Atatürk Cumhuriyet’in kuruluş tarihini neden 29 Ekim olarak seçti?..

Bu tarihin perde arkası 1923’ten 5 yıl öncesine dayanıyor. 30 Ekim1918 de Mondros Mütarekesi imzalandı. 29 Ekim tarihi ile Atatürk, Batı Emperyalizmine karşı darbe olarak seçmiş ve "sizin bize dayattığınız antlaşmayı kabul etmiyorum" demiştir.

Osmanlı İmparatorluğu 1 Dünya Savaşı’nda artık savaşamayacağını anlayınca İtilaf Devletleri ile Ateşkes Antlaşması yapmak istiyordu. İngilizler bu teklifi kabul ederek görüşmelerin 30 Ekim 1918 Günü Limni Adası’nın Mondros Limanında yapılacağını açıkladılar.

Antlaşma, Osmanlı adına başkanlığını Bahriye Nazırı Hüseyin Rauf Orbay’ın yaptığı bir heyet ile İngiliz Amiral Calthorp’un başkanlık yaptığı itilaf devletleri heyeti arasında imzalanmıştır. Bu antlaşmayı imzalamaya giden Osmanlı Heyeti, ortak olarak belirlenecek hükümlere göre bir mutabakat sağlanacağını düşünüyordu; ancak maddeleri çoktan belirlemişlerdi.

Sunulan maddeler ateşkes antlaşmasından çok teslim olmaya yönelik bir belgeye benziyordu. Osmanlı Devleti, antlaşma maddelerinin hafifletilmesine yönelik tekliflerde bulunduysa da bu teklif dikkate alınmadı ve maddelerde değişiklik yapılmadı. Ateşkesin imzalandığı Agamemnon zırhlısı oldu.

Görüşmeler 5 gün sürmüştür. 5. gün sonrasında ise Osmanlı Devleti ile İtilaf Devletleri arasında Mondros Ateşkes Antlaşması imzalanmıştır. 31 Ekim günü yürürlüğe giren antlaşmanın 7. maddesi itilaf  Devletleri’nin amacını apaçık ortaya koymuştur.

7. Maddesinde yer alan “herhangi bir tehdit durumunda bu noktaların işgal edilme hakkının itilaf devletlerinde bulunması” maddesiyle Osmanlı’yı parçalamaya yönelik girişimlerde bulunulduğu belli edilmiştir. Antlaşma 25 maddeden oluşmuş ve maddeler aynı olmasa da Almanya, Avusturya – Macaristan ve Bulgaristan’ın imzaladığı ateşkes antlaşmasının hükümleriyle benzerlik göstermekteydi.

Mondros Ateşkesine Darbe "Cumhuriyet İlanı" ile oldu.

5 yıl boyunca Mustafa Kemal önderliğinde verilen milli mücadeleden, Kurtuluş Savaşı’ndan sonra Mustafa Kemal’in 5 yıl önce öngördüğü o gün gelir çatar. İşgal donanması gemileri 2 Ekim 1923’te gerçekten İstanbul’u terk eder ve ‘Geldikleri gibi giderler’

Cumhuriyet’in tam 29 Ekim’de ilan edilmesi ise Mustafa Kemal’in Batı Emperyalizmi’ne gönderdiği bir mesajdır; ‘Sizin dayattığınız 30 Ekim Teslimiyeti’ni tanımadım ve işte parçalayıp yırttım’ mesajıdır…

29 Ekim Mustafa Kemal’in 30 Ekim’e (Mondros’a) yanıtıdır, tokadıdır, intikamıdır.

Mustafa Kemal’in deyimi ile ‘Mazlum bir milletin ahıdır’

Genç kuşaklar bu sırrı iyi bilmek zorundadır…

Mustafa Kemal’in Çanakkale’de başlayan milli direnişi, İstiklal Savaşı ile sürer ve sonunda Türkiye bağımsızlığına kavuşur. Padişah teslim olsa da Türk Milleti asla teslim olmayacaktır. Çünkü Mustafa Kemal çelik gibi iradesiyle tüm milletinin iradesini simgeliyordu. Bu yüzden her türlü işgallerin en zor, en karanlık günlerinde bile Mustafa Kemal’in 13 Kasım 1918’de birbirini tamamlayan iki direniş parolası Türk Milleti'ne her zaman ışık tutacaktır:

ABD Başkanı Trumph Türkiye Cumhurbaşkanı’na neden 13 Kasım günü görüşmek için randevu verir?..

Nedeni basittir: Mondoros Mütarekesi’nin 101 Yıldönü müdür de ondan..

*****

Not-1: Mustafa Kemal’in ‘Geldikleri gibi giderler’ sözünü merak edenler, yaveri Cevat Abbas Gürer’in anılarında bulabilirler. Bknz: Atatürk’ün Yaveri Cevat Abbas Gürer-Cumhuriyet Kitapları-2006/2007

Not-2: Mustafa Kemal’in Haydarpaşa Garı’ndaki ‘silahları vermeyin’ emrini o gün orada garda bulunan Teşkilatı Mahsusa’dan Dr. Fahri,  gazeteci Taylan Sorgun’a anlatmıştır. Döneme ait çeşitli anı ve belgeleri 6 değerli kitabında derlemiş olan Gazeteci Taylan Sorgun hala sağdır. Bu konuda Taylan Sorgun ile yapılan bir söyleşi 2 yıl önce Yurt Gazetesi’nde yayınlanmıştır.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.