Düşünürün birisi şöyle der ;
“Baktığınız yer önemli değil. Önemli olan bakış açınızdır“
Bu bağlamda önümüze bir haber geliyor.
Adıyaman'da 2017'de terör örgütü PKK'ya yönelik hava destekli operasyonda etkisiz hale getirilen teröristin cep telefonu incelemesinde HDP'li milletvekili Semra Güzel’in terör kampında çekilmiş fotoğraflarının basına yansıması üzerine, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı harekete geçti.
Neticede bu kişi hakkında fezleke hazırlanarak meclise geldi.
Bakış açısı bu; Millete kurşun sıkanlarla resim çektirenler, bu millete kurşun sıkmış gibi addedilir.
Doğrusu da bu.
Kutadgu Bilig eserinde Yusuf Has Hacib bu konuya ışık tutar ;
“Dostum, Dostumun dostu, Düşmanımın düşmanı Dostumdur.
Düşmanım, Düşmanımın dostu, Dostumun düşmanı Düşmanımdır.“
Dolayısıyla bu millete kurşun sıkanlarla dost olanlar bizim düşmanımızdır.
Millete kurşun sıkanlarla dost olanları bu mecliste istemiyoruz.
Onların temizlenmesi için alınacak bir kararın sonuna kadar arkasındayız.
Ancak Hz. Mevlana hataya düşmemek için insanları uyarıyor. Ve onlara;
“Herkesin bakmadığı yönden bak dünyaya“ diyor.
Wayne Dyer’de buna benzer bir kelam ediyor ;
“Olaylara bakış açınızı değiştirirseniz, baktığınız şeyler değişir“
Şimdi bakış açımız değiştiğinde değişip değişmediğini görelim.
Madem ki, bir PKK’lı ile resim çektirenler PKK’lı oluyor ise,
Eroin ve esrar kaçakçıları ile resim çektirenler ne olacak!
Fetö bir terör örgütü lideri ise bununla resim çektirenler ne olacak!
Bunlar da bir resim ile tecsil edildi ise bunlara neden fezleke uygulanmadı?
İkinci olarak,
Bu devlete bu millete düşman olanları karşımıza alıp onlara savaş ilan ederken,
Allah’ın ayetleriyle dalga geçenler bu kapsamın dışına mı bırakılıyor.
Bunların cezasını Yaradan mı verecek!
Oysa ki Yaradan kendi ayetleriyle dalga geçenler için yüce kitabı Kur’an da şöyle buyuruyor;
“Şüphesiz ki (Allah), Kitap’ta size (şu hükmü) indirdi: Allah’ın ayetlerinin inkâr edildiğini ve alaya alındığını duyduğunuz zaman, başka bir söze dalıncaya kadar onlarla beraber (aynı mecliste) oturmayın. (İnkâr etmeden ya da konuyu değiştirmedikleri hâlde aynı ortamda oturursanız) şüphesiz ki siz de onlar gibi (kâfir/müşrik) olursunuz. Muhakkak ki Allah, münafıkları ve kâfirleri cehennemde toplayacak olandır.“ (Nisâ suresi ayet 140)
Bu millete kurşun atanların hoş görülmesi mümkün değilken,
Allah’ın ayetlerini akara makara deyip sallayanların hoş görülmesi mümkün mü?
Yine bu şekilde farklı bakış açılarıyla farkı sorular oluşturulabilir.
Domuz eti yemek haram da,
Kul hakkı yemek helal mi,
Kul hakkı yiyenlerin bir makama getirilmesi uygun mu?
Nasıl ki bu millete kurşun sıkanlar müstehak oldukları sonu buluyorsa,
Allah’ın ayetleriyle dalga geçenlerin de aynı uygulamadan geçirilmeleri gerekmektedir.
Bakış açısı bizi bu noktaya getirmektedir.
Ne bu millete kurşun sıkanların,
Ne de bu milletin inançlarıyla dalga geçenlerin,
Bu devletin nimet ve imkânlarından istifade etmelerini istemiyoruz.