Amerika’nın yeni Başkanı Trump, göreve geldiği günden bu yana zigzaklı politikaları ve tutarsız açıklamaları ile şaşırtıyor. İçte ve dışta sürekli itibar kaybeden Trump, şimdi de İran ile olan ilişkilerinde Ortadoğu’yu cehenneme çevirme hesapları içinde bulunuyor.
Şurası açık ve gerçek:
Trump’u Yahudi lobisi yönetiyor.
Bölgede İsrail’in güvenliği ve yayılmacı politikaları için Amerika’nın İran’la savaşı bile göze alabileceği görüldü. Ortadoğu coğrafyası en sıkıntılı dönemlerinden birini geçiriyor.
Bir başka gerçek de Başkan’ın koas ortamını sevmesidir.
En yakınına atadığı isimler de daima kaostan yana kişiler oluyor. Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton, CIA başkan adayı Gina Haspel ve Dışişleri Bakanı Mike Pompeo bu isimlerden bazılarıdır.
Savaş ve kaos yanlısı bu kadro öyle görünüyor ki, çok baş ağrıtacaktır.
Peki, Trump neden böyle bir çıkmaz içinde?
Serdar Turgut geçenlerde bu konuyu gündemine taşımış. ABD Başkanının neden böyle bir çıkmaz içinde olduğunu yakından görebilmek için Turgut’un bu yısındki şu bölüme bakmak yeterli olacaktır.
“1- Beyaz Saray’da olanlar: Trump başkanlık koltuğuna oturduğu günden bu yana Beyaz Saray’da bir türlü düzen sağlanamadı. Normalde başkanlar, iyi işleyen bir Beyaz Saray olmadığı takdirde işlerini katiyen götüremezler. Trump ise aksine düzensizlikten, kuralsızlıktan, hiyerarşilerin yıkılmasından hoşlanıyor ve yönetimini böyle sağlıyor gibi görünüyor.
Hatta öyle ki belki inanmayacaksınız ama her başkanın kendisinin olmazsa olmazı olarak gördüğü özel kalem müdürlüğü (chief of staff) görevini bile ortadan kaldırmayı düşünüyor. Yani şu anda bu görevi sürdüren John Kelly’nin gönderileceği zaten konuşuluyordu Washington’da, ama Trump sadece onu göndermekle kalmayıp tarihte ilk özel kalem müdürsüz çalışan başkan da olmak itiyor.
Washington’un iç işleyişlerini iyi bilen kaynaklar, hiçbir başkanın özel kalem müdürü olmadan çalışmasının mümkün olmadığını, işlerin yürümeyeceğini söyleseler de Trump bunun Beyaz Saray içindeki kaotik ortamı şiddetlendirip bu durumdan kendine bir yönetim çıkaracağını düşünüyor.
2- Stormy Daniels olayı: Bir hayat kadınına avukatı vasıtasıyla para verildiği ortaya çıktığından bu yana olay büyüdükçe büyüdü. Trumptartışmaları kontrol altına almak yerine işlerin daha da büyümesini teşvik etmek ister gibi davranıyor. Hatta son olarak ekibine dahil ettiği Rudolph Giuliani aracılığıyla işleri daha da karıştırmaya başladı. Giuliani de işleri karıştırmak için göreve geldiğini ağzından kaçırınca Trump’ın kaos çıkarma taktiği bence açığa da çıkmış oldu. Trump içeride ve dışarıda kaostan hem zevk alıyor hem de kaosu çıkaran ve kuralları koyan kendi olduğu takdirde sonucun da kendi çıkarına olacağını düşünüyor.”
İşte, tüm bu olumsuzluklar, Trump’un bir çıkmaz içinde olduğunu gösteriyor. Trump karşıtları, Avrupalı dostları ve diğer bazı müttefikleri de bunu gördükleri için Başkana pek güven duymuyor ve attıkları adımlar dikkat ediyorlar.
Şimdi gelelim İran’a.
İran'ın üst düzey dini liderlerinden Ayetullah Ahmed Hatemi, dün yaptığı açıklamalarla patlayan krizde Tahran'dan Batılı ülkelere en sert tepkiyi gösteren isim oldu.
İran devlet televizyonunun aktardığına göre, cuma hutbesinde konuşan Hatemi, İsrail'in aptalca bir saldırı yapması halinde Tel Aviv ve Hayfa'nın yok edileceğini söyledi.
İran'ın nükleer anlaşmaya imza koyan Avrupalı ülkelere güvenmemesi gerektiğini vurgulayan Hatemi, "ABD çok fazla bir şey yapamaz. Onlar sürekli İran rejiminin düşüşünü hedefliyor. Avrupalı imzacılara da güvenemeyiz. İran'ın düşmanlarına güvenilemez" dedi.
İşler görüldüğü gibi iyice kızışıyor.
Bölgedeki istikrarsızlıklardan en fazla etkilenecek ülkelerden birisiyiz. Her ne kadar Amerika ile anlaşma yolun gidiyorsak da, müttefikimiz yine de düşmanlarımızla işbirliğini sürdürüyor. Suriye üzerinden sıkıntılarımız giderek büyüyor.
Bir yanımızda Suriye çıkmazı, öte yanımızda İran’ın durumu öyle görünüyor ki önümüzdeki süreçte bizi daha fazla ilgilendirecektir.