2023 sonu itibarıyla mevsimler yağışların yüzde 50 azaldığı Zimbabwe'de nesli tehdit altındaki filler, yetersiz beslenme, çok yüksek sıcaklıklar ve su kıtlığı nedeniyle gruplar halinde ölüyor. Yaban hayatı koruma uzmanları, 2024'te El Nino'nun etkisii güçlendirmesiyle sorunun büyüyeceği uyarısı yapıyor.
Aşırı kuraklık koşullarında bulunan Zimbabwe‘de en az 160 fil suya erişemediği ve yeterli besin bulamadığı için öldü. Sıcak ve kuru havanın devam etmesi halinde, daha fazla ölümün yaşanabileceği öngörülüyor.
Bölgede nesli tükenmekte olan fillerin yanı sıra, manda, aslan, çita, zürafa ve diğer türlere ev sahipliği yapan 14.651 kilometrekarelik Hwange Milli Parkı‘nda gecen yıl ağustos ve aralık ayları arasında fil ölümlerinin arttığı raporlandı. Yakın zamanda meydana gelen şüpheli kaçak avlanma olaylarında da parkın dışında en az altı filin daha ölü olduğu keşfedildi.
Guardian‘ın aktardığına göre, Zimbabve Parkları ve Yaban Hayatı Yönetimi Otoritesi (Zimparks), parktaki fillerin ölümlerini doğruladı ve bunları kuraklığa bağladı.
Zimparks’ın sözcüsü Tinashe Farawo “Testler yapıyoruz ve ön sonuçlar açlıktan öldüklerini gösteriyor. Hayvanların çoğu su kaynaklarının 50 ila 100 metre yakınında ölmüş.” dedi.
Ülkede kalıcı kuru hava ve uzun süreli kurak dönemler her geçen yıl yoğunlaşıyor. Hwange’deki Bhejane Trust koruma grubunun kurucu ortağı ve başkanı Trevor Lane, 2023 yılında Hwange parkında şubat ve kasım ayları arasında hiç yağmur yağmadığını söyledi: “Yetersiz beslenme, çok yüksek sıcaklıklar ve su kıtlığı vardı; Bu, büyük bir strese katkıda bulundu ve 2024’te tekrar yaşanabilir.”
Ulusal Okyanus ve Atmosfer İdaresi (NOOA), ekim ve mart ayları arasında El Niño hava olayını güçleneceğini tahmin ediyor; bu olay sıcak, kuru hava ve az yağışla sonuçlanacak. BM İnsani İşler Koordinasyon Ofisi, kasım ayındaki güncellemesinde bunun muhtemelen “yağmurların başlamasında gecikme ve uzun süreli kuraklık” ile sonuçlanacağını ve Zimbabve’de kuraklık koşullarını güçlendirebileceğini açıkladı.
2023 yılı sonu itibarıyla “Zimbabwe’nin büyük bir kısmının, uzun vadeli ortalamayla karşılaştırıldığında mevsimsel birikmiş yağışların %50’sinden daha azını aldı.
Hwange’deki yaban hayatı koruma grupları, filleri yiyeceklerin daha kolay bulunabileceği alanlara yaymak amacıyla şimdi daha fazla sondaj kuyusu açmaya çalışıyor. Ayrıca ağustos ayından itibaren sıcak mevsimde beklenen basıncı karşılamak amacıyla pompalama saatlerini uzatmak için mevcut sondajlara güneş enerjisiyle çalışan sistemler kuruluyor.
2024’te El Niño’nun tetiklediği büyük bir kuraklık yaşayabileceklerinin farkında olduklarını belirten Lane, “Bunu hafifletmek için neler yapabileceğimizi göreceğiz, ancak bu sadece en güçlü olanın hayatta kalmasıyla sınırlı olacak… eğer başka bir kuraklık olursa aynı şeyi tekrar yaşamak zorunda kalacağız” diye konuştu.
Kuraklık daha önce de Zimbabve’de fillerin kitlesel ölümüne neden olmuştu; 2019’da da iki ay içinde su eksikliği nedeniyle 200’den fazla fil ölmüştü.
Hwange’deki veteriner hekimler ve doğa koruma uzmanları, fillerin başlangıçta parkta en çok kullanılan su noktalarından birinin çevresinde kümeler halinde öldüğünü açıkladı. Daha sonra ölümlerin yaygınlaştığını ve kümeler halinde görünmediğini söylediler.
Yeşil Gazete'nin aktardığına göre, Guardian’a konuşan başka bir doğa koruma uzmanı da eylül ayında yapılan bir sayım sırasında 1.800’den fazla filin tek bir su kaynağından su içmeye çalıştığını kaydetti. Ölümler hakkında yorum yapmak için Zimparks’tan izin almadıkları için ismini vermeyi reddeden koruma uzmanı, “Etrafta dolaşıp ölü filleri ve ölümü bekleyen yetim yavruları görmek korkunçtu. Panik yapmamız gereken şey, iklim değişikliğinin bu yıl kuru hava nedeniyle hayvan kayıplarını normal göstermesi ihtimalidir” dedi.
Kuraklık koşulları, kaçak avlanmayı da körüklüyor
Kuraklık koşulları kötüleştikçe, kaçak avlanmanın yeniden canlanması Zimbabwe fillerini ve diğer yaban hayatını da tehdit ediyor. Ocak ayında Hwange parkının hemen dışındaki Gwayi bölgesinde kaydedilen altı yeni fil ölümü koruma ve çevre hukuku grupları tarafından kaçak avlanmayla ilişkilendirildi.
Zimparks bu ölümleri doğruladı ve veterinerlerin hâlâ ölümlerin nedenini araştırdığını söyledi. Çevre grupları, fillerin dişlerinin çıkarıldığını ve bu durumun fildişi kaçakçılığına işaret ettiğini söylüyor.
Zimbabwe Çevre Hukuku Derneği de “Gwayi’deki kaçak avlanma olayının, yasadışı yaban hayatı ticaretinin ve yaban hayatı suçlarının arttığı bir ortamda ortaya çıktığını” açıkladı.
Kaçak avlanmanın sadece fillerin dişleri için değil, yiyecek sıkıntısı çeken insanların etleri için, biraz da çaresizlikten arttığı belirtiliyor.
Çaresizlik içinde hayvanlar çamurdan su içmeye çalışıyor ve küçük olanlar sıkışıp kalıyor. Hwange’deki işçiler bu yavru fili serbest bırakmayı başarmış. Fotoğraf: Bhejane Trust.
Aralık ayında, kıtlık sezonunun yaklaşmasıyla birlikte USAid‘in Kıtlık Erken Uyarı Sistemleri Ağı, “yoksul hanelerin çoğunun kendi ürettiği gıda stoklarının tükendiğini” ve ülkenin gıda güvenliğinin çoğunun ya “stresli” ya da “kriz” seviyesinde olduğunu söyledi.
Hwange’de kaçak avcılıkla mücadele devriyeleri ve programları üstlenen Nick Long ise özellikle kasımdan aralık ayına kadar “ülke çapında kaçak avlanma sayısında bir artış olduğunu” doğruladı: “Victoria Şelalesi bölgesinde bu [kaçak et avcılığı] çok dikkat çekiciydi. Kardeş kuruluşumuz Victoria Şelaleleri Kaçak Avlanmayla Mücadele Birimi, aralık ayında kaçak avcıları kovalamakla meşguldü.”