Bodrum’da yaşanan deprem halen gündem olmayı sürdürüyor. Uzmanlar, Bodrum depremini değerlendirirken, olası Marmara depremini de gündemde tutmaya çalışıyorlar.
Bodrum’u 7 şiddetinde sallayan depremde can ve mal kaybının olmaması da önemseniyor. Bodrum’un kayalıklar üzerine sağlam zeminde ve iki-üç katlı evlerden oluşmasının şiddetli depremden etkilenmediği de ortak görüş olarak yansıtılıyor.
Bodrum’da dere ağızlarına, yumuşak zeminle yerlere ev ve işyeri yapımlarına izin verilmemelidir. Bu kontrol gerektiği gibi sağlanabilirse Bodrum, depremler açısında da en güvenli turizm beldelerinden biri haline gelecektir. Son yaşanan depremde Bodrum’un iyi bir sınav verdiğini gördük.
Dikkat edilecek olursa Ege Denizi depremlere son derece açık. Halen kırılmadık faylar var. Yıllarca biriken enerjiler de fayların kırılması ile ortaya çıkıyor ve şiddetli depremler meydana geliyor.
Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi Kimya Eğitimi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Uslu; "Oraklar'dan sonra Karaada'nın hemen arkasından İstanköy'ün yerleşimin pek olmadığı arka taraflarına kayan fay hattı Bodrum'u pek etkilemeyecek gibi görünmektedir" dedi.
Depremler yapılaşmalardaki çarpıklığı, düzensizliği ve kontrolsüzlükleri de ortaya koyuyor. “Depremler öldürmez, çürük ve kalitesiz yapılar öldürür“ sözlerinin doğruluğunu da görüyoruz.
Bu nedenle yapılaşmalarda daha ciddi kontrolün sağlanması için çalışmalar yapılmalıdır. Depremlerle iç içe yaşıyoruz. Önümüzde olası Marmara depreminin ayak sesleri var. Hazırlıklı olmalı, bir deprem anında nasıl hareket etmemiz gerektiği konusunda eğitimlere de ağırlık verilmelidir.
Görüşlerini ve değerlendirmelerini zaman zaman sizlerle paylaştığımız değerli hocamızın Bodrum depremi ile ilgili görüşlerini de önemsediğimiz için bugünkü köşemizi yine kendisine ayırdık.
Uslu, geçmişte Bodrum-İstanköy arasında olan büyük depremlere bakıldığında neredeyse her 96-100 yıl arasında bir büyük deprem olduğunun görüleceğini belirtti.
Bodrum Yarımadası'nda iki kırık bulunduğunu aktaran Uslu, iki kırığın tam Karaada'nın olduğu yerde kesiştiğini dile getirdi. Bodrum'un karşısında bulunan özellikle Karaada içindeki sıcak su ve mağaraların jeolojik faaliyetlerin göstergesi olduğunu vurgulayan Uslu, deprem olursa bu noktadan başlayabileceğini anımsattı.
Söz konusu kırıkların düşey olarak blok halinde çöktüğünden, yan atımlı depremler gibi büyük etki yaratmayabileceğini vurgulayan Uslu; "Bu da sevindiricidir. Bodrum yarımadası oldukça kayalık bir zeminde olduğundan bu yarımadanın özellikle kuzey kısımlarında bir deprem pek olmamıştır. Bu iki kırık aslında Fethiye'den başlayan, Oraklar'dan sonra İstanköyde biten ana fay hattının üzerindedir. Oraklar'dan sonra Karaada'nın hemen arkasından İstanköy'ün yerleşimin pek olmadığı arka taraflarına kayan fay hattı Bodrum'u pek etkilemeyecek gibi görünmektedir" diye konuştu.
"Geçmişte olan binlerce deprem ile Bodrum bugünkü doğal yapısına ulaşmış, Yunanistan'a ait adalar olan Kilimli (Kalimnos) ve İstanköy (Kos) adaları depremlerle Türkiye ana karasından ayrılmıştır" diyen Uslu, şöyle devam etti:
"Bodrum'da bir depremin yıkım yaratması olasılığı bu yüzden azdır. Ancak Karaada'da kesişen kırıklar ve Gökova Körfezi'nde olacak depremler etkili olabilir. İlerleyen yıllarda Karada'dan başlayıp, İstanköy'e kadar uzanan deniz dalgalı bir deprem olasılığı bulunmaktadır. Söz konusu depremlerin az da olsa Bodrum'a etkileri söz konusudur. Bodrum yarımadasında yapılaşmaların söz konusu depremler nedeniyle daha ciddi kontrol edilmesi gerekmektedir. Ayrıca böyle bir deprem için hazırlıklı olunmasında yarar vardır."
necdetbuluz@mynet.com
www.facebook.com/necdet.buluz
“Bodrum’da bir deprem yıkım yaratmaz…”
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.