Türkiye baştan bu yana, ABD'nin Suriye'nin kuzeyinde sınıra gözlem noktaları kurma kararından vazgeçmesini istiyor. Bu konuda en üst düzeyde yapılan görüşmelerde de konunun hassasiyeti dile getirildi. Türkiye’nin bu konudaki tepkilerine rağmen, Amerika gözlem noktaları konusunda halen ısrarcı hareket ediyor.
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar'ın ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey'le Ankara'da yaptığı görüşmede bu konu yeniden masaya yatırıldı.
Görüşme sonrasında yapılan açıklamada, "Gözlem noktalarından vazgeçilmesi ve ülkemizin güneyinde bir terör koridoru oluşmasına asla müsaade edilmeyeceği hususları tekraren ifade edildi" denildi.
Fırat'ın doğusu, İdlib ve Menbiç'teki son gelişmelerin ele alındığı görüşmede YPG konusu da gündemdeydi. Akar'ın ABD'nin YPG ile işbirliğine son verme çağrısı yaptığı belirtiliyor.
Çağrı üzerine çağrı yapıyoruz ancak sonuç alamıyoruz.
Gözlem noktalarına yönelik Türkiye'nin itirazlarını daha önce ABD Genelkurmay Başkanı Joseph Dunford'a ileten Akar, "ABD askerleri tarafından Suriye sınırına kurulacak gözlem noktalarının ülkemizdeki algıyı son derece olumsuz etkileyeceğini, burada 'ABD askerleri bir şekilde terörist YPG'lileri koruyor, onları perdeliyor' şeklinde bir algıya sebep olabileceğini görüşmelerimiz sırasında dile getirdik" demişti.
ABD Savunma Bakanı Jim Mattis, geçtiğimiz ay yaptığı açıklamada, Suriye'nin kuzey sınırı boyunca gözlem noktaları oluşturmayı planladıklarını, bunun Türkiye ile Washington'ın Suriye'deki Kürt müttefikleri arasındaki gerilimin azaltılmasına yardımcı olmasını hedeflediklerini söylemiş, kararın Türkiye ile yakın işbirliği içinde alındığını kaydetmişti.
İşin bizi ilgilendiren kısmına bakalım:
Amerika, Fırat’ın doğusunda bizi oyalıyor. Gözem noktalarını da burada kol kanat gerdiği terörist grupları korumak için yapıyor. Bunu anlamayacak ne var?
Biz, sürekli olarak uyarı yapıyoruz. Bu gözlem noktalarının ne için yapıldığını bildiğimiz için kuşkuluyuz. Ancak, yapılan görüşmelerde endişelerimizi dile getirmemize rağmen, Amerika’nın bu konuda geri adım atmaya niyetli olmadığını da görüyoruz.
Önemli olan sonuç almaktır.
Eğer, söz konusu noktalarda beka sorunumuz varsa bu işi fazla uzatmaya da gerek yoktur. Yapılması gerekenler neyi gerektiriyorsa o adımların da atılması kaçınılmazdır.
Konunun ikili ilişkiler çerçevesinde diplomatik yollardan çözümü en iyi yoldur. Biz, aylardır bu yolu deniyoruz. Amerika, anlamak istemiyor ve kendi bildiğini okuyor.
Amerika’nın PYD/ PKK konusunda bizi oyaladığını yazmıştık.
Şimdi dikkat:
İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif, yaptığı açıklamada Amerika’nın Ortadoğu’ya gönderdiği silahların El Kaide ve IŞİD gibi terör örgütlerinin eline geçtiğini söyledi. Zarif, bu konuda ellerinde kanıtların bulunduğunu da dile getirdi.
İran Dışişleri Bakanı, aynı zamanda Amerika’nın Suriye’de PYD/PKK’yı da silahlandırdığına dikkatleri çekti.
Özetleyelim:
Etrafımız, silahlandırılmış terörist gruplarla çevriliyor.
Özellikle Suriye’de Fırat’ın doğusundaki hareketlilik Türkiye için son derece önemli hale geliyor. Burada yuvalanan 35-40 bin silahlı teröristin gelecekte çok büyük bir tehdit oluşturacağına da dikkat çekiliyor.
İşte biz de bu nedenle bunu çok önemsiyoruz. Her yazımızda da konuyu “beka sorunumuz” diye ele alıyoruz.
Bugün, belki seçim sıcaklığı nedeni ile bu konulara fazla değinemiyor ve gündemde tutamıyoruz ama bizim için hayati bir konu olduğunun da kalınca altını çizmekte yarar görmekteyiz.
Bu terörist grupların sınırımızdan temizlenmesi gerekiyor.
Bunları yapamadığımız süre içinde daha önce Suriye’de yaptığımız askeri harekâtların da bir anlamı olmayacaktır.
Eğer konu bizim beka sorunumuz ise bu konuda beklemeye ve zaman kaybetmeye de gerek yoktur. Bu saatten sonra Amerika ile daha neyi konuşup, hangi meseleyi masaya yatıracağız?
.