Depresyonu az çok hepimiz biliyoruz. Oysaki maskelenmiş depresyon pek de bilinmez. Günümüz insanının içinde bulunduğu durumu incelersek aslında herkesin maskelenmiş depresyonda olduğunu söylemek yanlış olmaz gibi geliyor.
Maskelenmiş depresyon nedir o zaman?
İnsan eğer kendisini mutsuz ve yetersiz hissettiği durumlar hakkında sürekli konuşuyorsa buna maskelenmiş depresyon deniliyor. Birey aktif, konuşkan görünebilir ama aslında depresyondadır.
Maskelenmiş depresyonda kişi geleceğiyle ilgili sürekli kötümser düşünür ve konuşur. Birey depresif duygu durum ile sorumluluklarını ihmal eder. Sorumluluklar yerine getirilmez ve olumsuz sonuçlar yaşandığında başkalarını suçlar.
Birey unutkan ve zihni dağınık haldedir. Bireyin iç dünyasında kurduğu hayaller dış dünyada olanlarla karışır. Kişi aklından geçenleri yaptığına inanır ve ona göre davranır.
Depresyon yineleyici bir özelliktedir. Daha önce ağır bir depresyon geçirilmişse yine tekrarlayabilir. Madde kullanımı yinelenmeye neden olur.
Depresyon içinde olan insan duygudaşlık, benlik saygısı, performans, hayatta kalma dürtüsü gibi özelliklerden yoksundur.
Depresyon yüzünden kişi mide ağrıları, sindirim problemleri yaşayabilir, tedavi görse bile bu sorunlar giderilemez. İyileşmeyen sindirim rahatsızlıklarının giderilmesi için depresyondan kurtulmak gerekir.
Yaşamda zorlayıcı olaylar ve sürekli yaşanan üzüntüler sonucunda beyinde sinir hücreleri arasındaki boşluklarda bulunan serotonin ve nonadrenalin gibi kimyasal maddelerin azalması nedeniyle de depresif haller ortaya çıkabilir.
Sürekli devam eden zorlanmalar, çözülmeyen problemler, eğitimsizlik, işsizlik, yoksulluk vb. depresyonu tetikler.
Depresyon ayrıca kalıtsaldır. Ailede geçmişte görülen ağır depresyon vakaları varsa bireyin depresyona girme olasılığı artar.
Ayrıca tiroid bezinin yavaş çalışması da hormonal bozukluklara neden olur ve depresyonu tetikleyebilir. Yas tutma, kaygı bozukluğu, sosyal fobiler, eşin ölümcül hastalığa yakalanması gibi durumlar da depresyonu tetikleyebilir.
Depresyondaki kişi kasvetli, kederli, çökkün bir duygu halindedir. Kişi uyumadığı halde yatmaya eğilimlidir ve yataktan çıkmak istemez. Çünkü yatak ona güvenilir ve korunaklı bir yer gibi gelir.
Depresyondan kurtulmak için insanın hayata bakışını değiştirmesi gerekir. Dünya Değişim Akademisi’nde uygulanan Depresyondan Özgürleşme Değişim programı sayesinde birey otomatik olan negatif düşüncelerin yerine alternatif pozitif düşünceleri koyabilir.
Değişim Sanatı uygulamasındaki teknikler antidepresan etkiye sahiptir. Bu teknikler yok olma isteğini ortadan kaldırmaktadır. Kafeinli içecekler ve alkol tüketilmemesinin de depresyonun giderilmesinde büyük katkısı vardır.
Depresyon bir kişilik kusuru veya yetersizliği değildir. Herkes nezle olabileceği gibi depresif haller de yaşayabilir, sanki psikolojik bir nezle gibi. Bu yüzden onu gizlemek, ondan utanmak gereksizdir. Bu haller ortaya çıkınca sadece Değişim Sanatı teknikleri uygulanmalı ve depresyon giderilmelidir.
Hepimiz uygulayabiliriz ve depresyondan özgürleşebiliriz.
Kendimizi değiştirelim dünyamız değişsin, dünyamızı değiştirelim dünya değişsin.
Depresyona maruz kalmamak için Değişim Sanatı Teknikleri ve Akif MANAF'ın kitapları yardımcınızdır.