ardına da milyonları takan; henüz sadece aday iken dahi kamuoyu araştırmalarında MHP’ni % 25 - 27 bandına taşıyan bir genel başkan adayına, MERAL AKŞENER’e; iktidar desteğiyle "kumpas kurma çabaları" önce taban ve sonrasında da bu millet tarafından asla kabul görmeyecektir.
Sevgiyle ve umut ile kalın…
Tebrik ederim başkanım sizin güzel fikirlerinizi takip edecegim .ama bundansonraki yazılarınız daha kısa olsun :)
Mahmut kardeşim var olasın, kısa olması konusunda üzgünüm. söylenecek ve anlatılacak çok şey var.
Beğen (1) Beğenmedim! (0)Kıymetli Başkanım; isminizi hep efsane adam diye duyardım.. O çakal İsm. lere eyvAllahı olmayan bir Ülkücü diye. Uludağ Grubundan bir yazarı izlerken, ilgimi çekip de izlediğim bu yeni sanal gazetede, size rastlamak kısmet oldu.. İyi oldu ve daima izleyeceğim.. Bir gün MHP den aday olursanız adam gibi bir ülkücü olarak sülalemin oyu sizedir.. Senin gibi insanlar varsa bu vatan bizim vatanımızdır kıymetli başkanım.. Ben bir üniversite öğrencisi Ülkücüyüm; Ellerinizden öperim..
Alper kardeşim, öncelikle teşekkür ediyorum, aslolan siz genç arkadaşlarımızın duyarlılıklarıdır. Bizler elimizden geldiğince inandıklarımızı yaşamaya ve anlatmaya devam edeceğiz. Ümidimiz genç arkadaşlarımızın bıkmadan ve azim ile inandıkları yolda yürümeleri ve bizlerin eksik bıraktıklarını çok daha üst seviyelere taşımalarıdır.
Beğen (2) Beğenmedim! (0)Degerli Necati bey. Gönlümü yazmışın. Sagolasın.
emeğinize sağlık. bundan sonraki yazınızı da izleyeceğim, saygılar
Sibel hanım teşekkür ediyorum.
Beğen (2) Beğenmedim! (0)
Tebrik ve teşekkür ederim.
Bursa Arena Ailesine hoşgeldiniz.
Onur duyduk.. Sağolun..