Başkan Trump, Amerika’nın Ulusal Güvenlik Stratejisini açıklarken, özellikle bir konuda kendisinden önceki Başkanlardan ayrı düşen bir tutum içine girdi. 4 maddeden oluşan stratejinin üçüncü ayağındaki “Barışı güçle korumak” cümlesi hem endişe, hem de düşündürücü olmalıdır.

Önce Trump’un açıkladığı 4 maddelik stratejiye bakalım:

ABD Başkanı Donald Trump, ülkesinin ulusal güvenlik stratejisini açıkladı. Trump, kabinenin tamamının onayını taşıdığını belirttiği ABD'nin ulusal güvenlik stratejisinin şu dört temel unsura dayandığını söyledi: 1- Yeni strateji belgemiz önceliği sınırlarımızın güvenliğine verecek. 2- Stratejimizde ikinci temel prensip Amerika'nın refahını korumak ve güçlendirmek olacak. 3- Stratejimizin üçüncü temel noktası barışı güçle korumak. 4- Stratejimizin bir diğer ayağı da tüm dünyada Amerika'nın etkinliğini, gücünü arttırmak.

Dikkat edilecek olursa “güç” kullanmak Trump’un en önemli stratejisi olarak öne çıkıyor. Bunun anlamı, silah, savaş ve ortalığı karıştırmak demektir.

Bu barışı zorla sağlamak anlamına geliyor. Trump'ın “Güç aracılığıyla barış”stratejisiyle ABD, adına barış dediği şartları gerektiğinde güç kullanarak ülkelere dayatma yoluna da başvuracak. Bu nedenle en çok etkilenecek bölge şüphesiz İslam coğrafyası olacak. ABD, tüm İslam ülkelerine çeşitli yollarla müdahalede bulunuyor. Son olarak Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıyan ve ABD Büyükelçiliğini Tel Aviv'den Kudüs'e taşıma kararı alan Trump, bunun kararı barışı kolaylaştırmak için aldığını açıklamıştı.

Amerika’nın açıklanan stratejileri değişmiyor. “Güç” ile barışın korunması, ya da Amerika’nın dünyanın her tarafında etkinliğini artırmaya yönelik çalışmaları gerçek anlamda barış getirir mi?

2018'de silahlanmaya 700 milyar dolar harcama emrini veren ABD Başkanı Trump'ın sloganı “Güç aracılığıyla barış” olan yeni güvenlik stratejisi, İslam coğrafyasında daha çok kan ve katliama neden olacak. Bu stratejinin ilk adımını Filistin'de atan Trump, tepkiyle karşılanan Kudüs kararını sözde 'barışı kolaylaştırmak' için aldığını açıklamıştı.

Önceki Başkanlar nükleer olmayan saldırılara nükleer olmayan karşılık verme konusunda bir strateji ortaya koymuşken, Trump ise “Nükleer olmayan stratejik saldırılar” karşısında nükleer silahların daha geniş kapsamda kullanılabileceğine işaret etmesi aslına bakılırsa barıştan uzak bir açıklamadır.

“Rakipsiz bir gücün en kesin savunma olacağını düşünüyoruz” diyen Trump’ın açıkladığı yeni güvenlik stratejisi belgesinde nükleer gücün tüm ihtilafları engelleyemeyeceği, fakat nükleer saldırıları, nükleer olmayan stratejik saldırıları ve geniş ölçekli geleneksel saldırıları engellemek için nükleer gücün ön şart olduğu ifade ediliyor. Trump’un böyle bir açıklama yapması da bilindiği gibi çok büyük tepkilere neden oldu.


Trump'ın açıkladığı ABD’nin yeni güvenlik stratejisinin sloganı ise Güç aracılığıyla barış.” Bu görüş, Amerika’yı yalnızlığa sürüklerken, Trump’u da yalnızlaştıracaktır.


Oysa tüm dünyadan hala devam eden tepkilere neden olan Trump'ın bu kararı sonrası Kudüs başta olmak üzere tüm Filistin coğrafyasında İsrail şiddeti daha da arttı. Görünen o ki; ABD'nin “Güç aracılığıyla barış” dediği şey; İslam coğrafyasında yeni işgallere ve katliamlara neden olacak.

Trump'ın açıkladığı yeni Ulusal Güvenlik Stratejisi'ne Rusya'dan sert bir karşılık geldi. Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov, yeni stratejinin emperyalist bir karakter taşıdığını söyledi. 24 saat dolmadan yanıtını dünya ile paylaşan Kremlin, beklendiği gibi Moskova'nın ABD'ye tehdit oluşturduğu yönündeki görüşlere katılmadı. Kremlin'in ilk değerlendirmesine göre, Washington'ın yeni stratejisi emperyalist bir karakter taşıyor, tek kutuplu bir dünya kurgusu isteğinden vazgeçmediğini gösteriyor.

Bir önemli nokta da şu:

Amerika, istiyor ki dünyada tek nükleer güç kendisinde olsun. Bir başka ülkenin nükleer güç edinmesine engel olmak için her şey yapılıyor. İran ile olan sıkıntıların yıllardır süren nedenlerinden birisi de bu değil mi?

Nitekim Cumhurbaşkanı Erdoğan da bu konuda yaptığı bir açıklamada “Güç sadece sende olsun, bir başkasında olmasın mantığı ile hareket edilemez” diyerek Amerika’nın bu tutumunu sert şekilde eleştirmişti.

necdetbuluz@gmail.com

www.facebook.com/necdet.buluz



 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.