“Kerkük ve diğer Türkmen yurtlarının demografik operasyonlarla tasfiye planları derhal kesilmeli, Kerkük tarihi dokusuna, kültürel derinliğine müzahir bir şekilde yönetilmelidir. Söylüyoruz, rahatsız oluyorlar. Diyoruz, sancılanıyor, kulaklarını tıkıyorlar. Yine de söyleyeceğiz, yine de diyeceğiz: Kerkük Türk'tür, Türk'ün ebedi yurdudur. Kürt kökenli kardeşlerimize saygımız vardır, insani haklarına gölge düşürülmemelidir. Arap kökenli kardeşlerimize hürmetimiz vardır, dostluk ve tarih bağlarımız bakidir. Diğer sosyal ve etnik gruplardaki insanlara elbette kucağımız ve gönlümüz açıktır. Ancak bir yanda herkesin hakkına riayet ederken, diğer yanda da Türkmenleri savunmak, Türkmenliğin onurunu yer.”
 
Yukarıdaki sözler MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye ait. Bahçeli, Kuzey Irak’ta Barzani’nin köşeye sıkışmış durumunu da değerlendirerek, açıklamalarında Kerkük’ün durumunun da açıklığa kavuşturulması gerektiğini vurgulamaya çalışıyor. Doğru söylediğini görüyor ve görüşlerini de sonuna kadar destekliyoruz.
 
Bu noktada şunları söyleyebiliriz:
Barzani iyice köşeye sıkıştı. Yaptığı yanlışlıkları gördü. Türkiye ile ilişkilerini eski düzeye çıkarabilmek için aracıları kullanıyor. Ancak kendisine “Referandumdan geri adım atması, Kerkük’ten elini çekmesi koşulu ile kendisi ile görüşebiliriz” mesajları iletiliyor.
 
Irak merkezi Hükümeti ile de sıkıntıları sürüyor.
Dış destek de görmüyor.
Şimdi Kerkük’ü kurtarma, burada yaşayan Türkmen soydaşlarımızı topraklarına yeniden kavuşturma zamanıdır.
 
Barzani tarafından Kerkük’ün yapısının değiştirilmesi için burada iskan edilenlerin eski yerlerine dönmesi, göç eden Türkmenlerin topraklarına geri dönmelerine ilişkin çalışmaların hızlı biçimde yapılması gerekiyor.
Bu konuda Türkiye’nin önü açıktır. Düğmeye basma zamanıdır. Barzani’nin nefes borusu kesilmek üzeredir, çaresizidir. Kerkük ve burada yaşam mücadelesi veren Türkmenlere karşı artık duyarsız kalamayız. Yapılması gerekenler konusun da olumlu adımları mutlaka atmalıyız.
 
Bahçeli’de açıklamalarında bunlara vurgu yapmaya çalışıyor. Kendisini dinleyelim mi?
“Barzani ve örgütü ne hikmetse çekile çekile kapana girmiştir.
Kerkük kurtarılmış, Türkmenler derin bir oh çekmişlerdir.
Ne var ki, Barzani'nin çok kısa sürede, hiçbir karşı direniş göstermeden kaçıp gitmesi ister istemez şüphelere, soru işaretlerine neden olmuştur.
Şayet, Kerkük özelinde yeni ve kabul edilemez siyasi bir tasarım ve planlama için düğmeye basılmışsa, buna da maşalık görevine talip peşmerge ön açmışsa pek yakında bunun kokusu elbette çıkacaktır.
Bilinsin ki, Kerkük'ün statüsü üzerinde kumar oynamak için masaya oturan güç ve çevreler mutlaka Türkmenlerin varlık ve tarihi haklarını da hesaba katmak, dikkate almak mecburiyetindedir.
Barzani'nin vahim hesap hatası sonucu zorladığı referandum sonrası, Irak'ta ortaya çıkan siyasi denklem Kerkük'ün statüsünün nihai çözümü için yeni bir süreç başlatmıştır.
Peşmergelerin Kerkük ve mücavir alanlardan çekilmesiyle bir geçiş dönemi yaşanacaktır. Bu nettir.
İlk etapta, Kerkük'te güvenliği Irak ordusu ve federal polis sağlamalıdır.
Haşdi Şabi'nin güvenlik konusunda görev üstlenmemesi büyük bir önemdedir.
Kerkük'teki Türkmen ve Araplar'ın güvenliğin temini bağlamında Irak ordusuna yardımcı olmalarını sağlayacak düzenlemeler yapılmalıdır.
Bununla birlikte, Barzani'nin Kerkük'e taşıdığı PKK'lı teröristler tamamıyla sökülüp atılmalıdır. 
Kerkük'ün idari ve siyasi statüsünün belirlenmesi için Irak Merkezi yönetiminin öncülüğünde bir diyalog-görüşme-müzakere süreci başlatılmalıdır.
Bu süreçte, Irak Türkmenlerinin masada olması zarurettir.
Kerkük'ün nihai statüsünün belirlenmesi sürecinde, ilk adım olarak normalleşmenin sağlanması, daha önce bozulan nüfuz yapısının da bu kapsamda ele alınması kaçınılmazdır.
 
Bu çerçevede;
Kerkük'e dışarıdan iskan edilenlerin geldikleri yerlere gönderilmeleri ve Kerkük'ten göçe zorlananların yurtlarına, yuvalarına dönmeleri için bir başlangıç tarihi belirlenmelidir.
Bu konuda ABD işgalinin başladığı 2003 yılı esas alınabilecektir.
2003 yılından sonra Kerkük'e dışarıdan getirilenlerin ve Kerkük'ten göçe zorlananların evlerine dönmeleri uygun bir çıkış ve çözüm yolu olarak düşünülebilecektir.
Bundan sonra sağlıklı bir nüfus sayımı yapılabilecektir.
Kerkük'ün statüsüne Irak'ın bağımsızlığı, toprak bütünlüğü ve milli birliği içinde bir çözüm yolu bulunması elzemdir.”


 
necdetbuluz@gmail.com
www.facebook.com/necdet.buluz
 
 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.