Bakış bizim dışarıya açılan bilinç penceremizdir. Bilincimizin seviyesinden ışık yayarız çevreye. Bakış diğer insanlarla ilişki kurduğumuz ilk andır. Göz kaçırmak güvensizlik ve yalan konuşmayı akla getirir. Gözü dikerek bakmak kabalığı, alaylı bakış ise olgun olmadığımıza işaret edebilir. Gözü çok açmak ve kısmak da değişik yorumlanabilir. Kediler korkunca gözleri büyür, güvendiklerinde gözlerini kısarlar.

Can gözü ile yani yatay akışta genellikle dört bakışa sahibiz:

1- Boş bakış:

Görmek yok, akışa teslimiyet var, farkındalık yok, akıl başka bir yerde takılı olabilir.

2- Yetişkin bakışının özellikleri:

Duygu, yargı, düşünce, yorum, not verme, beklenti, bilgi, kalıplar, ezbercilik, sıradanlık, detay, kaygılar gibi özellikler içerir Akıl ve can gözü önderliğinde oluşur. Yani GEÇMİŞ ZAMANa aittir.

3- Çocuk bakışının özellikleri:

Merak, özgürlük, yenilenme, sezgi, gözlem, çeşitlilik, samimiyet, uyum, saflık, bilinçli teslimiyet var. AN önemlidir ve kalp gözü önderliği vardır. ŞİMDİKİ ZAMANa aittir.

Çocuk bakışı olgunlaşmaya götüren bir bakıştır. İçimizdeki saf çocuğu hep yakınımızda tutarak biz de olgunlaşabiliriz.

Dikkatle ile bakılır, gibi fakat yargısız, duygusuz, kaygısız, bir gözlemci gibi görmeyi içerir. Kişinin yaşını, cinsiyetini, ırkını, giydiğini yani görünenin arkasına geçmeyi başararak, kişiyi gerçekten görmemizi sağlar. Ve baktığımız şeyle o zaman aynı olabiliriz, kalpten yaklaşabiliriz. Ciddiyette komikliği aynı anda görür. Kızgınlığını çabuk unutur, kin gütmez. Çocuk bakışı ile bakan insan esnekleşir, olgunlaşır.

4- Olgun bakışı:

Bilinçli teslimiyet, anda sorumluluk almak, zıtlıkların bütünlüğünü fark ederek, daima yenilenmek amacıyla ve çocuk merakıyla bakmak. Üçün göz etkinleşmiştir. GENİŞ ZAMAN yaşanır.

Turist bakışı diye bir bakış da var. Daha çok Avrupa’dan gelen çoğu turistin bakışına hep hayran kalmışımdır. Kendilerinden emin, güvenli, rahat ve mutlu görünüyorlar. Yayılan enerji olgun hissettiriyor. Bu halin gezmeye gelmiş olmaları ile ilgili olabileceğini düşünebilirsiniz. Ama ülkemizden yurt dışına çıkanlarda bu bakış pek yok. Yine yargılayan ve tetikte olan bir bakış hakim. Ülkemizde özellikle hanımlar kaşları çatık gezerler!

Çekoslovakya’da Türkçe konuşan bir grubu duyunca hasretle atlayıp ‘Merhaba’ demiştim. Bana yanıt vermemişlerdi ve ‘Bu da nereden çıktı’ diye fısıldamışlardı. Oysa çok acayip de görünmüyordum!

Ayrıca yurtdışında yaşayanların çoğunda da bu hayran kaldığım turist bakışı yok. Demek ki yola çıkanlar kolayca yenilenir, yenilenen kişinin bakışında da parlaklık artar! Parlaklık kişinin saf ve bilinçli halinden gelir, velhasıl parlaklığı artan bakış ise doğal olarak terbiyeli bakıştır!

Evet, biraz gevezelik yaptık bu sefer. Ama terbiyeli bakışın olgunluk seviyesi ile ilişkili olduğu kesin bizce!

www.leylasabah.com

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.