İsrail 'Ahit Sandığı'nı Arıyor..

11 Aralık 2023, 09:15

İsrail’in Gazze saldırısı savaş halini geçti, bir katliama dönüştü. Savaş kurallarını hiçe sayan ve sivilleri bombalayan İsrail devleti, kurulduğundan beri bir sırrın peşinde. Bu sır Ahit Sandığı’dır. Bu defa biraz bu konudan bahsedelim.

Ahit Sandığı veya Sözleşme Sandığı Çıkış Kitabı'nda sözü geçen On Emir'in yazılı olduğu iki orijinal taş tableti barındıran, kapaklı ve altın kaplamalı ahşap bir sandıktır. İbraniler'in Yeni Ahit kitabına göre, sandığın içinde aynı zamanda Harun'un asası ve bir tencere man meyvesi bulunuyordu. Bu meyve Çöl’ de giden Yahudilerin karnının doyuruyordu. Hz Musa ile Mısır’dan çıkan Yahudilerin sayısının 600.000'den fazla olduğunu söyleyelim. Öyle 8-10 bin kişi değildirler. Man meyvesini bu sandık üretiyor ve bu insanların karnının doyuruyyordu.

Tanakh'a göre Yahudiler'in Antik Mısır'dan çıkışından bir ila iki sene sonrasında Musa'nın emriyle yapımına başlanmıştır. Başlangıçta sandık, Sina Dağı'nın eteklerinde Yahudilerin tarafından kurulmuş taşınabilir ibadethaneler olan Mişkan'larda saklanıyordu. Göçler sırasında Levililer tarafından sandık, tahta kollarından tutularak halkın yaklaşık 2,000 cubit (~ 800 metre) önünde olma kuralıyla taşınıyordu.

Exodus'a göre Musa ve yanındakilerin Sina Dağı'nda verdikleri 40 günlük mola sırasında tanrı ona sandığı nasıl yapması gerektiğini anlattı. Musa da Bezalel ve Oholiab'a bu tariflere uygun olarak sandığı yapmalarını söyledi. Tevrat'ın beşinci kitabı olan Tesniye'de sandığın Musa tarafından tek başına yapıldığı söylenir.

Yapılışının ardından sandık, 40 yıl boyunca Yahudilerle birlikte çölde oradan oraya gitti. Sonunda Yahudiler bir yere yerleştiklerinde sandığı Mişkan denilen kutsal bir çadırdaki ayrı bir odaya koydular.

Daha sonra Yeşu liderliğindeki Yahudiler tanrı tarafından "vadedilen topraklar"a geldiklerinde, sandık onların gelişini göstermek için önden götürülmekteydi. Sandık Ürdün Nehrinin kıyısına vardığında, geçişe engel olması gereken nehir bir anda kurudu, sandığı taşıyan rahipler karşıya geçmeyip orada bekledi. Halk da oraya ulaşıp nehri geçtiğinde onlar da ilerledi ve nihayet sandık nehri geçtiğinde nehir tekrar eski hâline gelip akmaya başladı. Ürdünden getirilen 12 sütun hatıra olarak rahiplerin beklediği bu noktaya dikilmiştir.

Eriha Savaşı esnasında, sandık günde altı defa bu şehrin etrafında trompet ve boru sesleri eşliğinde gezdirildi. Yedinci günde Eriha'nın duvarları sonunda yıkıldı ve şehir düştü. Ai'daki yenilgiden sonra Yeşu sandığın başına gelerek ağladı. Yeşu, Gerizm ve Ebal dağları arasında insanlara kutsal yasaları okudu. Yeşu yasaları okurken insanlar sandığın iki yanına dizilmişlerdi. Sonra sandık Gibeah Savaşı öncesinde Harun'un torunu Phineas'a ait olan Bethel tapınağına götürüldü. Savaşın ardından sandık çıraklık döneminde olan peygamber Samuel'in yaşadığı, başka bir kutsal mekan olan Shiloh şehrine götürüldü.

Süleyman Peygamber zamanında da varlığı bilinen Ahit Sandığı Kudüs’teki tapınakta kaldı. MÖ 587’de kenti kuşatan Babil İmparatoru Nabukadnezar şehri aldı. 100.000'den fazla Yahudi’yi öldürdü. Bir o kadarını’da Babil’e sürgüne götürdü. İşte o savaş sırasında ortadan kaybolan sandık halen aranıyor.

Haçlı Seferleri sırasında Kudüs’e gelen ve Tapınak kalıntılarında ataştırmalar yapan Tapınak Şövalyelerinin sandığı bulduğu ve Fransa’ya götürdüğü iddia ediliyor. Sandık ortada yok.

İsrail Devleti ise Kudüs’teki Kubbetüs Sahra Camisinin altını yıllardır kazarak Ahit Sandığını aramayı sürdürüyor. Bu sandık bulunursa İsrail çok büyük bir güç kazanacağını biliyor. O zaman savaşları istediği şekilde planlayabilecek. Ancak bilinen tek şey sandık ortada yok.

Tapınak Şövalyelerine gelince, rivayete göre onlar bulsalardı Kudüs’ü Selahhatin Eyyubi fethedemezdi ve Kudüs Krallığı varlığını sürdürürdü. Sandık aranmaya devam ediyor.

Yorum Gönder 0
Facebook Yorumları 0

Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.