Sık sık şikâyet etmişizdir;

Bizim rızkımızda bereket yok,

Bereketten yoksun yaşıyoruz,

Çalışıyoruz, çalışıyoruz, yetiştiremiyoruz,

Kazandığımız yâre fistan parası,

Boşa koysam dolmuyor, doluya koyuyorum almıyor,

Yığınla para kazanıyoruz ama yine yetiştiremiyoruz,

Sürekli bir şeylerden dolayı para kaybediyoruz, sanki eriyip gidiyor..

Söylemleri hemen hemen hepimizin dilinde.

Kazançlardan bir şikâyet var.

Rızkın yetmediğinden bir sıkıntı var.

Neydi ki bu bereket?

Bereketsizlik nasıl oluyordu?

Ebu Davud ve Hakim’in Ebu Hüreyre’den rivayet ettiklerine göre Peygamberimiz (a.s.m) şöyle buyurdu:

“Muhakkak ki Allah buyurdu ki; ‘İki ortaktan biri diğerine hıyanet etmediği sürece onların üçüncüsü benim. Şayet biri diğerine hıyanet ederse ben aralarından çıkarım.” (Kenzu’l-ummal, 9295)

Yani ihlasla yapılan bir ortaklıkta bir pay daha doğmaktadır.

O da Allah’ın hakkı.

Allah’ın olduğu yerde rızıkta bir genişleme olmaktadır.

Allah’a ait olan bu paya bereket diyoruz işte.

Allah’ın payı genişleyerek diğer kesimlere intikal ediyor.

Verildikçe artıyor ve malda da bir eksilme meydana getirmiyor.

Yine Peygamber Efendimiz bir Hadisi şerifte;

İki kişinin yemeği üç kişiye, üç kişinin yemeği de dört kişiye yeter" buyurmakta.

Bu yetme imkânı Allah’ın varlığından kaynaklanan bereketlilik halidir işte.

Burada önemli olan birbirine ihanet etmemektir.

İhanetin olduğu yerde,

Hilenin hurdanın olduğu yerde,

Cenab-ı Allah olmuyor.

Yaradan’ın olmadığı yerde de mal artışı olmuyor.

Aksine malda bir azalma meydana geliyor.

Artık işin içine şeytan karışmıştır.

Şeytanın olduğu yerde Yaradan olmuyor.

Bu da bereketin kaçması anlamındadır.

Bereketi gideren başka neler olabilirdi acaba.

Bereketsizliğin en müessir sebeplerinden biri de kanaatsizliktir,

Hırs ve ihtirastır, tul-i emeldir.

Rızkı hırs ile isteyenlerin rızkında darlık, sebeplere müracaat ettikten sonra tevekkül ile isteyip beklemek ise, rızıkta bolluk meydana getirir.

İsraf etmek, kanaat etmeyip hırs göstermek şükürsüzlüktür.

Nimete şükredilmediğinde ise, bereket kaçar.

Sabah kerahet vaktinde uyumak da bereketi kaçırır. Buna "Gaylule uykusu" da deniyor ki fecirden itibaren güneş tamamen doğuncaya kadar geçen sürede uyumaktır.

Eğer malımızda bereket istiyor isek;

Nimetin kıymetini bilmek gerek,

Helalinden kazanmak,

İsraf etmemek

Namazı tadili erkân ile kılmak,

Zekâtını tam, hatta fazla fazla vermek.

Sabah vakti uyanık olmak.,

Vakıa suresini okumaya devam etmek,

Akrabaları ziyaret etmek,

Misafir kabul etmek,

Büyükleri saymak,

Hırs Etmemek,

Tevekkül ve Kanaat Etmek gerekiyor.

Bir de selam.

.

Resulullah aleyhissalatu vesselam;

Ey oğulcuğum ailenin yanına girdiğin zaman selam ver ki senin ve ailen için bereket olsun.” (Tirmizi)

Gününüz ve ömrünüz bereketli olsun.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.