Profesör öğrenciyi kürsüye çağırıp dersi anlatmasını istemiş.
Öğrenci gelmiş kürsüye, başlamış dersi anlatmaya.
Profesör öğrenciye ‘dur’ demiş, kürsünün üzerine çık da anlat.
Öğrenci kürsüye çıkarak dersi anlatmaya devam etmiş.
Profesör öğrenciye yine ‘dur’ demiş. Kürsünün üzerine bir kürsü daha koy öyle anlat.
Öğrenci mecburen ikinci kürsüyü de koyarak dersi anlatmayı sürdürmüş.
Ama profesörün isteği bitmemiş. Bu kez kürsülerin üzerine bir tabure koymasını ve dersi öyle anlatmasını istemiş..
Öğrenci bu isteği de yerine getirmiş, ancak düşmemek için dengesini kontrol etmeye çalışırken söylediklerinde tutarsızlıklar başlamış.
Bunun üzerine profesör, “ İnsan yükseldikçe söylediklerinde tutarsızlıklar olur. Çünkü artık beyin söyleneni değil, bulunduğu yerden düşmemeyi önceler..." diyerek dersi bitirmiş.
Profesörün bu deneyine uygun olarak, günümüzde, yukarılara çıkıp aşağı inmemeyi öncelediği için tutarsızlıklar sergileyen kim ya da kimler aklınıza geliyor acaba? Hadi sizi yormayayım. Ben birini biliyorum.
İşte, daha başlangıçta gözünü en tepeye diken, tırmanış sırasında yalpalayan, zikzaklar çizen, zirveye ulaşınca da beyni bulunduğu yerden düşmemeyi öncelediğinden, tutarsızlıklar sergilemek bir yana Allah’ın ipine sarılarak orada kalma tedbirleri almayı düşündüğü iddia edilen o kişinin sözleri ve çelişkileri:
ÇELİŞKİLER… ÇELİŞKİLER… ÇELİŞKİLER
-Türkiye, kendisine din olarak Kemalizmi almış, başka hiçbir dine hayat hakkı tanımayarak kitlelere zorla dikte ettirmiştir. Oysa en üst belirleyici İslam'ın ilkeleridir. (1993)
-Saygı duruşu sap gibi durmaktır. Saygı duruşu yerine dua edilmeli. (12.05.1994)
-Elhamdülillah Müslümanım diyenlerin, şeriatçıyım demesi de gerekir. (1994)
-Hırsızlık babadan evlada geçer. Evlattan babaya değil. Dolayısıyla yönetimlerde hırsızlık, yukarıdaki üst yöneticilerden alttaki yöneticilere, oradan da halka yansır.
-Bu mücadeleyi iktidara getirme noktasında eğer benim emir komuta merkezim bana "papaz elbisesi giymen gerekiyor" diyorsa yaparım dedim. Papaz elbisesi dahi giyerim. (1995)
- 3. köprü İstanbul için cinayettir. Kuzey bölgemizde kalan yeşil alanların imara açılarak katledilmesinden başka bir şey değildir. (1996)
- Bize göre demokrasi hiçbir zaman amaç olamaz. Demokrasi ancak ilmi noktada ele aldığımız zaman bir araç olduğunu göreceğiz.
-Başbakanlık koltuğuna oturmadan ölürsem gözüm arkada kalır. Allah nasip ederse bir nihai hedefim Çankaya Köşkü'ne çıkmaktır. (1999 - Pınarhisar Cezaevi)
-Sayın Öcalan aldığı kellelerin hesabını veriyor, ben ise düşüncelerimin.
-Türkiye'de Kürt sorunu yok. Sorun var diye inanacaksan sorun olur, yok dersen sorun ortadan kalkar. (24 Aralık 2002, Rusya gezisinde)
-Müslüman toplumlar, ülkelerinin gelişmesinde yaşanan sorunların kaynağı olarak dış güçleri göstermekle, bu sorunu çözemezler. (2004)
-Şu anda Kıbrıs'ın yüzde 36'sı KKTC'nin yaşam alanıdır. Belli bir oranda bu tür toprağı verebiliriz.
-Ben de Gürcü’yüm, ailemiz Batum’dan Rize’ye göç etmiş bir Gürcü ailesidir. (11.02.2004)
-Ben, Rizeliyim, eşim Siirtli. Türk değil, Arap. Biz zaten sorunları çözmüşüz.
-Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı 73 milyon için sigortadır. Bizi; Kürt'ü, Laz'ı, Çerkes'i, Türk'ü, doğulusu, batılısı, güneylisi, kuzeylisi ile inananı, inanmayanı ile birleştiren bu üst kimliktir. Biz bir mozaiğiz. (28 Kasım 2005)
-Lan bana anayasayı öğretme, terbiyesizlik yapma. Hadi ananı da al git, artistlik yapma! (10 Şubat 2006)
-Gençler, bakınız, her üniversiteyi bitiren veya tüm halk iş sahibi olur diye bir kaide yok. (2009)
-Hayır diyen darbecidir. (2010 Referandumu öncesinde)
-MHP'nin bir defa Hocaefendi'ye saldırısı gerçekten bana göre ihanet derecesindedir. Hocaefendi işi gücü bırakmış da Bahçeli ile mi uğraşacak? Bir defa onun bulunduğu makam, meşgalesi böyle bir şeye müsaade etmez. Çok çirkin, çok ayıp. Ben bunu ihanet derecesinde kınıyorum.
