ÇİN’İN HEGEMON GÜÇ OLMA PLANI VE TURUVA ATI HARİTASI
(Yazı beş makale olarak yayınlanmıştır.)
Çin'in; Kazakistan, Kırgızistan, Afganistan, Tacikistan, Ukrayna, Yunanistan, Sri Lanka Afrika'da ve Türkiye'de şimdiye kadar neler yapmış ülkelere nasıl nüfuz etmiş kısa özetini göreceksiniz.
Komünist Çin ile ilişkiler sadece Türkiye için değil bütün dünya için çok faklı neticeler verecek çok farklı sonuçları olacak bir ilişki olacağı çok açıktır.
KOMÜNİST ÇİN SAVAŞMADAN ÜLKELERİ İŞGAL EDİYOR..
TÜRKİYENİN BU DURUMA LAKAYT KALMASI ONARILMAZ SONUÇLARA GEBEDİR.
KÖPRÜ, YOL LİMAN MADEN ocakları BANKA TOPRAK alımı derken adım adım KOMÜNİST ÇİNİN TÜRKİYE'NİN stratejik alanlarına nüfuzu söz konusudur.
Habubullah İZCİ tarafından kaleme alınan bu yazıyı noktasına virgülüne dokunmadan sizlere sunuyorum. Ayrıca sayın yetkililerimizden aşağıdaki yazıda Türkiye ile ilgili bölümde akla ziyan işler hakkında yanlış bilgi varsa düzeltilmesini kamuoyunun yanlış bilgilendirilmesi gibi sonuç vermemesi, yazılanlar doğru ise gereğinin yapılması hususunda dikkat çekmektir. Bundan sonraki süreçte ise vatandaşlarımızın bizatihi kendilerini ilgilendiren TOPRAK ve ŞİRKET devirlerinde vatanperver milli hislerle tamahkarlık yapmamaları hususunda dikkate almalarına vesile olacağını umut etmekteyiz.
Türkiye YAP İŞLET DEVRET kapsamında gerçekleştirdiği YSS Köprüsünde olduğu gibi bir durumla karşılaşmaması için HAVAALANI KÖPRÜ ve hatta yapımı planlanan KANAL İSTANBUL PROJESİNİ ÜSTLENEN şirketler birbirlerine HİSSE DEVRİNDE HİÇBİR ZAMAN TÜRKİYE HİSSESİNİN YÜZDE ELLİ BİRİN ALTINA DÜŞÜRMEYECEK YASAL DÜZENLEME behamahal yapılmalıdır.
Kanal İstanbul Projesinin yapımını farzedelim ki KATAR'lı şirketler KONSORSİYUM olarak almış olsunlar bir müddet sonra kendi hisselerini Türkiye devleti dışında hiçbir nam ve ad altında devredememelidir. Şayet bu düzenleme yapılmazsa bir de bakmışsınız ki KANAL İSTANBUL'u YAPTIĞINI SANDIĞIMIZ KATARLILAR Kanal İstanbul'u ÇİNLİLERE SATMIŞLAR!
Böyle bir sonuçta ihmali olanları ne tarih affeder ne millet affeder ne de Allah affeder bu böyle biline!
Ayrıca bu konudaki ihmal ve duyarsızlık şimdiye kadar uyardığımız İSRAF LÜKS DEBDEBE gibi pek çok konu ile mukayese kabul etmez!
Kaldı ki Doğu Türkistan'da Uygurlara KIYAMETİ yaşattıklarını, yaptıkları zulmü soykırım ve Kazakistan'da işgal ettiği yerlerdeki KAZAK gençlerine uyduruk örgüt gerekçesi ile onlarca yıl hapis cezası vermesinden hiç bahsemedim bile!
