Çanakkale Savaşı’nın 104. yılındayız. Bu savaşa İngilizler ve Fransızlar hem kendi orduları ile hem de sömürgelerinden getirdikleri askerlerle girdiler. Avustralya- Yeni Zelanda- Hindistan- Senegal- Cezayir hatta Avustralya yerlileri olan Aborjinlerden oluşan bir ordu ile Çanakkale önlerine geldiler. Bu orduya destek veren Katırcılar Birliğinin askerleri de Yahudilerden oluşuyordu.
Londra'da General Harrington’a Başbakan Llyod George tarafından verilen emir şuydu: "Bir hafta içinde Çanakkale’yi geçeceksiniz. İstanbul önlerine gelince kenti bombalayacaksınız. Asker çıkarıp sivilleri Anadolu’ya süreceksiniz. İstanbul düştü mü? Osmanlı savaş dışı kalacak. Bizde Rusya’ya yardım göndereceğiz”. General Harrington aldığı emir üzerine birkaç gün sonra Çanakkale Boğazı açıklarında bulunan donanmaya komuta etmek üzere gelmişti.
Bombalama başladı ve Türk Tabyaları baskı altına alındı ama Türk Ordusunun ateşi karşısında boğazdan geçmek mümkün değildi. Düşman ordusu ağır kayıplar veriyordu.18 Mart 1915 sabahı ise yoğun bir ateşe başladılar. Gece Nusret Mayın Gemisinin döşediği bölgede gemiler batmaya başladı. Kıyıdan yapılan ateşlerle de zor durumda kalan düşman donanması Çanakkale’yi geçemedi. İngiliz ve Fransız donanması ağır bir yenilgiye uğradı. Asker çıkartma kararı alındı. İngilizler ve Fransızlar karaya asker çıkartarak Çanakkale’yi ele geçirmek böylece İstanbul’a yürümek niyetinde idiler.
Asker çıkartıldı.. İlk gün bilançosu 4500 ölü 5 bin kadarda yaralı verince, Fransızlar Çanakkale’den geri çekilme kararı alırken gece yarısı Harrington toplantıya gider ve savaşa devam kararı alır. Ekim 1915'te İngiltere’den gelen ekip savaşın durumunu sorar. Aldıkları yanıt, "yeni bir ordu lazım. Kalan 50 bin kişi savaşmaktan yorgun düştü. 200 Bin kişilik yeni bir ordu lazım.." deyince geri çekilme kararı alınır. Ocak 1916'da Düşman Ordusu çekilmiştir.
.İnternette "Çanakkale bir Haçlı Seferi midir" diye yazınca pek az bilgi bulursunuz. Bu savaşı analiz bile etmeyen bizim tarihçilerimiz 100 yılı aşan sürede yazdıkları kitaplarda Türk Askerini övmüşler, kahramanlık olaylarını yazmışlardır. Bunlarda yazılacak ama Batı’nın Haçlı Seferleri’nin intikamını almak için hazırladığı bu orduya o kadar büyük güvenleri vardı ki, 1 hafta içinde İstanbul’a gireceklerdi. Kenti gemilerden ateş ederek bombalayacaklar ve halkın Anadolu’ya kaçmalarını sağlayacaklardı. Böylece Fatih Sultan Mehmet’ten de intikam almış olacaklardı. Osmanlıyı sevenlere göre Osmanlı kutsaldır.
ÇANAKKALE’NİN TARİHE ETKİSİ
General Harington'un 1958 yılında yayınlanan anılarında komutan olarak atandığını ve 7 gün içinde Çanakkale’yi bombalayarak geçip İstanbul'a saldırılmasını istendiğini yazar. Amaç katliam yapmak ve Türkleri Anadolu'ya sürmektir. Çanakkale’yi geçemeyince İngilizler ve Haçlı Ordusu yüzünden Rusya'da iktidara Sosyalistler geldi. Lenin Kurtuluş Savaşında silah-cephane ve para yardımı yaptı.
Bizde 2. Dünya Savaşı'nda Boğazlardan Almanları geçirmeyerek vefa borcumuzu ödedik. İngiliz ve Amerikan yanlısı tarihçilerle birlikte Osmanlıyı kötüleyenler de yanlış yapıyor. Önemli olan tarihi tarafsız günahı ve sevabıyla birlikte yazmaktır. "Tarihi de doğru yazmak, yapmak gibidir" sözü de önemlidir.
ÇANAKKALE SAVAŞI BİR HAÇLI SEFERİDİR.
YAKLAŞIK 700 YIL KADAR SONRA ANADOLU TOPRAKLARINA HAÇLI ORDULARI GELMİŞTİR.
DÖNEMİN İNGİLİZ BASINI DA BÖYLE YAZAR..