-NATO'nun ne işi var Libya'da? (Şubat 2011)
-NATO; Libya'nın Libyalılara ait olduğunu tespit ve tescil için oraya girmelidir! (Mart 2011)
-CHP'nin başında bu beyefendi (Kemal Kılıçdaroğlu) olduğu sürece ben de halimize hamd ediyorum. İşimiz kolay. (2012)
-Ben "dindar bir nesil yetiştirmek hedefimiz" dedim. Bu sözlerimin arkasındayım.
-İki tane ayyaşın yaptığı yasa, sizin için muteber oluyor da inancın emrettiği bir gerçek, bir vakıa niçin sizler için reddedilmesi gereken bir olay hâline geliyor? (28 Mayıs 2013)
-Dünya beşten büyüktür.
-Şimdi soruyorlar 'Polise talimatı kim verdi?' diye. Polise talimatı ben verdim. (2013 yılındaki Gezi Parkı protestolarına polis müdahalesi)
-Bu süreçte kimse bizim karşımıza Kürtlükle de Türklükle de çıkmasın. Biz her türlü milliyetçiliği, ayaklarının altına almış bir iktidarız.
Sen bu ülkenin başbakanına yuh çekersen tokadı yersin…Niye kaçıyorsun ulan İsrail dölü (2014-Soma)
-İnternete karşıtlığım her geçen gün daha da artıyor.
-Ne istediniz de vermedik? İnsan yetiştirdiklerini söyleyenler nasıl bu kadar siyasetin içine girebilir. (Fethullah Gülen cemaatine yönelik)… -
-Peşmergenin Kobani'ye geçişini biz teklif ettik.
-Twitter falan hepsinin kökünü kazıyacağız.
-Artık ülkede sembolik değil, fiili gücü olan bir cumhurbaşkanı var. Cumhurbaşkanı elbette yetkiler çerçevesinde, ama doğrudan millete karşı sorumlu olarak görevini yürütmek durumundadır. İster kabul edilsin, ister edilmesin.
DOLARA YATIRM YAPAN YAYA KALIR (!)
-Dolara yatırım yapanlar yaya kalabilir! (Mart 2015'te bu söz söylendiğinde 1 USD = 2,58 TL idi.)
-Gazze’ye giderken bana mı sordunuz? (2010’da Mavi Marmara gemisinde bulunanlara yönelik 2016'da söylenen sözler)
-Rabbim de milletim de bizi affetsin. (15 Temmuz Darbe Girişimi sonrası Fetullahçı yapılanmaya geç müdahale edilmesine ilişkin özeleştiri - 3 Ağustos 2016)
-Ben 75 öğrencili sınıflarda okuduğum zaman, tek partili dönemdi, yani CHP'nin iktidarda olduğu dönemdi. (Doğum yılı 1954, CHP ise 1950'de seçimi kaybederek iktidardan düştü)
-Ey Muharrem, Menderes ve arkadaşları ipe götürülürken siz ne yaptınız? (Muharrem İnce 1964 doğumlu, Adnan Menderes ise 1961'de idam edildi)
- Birileri çıkmış, portakal mıdır, mandalina mıdır, narenciye midir nedir (Fatih Portakal) ? Sokağa çağırıyor. Haddini bil haddini, bilmezsen haddini bu millet patlatır enseni!
-Ne diyorlar domates, ne diyorlar patlıcan, ne diyorlar patates, ne diyorlar sivri biber. Ya düşünün be düşünün, bir merminin fiyatı nedir düşünün. (2019)
-Tutturmuş bir EYT, erken emeklilik. İskandinav ülkelerinin hepsi bu sistemle battı.
-Dijitalleşmenin sonu faşizme çıkar. Dijital faşizme karşı hep birlikte mücadele etmeliyiz.
-Şairleri, yazarları, sanatçıları arasında ayrım yapan, insanlarını dinledikleri müziklere, giydikleri kıyafetlere göre ayıran eski Türkiye manzarasına son verdik!
-LGBT, yok böyle bir şey. Bu ülke millîdir, manevidir ve bu değerlerle geleceğe yürümektedir.
-Bir gece yarısı gerçekleştirilen bu eylem kesinlikle art niyetli bir girişimdir. Emekli amirallerin vazifesi 104 tanesi bir araya gelerek siyasi bir tartışma konusunda darbe imaları içeren bildiriler yayınlamak değildir.
-Teknoloji bağımlılığı bizi gerçek olmayan bir dünyaya hapseder.
-Biz ekonominin kitabını yazdık, evelallah yazmaya da devam ediyoruz.
-Bu ekonomik kurtuluş savaşından da milletimizi zaferle çıkaracağız.
-Düşünün Dolmabahçe Bezmi Alem Valide Sultan Camii’nin içinde bu eşkıyalar, bu teröristler bira şişeleriyle, bira kutularıyla adeta caminin içini pislemişti. Bunlar böyle. Bunlar çürük, bunlar sürtük
-Biz Geniş Orta Doğu projesinin ve Kuzey Afrika Projesi'nin eşbaşkanlarından bir tanesiyiz.
-Demokrasi bir tramvaydır, gideceğiniz yere kadar gider orada inersiniz.
-Ben yargı kararlarına saygı duyulması gerekirse duyarım. Ama duyulmaması gerekirse orada duymam. Uymak mecburiyetindeyim uyarım sadece.
-Türkiye’nin yarınında artık Kemalizm ve Kemalizm benzeri rejimlere yer yoktur. Bizim için en üst belirleyici, İslam’ın ilkeleridir. Her şey ona göre belirlenir.’
Bu sözlerin sahibinin kim olduğunu belirtmeme gerek yoktur herhalde. Siz anladınız, zaten biliyordunuz.
---
İYİ HAFTALAR
remzidilan_48@hotmail.com