Yukarıdaki yazımızın başlığı çok şey anlatmaya yetiyor. Pahalılık ve önlenemeyen enflasyon esnafı da, alış-veriş yapan vatandaşı da sıkıntıya soktu.

Esnaf veresiye defterini niye kapattı? İşte yanıtı.

CHP’li Müzeyyen Şevkin, ziyaret ettiği bir esnafın işlettiği marketin çeşitli yerlerine “Aşırı fiyat artışlarından dolayı satışlarımız nakit ve de kredi kartı ile yapılmaktadır” yazısını astığını gördü.

Esnaf, yazının sebebini soran Şevkin’e, “Haftalık değil, günlük, saatlik fiyat değişiyor. Saatlik fiyat değiştiği için bir sattığımızı yerine koyamıyoruz. Bu nedenle veresiye veremiyoruz” cevabını verdi.

Hiç şüpheniz olmasın. Bu daha iyi günlerimiz. Zor ve sıkıntılı günleri yaşamaya hazır olun.

Şevkin, marketin sahibine, “Burası kırsal bir kesim, köyden gelen insan çok. Nakit alışverişin dışında insanların birbirini tanıdığı bu ortamda veresiye alışveriş yapılabilecekken neden bu yazıyı asmaya ihtiyaç duyuldu” diye sordu. Market sahibi, yazıları asmasının gerekçesini şöyle anlattı:

“Günlük fiyat değişiyor. 330 mililitre içecek alıyorum, kolisi 148 TL. Yolda toptancıyı aradım, 170-180 TL fiyat verdi. Bahsettiğim, iki saatlik bir olay. Haftalık değil, günlük, saatlik fiyat değişiyor. Saatlik fiyat değiştiği için bir sattığımızı yerine koyamıyoruz. Bu nedenle veresiye veremiyoruz. Çok sıkıntı var, bildiğiniz gibi değil. Müşteri sayısında azalma var. Alım gücü çok düştü. Önceden 50 kiloluk şekeri, her gün 3-5 torba satardık, şimdi haftada 1-2 tane satabiliyoruz.”

Marketin önünde oturan bir kadın ise Şevkin’e, “Akşam haberlerde zammın ‘z’ harfini duyduk, aynı gece maaş zamları eridi” dedi.

Art arda gelen zamlara para yetmiyor. Esnaf da vatandaş da haklı.

Zamlar önlenemiyor. Stokçuluk almış başını gidiyor. Bizi yönetenler ise enflasyonun tek hanelere ineceğini söyleyip duruyor. Sanki bugünleri yaşatanlar kendileri değil.

Şimdi ise kamuda tasarrufa gidilerek enflasyonu indireceklerini iddia ediyor. Hazine ve Maliye Bakanı tasarruf genelgesini açıkladı. Temennimiz alınan kararlara harfiyen uyulmasıdır.

Önemsediğimiz bir konu da şu:

Emekliye verilen 10 bin liralık maaşın bu pahalılık ve enflasyon karşısında erimiş olmasıdır.

Emekli ne diyor, kulak verelim:

“Piyasadaki zam furyasını durdursunlar maaşlarımıza zam istemiyoruz. Fiyat artışlarına para yetiştiremiyoruz. Piyasadaki bu yükselişi durduramazlarsa verilen zamlar bir işe yaramaz. Para pul oldu. Gıda dışında bir şey almamız mümkün değil. Gıda harcamalarımıza bile yetişmek zor. “

Konuyu daha da açabiliriz.

Piyasa sahte yiyeceklerden geçilmiyor. Süt ürünlerinin içinde süt, et ürünlerinin içinde et yok. Piyasa denetimsiz. Ne yediğimiz ne içtiğimiz belli değil.

Yazımızın başına dönelim:

Birkaç saat içinde etiket değişir mi? Bu nasıl bir iştir? Bu işler niye kontrol altına alınmaz? Bu işin sonu nereye varacak?

Tüketici bir ürünü artık gramla alabiliyor. Veresiye defteri kapanınca alış-verişte de durgunluk başladı. Bir ekmeği, bir sigarayı kredi kartı ile alan bile var. Kredi karı ile yaşamaya tutunanların çoğu zamanı geldiğinde kart borçlarını bile ödeyemiyor.

Tüketici sahipsiz kaldı. Üretim yok denilecek kadar az. İşsiz sayısı her geçen gün daha da artıyor. Esnaf direniyor ama nereye kadar?

Konu ile ilgili son bir not:

İzmir Bakkallar ve Bayiler Odası Başkanı Emin Bağçı bakkallarda en çok satılan 22 kalem temel ürünün üç ay içinde ortalama yüzde 82,70 arttığını söyledi. Başkan Emin Bağçı, “Veresiye defteri vermesiyle defteri oldu. Defterler yine şişti. Artık bugünkü şartlarda vatandaş bakkala olan borcunu ödeyemez oldu. Bakkallarımız da zor durumda. “ diyerek sorunları dile getiriyor.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.