Kaybediyoruz! Kan kaybediyoruz!..
Gerçekten artık koca bir ülkenin, bu kıymetli toprakların her gün sabun köpüğü gibi eriyip kayboluşunu görmekten, bunu haykıramamaktan, anlatamamaktan, kendimi bu keşmekeşte, bu yangının içinde o yana bu yana koşan minicik bir karınca gibi hissetmekten, acziyetimden hicap duyuyorum.
Niye mi?
Tanrı bize yaşamak için o kadar güzel bir ülke vermiş ki; gidip göremesek de günümüz teknolojisiyle dört bir yanını gitmiş gibi görebildiğimiz, yedi bölgede dört mevsimin yaşandığı bereketli toprakları olan cennet gibi bir vatanımız var; fakat hep birlikte bu vatanı cehenneme döndürmek için şeytanla işbirliği yapan bir millet! Evet evet halk!
En sondan geriye gidelim isterseniz. En son gerçekleşen Van Başkale’deki çığ felaketi. Hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet yakınlarına sabır diliyorum. Yahu arkadaş bir çığ düşüyor altında kalanları arama kurtarmaya gidenler onlarca araç asker ve sivil olmak üzere ikinci bir çığ felaketinde daha fazla sayıyla çığ altında kalıyor.. Neden? Hep 2020 yüzünden, çünkü için de iki tane yuvarlak var. Ya az bi düşünme yetisine sahip olan bir insan bile birtakım tedbirleri almadan bodoslama dalar mı aynı yere? Dalar, evet çünkü herkes bilmediği işin uzmanı olmuş.. Ve reklamcısı..
Dil bilmeyenler, siyasetten anlamayanlar diplomat, milliyetsizler milliyetçi, imansızlar mümin, insaniyetsizler hümanist, despotlar demokrat, vicdansızlar müşfik rollerini oynuyorsa; daha hangisini saymalı.. Okumuş da olsalar cehalet, şahsiyetsizlik, sözüm ona kurnazlık...
Toplumun kalitesi iyice düştü. Yolsuz bir düzen olmalı ki torpilden nasiplenme şansı olsun! “Bir gün bana da çıkabilir” umudu..
Prof. lakaplı ve bir kısmı sahtekar olanları nasıl izah edelim? Halkı sahtekarlık bağımlısı yapmışlar, velhasıl kelam..
“Ektiğini biçersin”.
Peki varılacak yer neresi?
Cennet mi Cehennem mi?
Sistem yolsuz olmazsa bir sürü kalitesiz adam nasıl bürokrat, akademisyen ve de zengin olabilir?
Depremde ölenlerden mesul değiller,
Kazalarda ölenlerden mesul değiller,
Gelen şehitlerden mesul değiller,
Öldürülen kadınlardan mesul değiller,
Tecavüz edilen çocuklardan mesul değiller,
İntihar eden, öğrenciden mesul değiller,
Bir tek Fırat'ın kenarındaki koyundan mesuller...
...
Suudi Arabistan Kralı için yas tutanlardan;
5 şehit geliyor ses yok,
15 şehit geliyor ses yok,
25 şehit geliyor ses yok,
45 şehit geliyor ses yok,
55 kişi depremde ölüyor ses yok,
100 kişi çığ altında kalıyor ses yok,
Kendi vatandaşımızın zerre kadar kıymeti yok...
40 kadar vatandaşın canı gitmiş,
Belki 50 vatandaş daha çığ altında,
Milyonlarca insanın gözü kulağı Van'da, Bahçesaray'da...
Belki de ihmalin var,
Belki de hepsinden sorumlusun,
Sen miting yapıyorsun hala.
Bedava çay diyorsun, bedava kek diyorsun. Zıkkımın kökünü yeyin, zıkkımın kökünü yesinler.
Ayaklar baş olmuş başlar ayak, dünyaya zulüm hükmediyor. Ve ülkelere..
Ya mülkün temeli nerelerde?
...
Kimileri Mustafa Kemal gibi bir lider bekliyor tekrar kurtuluş için, lakin aynı şey bir daha olmaz; zaten bu halka o da yaranamadı. Sahtekarları tercih ettiler.
Peki ne olmalı?
İyice dibe batıp belaya mı bulanmalı, silkelenmeyi yaşamak için?
Her şey o kadar kördüğüm olmuş, o kadar keşmekeş içinde ve kokuşmuş ki, ben artık bir umut göremiyorum.
Halk fedakârlık yapmayı istemezse olmaz. Öyleyse, kuruların yanında yaşlar da yanacak.
Her batışın mutlaka çıkışı da olmaz,
Zira tarih medeniyetler çöplüğü.
Kimileri siyasi yaşamda sefalar sürüp, balkondan halkı hipnotize ediyor; kimileri medyada çal çene sallıyor; onları izleyip, dinleyenler de kahve köşelerinde boş lakırtı yapıyor. Leyleğin ömrü laklakla geçermiş ya.. Zaten ayakta durmakta zorlanan sistem iyice çürümüş. Yarım asırdır ekilen cehalet tohumları da ağaç olmuş.
Artık şuna inanıyorum; bu toprakları hak etmediğimiz aşikâr. Bu toprakları vatan gören ve bilen bizim "İşimiz Allaha kalmış". O da rahmet mi eder helak mı; görürüz, görecekler, görürler..
YAZININ DİBİ: TBMM Başkanı Mustafa Şentop, “24.000 lira maaş alan vekillerin zorluk yaşadığını, bazı vekillerin arabasının olmadığını, bazı vekillerin kira ödediğini” SÖYLEMİŞ.
Bakan Zehra Zümrüt Selçuk: “Türkiye, asgari ücretin satın alma gücü bakımından birçok Avrupa ülkesini geride bıraktı..” DEMİŞ!
Allah size de asgari ücretle yaşamayı, 75 liralık jesti bile dört gözle beklemeyi nasip etsin inşallah!!...
Bir diyeceğiniz var mı?
(YORUMLARA BEKLERİM EFENDİM)