Otomobil sektörü, vergi politikalarının gölgesinde büyük bir dönüşüm yaşıyor. Son verilere göre, trafikteki otomobil sayısı artarken, vergi yükü de giderek ağırlaşıyor. Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) ve Katma Değer Vergisi (KDV) gibi yüksek vergiler, vatandaşların bütçesini sarsarken, otomobil fiyatlarını da yükseltiyor. Avrupa'ya göre neredeyse 10 kat daha fazla vergi ödeyen Türk insanı, Avrupa'da en pahalı otomobillere sahip ülke haline geldi.
Anayasa Mahkemesi’nin, 6 Şubat'ta meydana gelen depremler nedeniyle ek Motorlu Taşıtlar Vergisi (MTV) alınmasını öngören yasal düzenlemenin iptali istemini oy birliğiyle reddetmesi, sıcak gündemdeki yerini koruyor. Vergiler ekseninde otomobil satışlarını değerlendiren Ekonomist ve Vergi Uzmanı Ulaş İke, “Türk insanı için yeni otomobil almak hayal. Vatandaşlar, vergiler sebebiyle ikinci el otomobile yöneliyor” açıklamasını yapıyor.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, Eylül sonu itibarıyla Türkiye’de trafiğe kayıtlı taşıt sayısı 26.129.004’e ulaştı. Ocak-Eylül aylarında bir önceki yılın aynı dönemine göre trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı %0,6 azalarak 907.499 adet oldu. Aynı dönemde 27 bin 66 taşıtın ise kaydı silindi. Rakamlar yüksek gibi görünse de Türkiye’de otomobil sahipliği, Almanya, İtalya, Fransa gibi Avrupa ülkelerinin oldukça gerisinde kalıyor. Üstelik TÜİK verilerine göre ülkemizdeki ortalama araç yaşı 14,8 olarak hesaplanıyor.
“Türk insanı Avrupalıya göre daha fazla vergi ödüyor”
Ulaş İke, “Türkiye’de kişi başına ortalama gelir, Avrupa’nın oldukça gerisinde. Aynı zamanda Avrupa’ya euro bazında Avrupa’da araç fiyatlarının en yüksek olduğu ülkelerin başında geliyoruz. 2022 yılında 27 Avrupa Birliği (AB) ülkesi genelinde 100 Euro karşılığı satın alınan bir aracın Türkiye fiyatı 144 Euro seviyesine ulaştı. AB İstatistik Ofisi Eurostat’ın açıkladığı fiyat düzeyi endeksine göre Türkiye, Avrupa’da araç fiyatlarının en pahalı olduğu ülke konumunda. Bu pahalılığın asıl sebebi ise maalesef yüksek vergiler. 2022 yılında devletin elde ettiği 367 milyar TL’lik Özel Tüketim Vergisi’nin (ÖTV) 138 milyar TL’lik kısmı, yani yaklaşık yüzde 40’ı otomotive sektörüne ait. Yine Eurostat verilerine göre 2020 yılı sonu itibarıyla Avrupa’da her bin kişiye ortalama 560 otomobil düşerken, bu sayı Türkiye’de bin kişiye 157 otomobil ile sınırlı. Bu rakamlar Avrupa ile aramızdaki farkı tüm çıplaklığı ile ortaya koyuyor” dedi.
“Otomobilde talep ikinci el araçlara yöneldi”
Sıfır otomobile ulaşmakta yaşanan zorluklar sebebiyle otomobillerde talebin ikinci el piyasasına yöneldiğini vurgulayan Ekonomist ve Vergi Uzmanı Ulaş İke, “Yüksek enflasyondan vergiler de doğrudan etkileniyor. Çünkü vergi politikalarımız kazanandan değil, harcayandan gelir etme üzerine kurulu. Bu etki alanlarından en önemlisi de kuşkusuz otomobillerden alınan vergiler. ÖTV oranının tespitinde aracın ÖTV matrahı, yani vergisiz fiyatı esas alındığından fiyat arttıkça oran da yükseliyor. ÖTV kanununun yürürlüğe girdiği 2002 yılında %27 ila %50 aralığında değişen ÖTV oranları bugün %45 ila %220 aralığında yer alıyor. Durum böyle olunca otomotiv firmaları, fiyatları belirli bir aralıkta tutma adına A, B ve C segment sıfır araçlara ağırlık vermiş durumda. Sıfır araç satışlarında araçların %90’ı A, B ve C segment. Sıfır otomobillerde fiyatlar yükseldikçe ikinci ele olan talep de artmaya başlıyor” şeklinde bilgiler verdi.
“Trafiğe kayıtlı araçların ortalama yaşı 14,8”
Ulaş İke, “Vergi oranlarının çok yüksek olması vatandaşın sıfır otomobile olan ulaşımını kısıtlıyor. TÜİK’in 2022 yılı sonu itibarıyla yayınladığı verilere göre Türkiye’de trafiğe kayıtlı taşıtların ortalama yaşı 14,8 iken, aynı oran otomobiller özelinde 14 olarak karşımıza çıkıyor. Bu veriler ışığında rahatlıkla söyleyebiliriz ki Türk insanı için yeni otomobil almak hayal olmuş durumda. Hem trafik güvenliği hem de vatandaşın refahı adına daha adaletli bir vergi sistemine geçilmeli ve otomobillerden alınan vergilerde vatandaş lehine bir düzenleme yapılmalı” diyerek sözlerini noktaladı.