ABD ve müttefiklerinin İran'ı Pakistan'ı bazı ülkeleri borç sarmalı ve başka nedenlerle sıkıştırması bu ülkeleri adeta ÇİN'İN AĞZINA YEM olarak itmesi sonucu Çin 22 ülkede serbest bölge ve limanlara sahip olmuştur. ABD ve müttefiklerin Ukrayna eksenli Karadeniz'de karşı karşıya gelmeleri ve ABD'nin YUNANİSTAN'da üsler kurması Türkiye'yi tehdit etmesi İran, Pakistan ve diğerleri gibi ÇİN'İN AĞZINA doğru itmektedir. Türkiye adeta ÖLÜMLERDEN ÖLÜM BEĞEN durumuna sokulmak istenmektedir. Türkiye bu gelişmeler sonunda Çin'in emperyal emellerine geçit vermemelidir. Tehlike büyüktür. Türkiye DİPLOMASİ ve Hinterlandımız ülkelerle ilişkilerini yıldırım hızı ile en üst verimli seviyeye çekmelidir. Türkiye GÜÇLÜDÜR yeter ki içerde başta muhalefet Türkiye'nin sıkıştırılmasını FIRSATA ÇEVİRME GİRİŞİMLERİ haline getirme gafletinde bulunmasın. Bazıları da "ihanette" bulunmasın. Olağanüstü günler yaşadığımız bu günlerde MİLLİ BİRLİĞİ bozucu zedeleyici tavır takınılmasın.
Habibullah İZCİ tarafından kaleme alınan ve yayınlamam için bana gönderdiği ÇOK ÖNEMLİ ARAŞTIRMA yazısını istifadenize sunuyorum.
Değerli okuyucum oldukça tafsilatlı araştırma yazısını okuduğunuzda işin hafife alınır yanının olmadığı görülecektir. Lütfen sabırla yazının tamamını okuyun ki KOMÜNİST ÇİN'İN ÜLKEMİZ VE DÜNYADAKİ HEDEFİ DAHA İYİ ANLAŞILMASI BÖYLECE SAĞLANMIŞ OLSUN.
Ve
TÜRKİYEDE VATANDAŞLIK GÖREVİNİN SADECE SEÇİMLERDE OY VERMEKLE SINIRLI OLMADIĞI BİR KEZ DAHA ANLAŞILMIŞ OLSUN!
(Yazı beş makale şeklinde düzenlenmiştir, okuduktan sonra paylaşılarak daha fazla insanın bilgilenmesinin sağlanmasına katkı vermeyi lütfen ihmal etmeyiniz! )
"ÇİN’İN HEGEMON GÜÇ OLMA PLANI VE TURNUVA ATI HARİTASI
Habibullah İZCİ
Çin, ekonomik politikaları ile birçok ülkeyi esaret altına almış durumda. Bu politikaların başında karşılıksız kredi, borç veya yap-işlet gibi yöntemler gelmektedir. Dış ülkeleri borçlandırma şekli ise; borç vermek, faizsiz kredi vermek, borç karşılığı silah satmak, ucuz tekstil ürünlerini borç karşılığında satarak tekrar borçlandırmak veya erzak yardımı şekilde olmaktadır. Özellikle Çin’in krediler veya farklı yollarla verdiği yüklü miktardaki borçlarını ödeyemeyen devletlerin stratejik noktalarına Çin’in yerleşmesine karşı gelemeyecek hale gelmişlerdir. Çin’e borçlarına karşılıklı süresiz olarak stratejik noktalarını (hava-deniz limanlarını, maden ocakları, gelir getirici sahalar … gibi) kiralık yerler olarak tahsis etmek ya da stratejik yerlerini satmak zorunda kalan ülkelerin sayısı gün geçtikçe artmaktadır. Bu plan dâhilinde Çin, birçok ülkenin stratejik bölgelerini ele geçirme siyasetini gütmekte, dahası üçüncü dünya ülkelerini yumuşak güç olarak ifade edilen bir strateji ile işgal etmeye başladığı gözlemlenmektedir.
(Devam edecek)