Yanı başımızdaki Suriye’de son günlerde yeni gelişmeler oluyor. Başrol oyuncuları Amerika ve Rusya’nın yeni işbirliği çalışmalarının hız kazandığını da görmekteyiz. İçinde bulunduğumuz seçim ve diğer sıkıntılar nedeni ile Suriye konusunda gereken hassasiyeti gösterdiğimizi de söyleyemeyiz.
Suriye’dek iç çatışmalar sonrası hep şunu vurguladık:
“Suriye toprakları üzerinde Kuzey Irak modeli gibi bir özerk Kürt bölgesi oluşturulacak. İki süper güç Amerika ve Rusya anlaşarak kendi çıkarları doğrultusunda hareket edecek. Daha açık ifae etmek gerekirse Suriye toprakları paylaşılmış bulunuyor.”
Konuyu daha da açalım:
İki süper güç, Suriye’de üsler kurarak, Ortadoğu coğrafyasında varlıklarını sürdürmeye devam edecekler. Dikkat edilecek olursa iki gücün Suriye’deki üs sayısı giderek artıyor.
Bugün gelinen noktaya baktığımızda bu ön görülerimizin doğruluğunu görmekteyiz.
Önce Serdar Turgut’un konu ile ilgili yazısının bir bölümünü paylaşalım. Bu bölümde Suriye üzerinde oynanmakta olan oyunların içyüzü ile doğrudan karşılaşacaksınız, buyurun:
“Amerika, Suriye’nin uzun vadede toprak bütünlüğünün korunması ilkesine sıcak bakmaya başladı. Kuzey Suriye’deki Kürtler için de toprak bütünlüğü korunmuş Suriye içinde merkezi yönetimden kopmayan ve idari ve kültürel özerkliği bulunan bir Kürt oluşumu öngörülüyor.
Yönetim içinde buna “Kuzey Irak modeli” de deniyor. Bunu Rusya uzun süredir zaten savunuyordu, hatta Washington, Rusya’nın üzerinde çalıştığı yeni anayasa taslağında bu önerinin yer aldığını biliyordu.
Kuzey Suriye’deki otonom kültürel özerk oluşum, Türkiye sınırına yakın olmayacak ve bu oluşum ile Türkiye arasında Kürt unsurların da katılmasıyla rafine edilecek Suriye ordusu bulunacak. Bu bölgede Rusya ile ABD ortak garantör gibi davranacaklar. Türkiye’nin de gözlemci statüsünde sınırları tam korunmuş bir ülke olarak konumlanması düşünülüyor bu planda.
İleriki aşamalarda Deyrizor bölgesi ayrıca ele alınacak ve bölgedeki enerji kaynaklarının kullanımıyla ilgili Suriye yönetimi ile Kürtler arasında kapsamlı anlaşmaların yapılması istenecek. Bu süreçte Amerika, Rusya’nın çok daha aktif olup Suriye’yi ikna etmesini bekliyor.
Planın bu kısmı haricinde yönetim birimleri ayrıca Rusya’nın Akdeniz’e açılan üslerine ve Akdeniz’deki gücüne daha anlayışlı davranmanın ve Rusya’nın İsrail ile İran arasında bir uzlaşma sağlamak amacıyla bir süredir yürüttüğü gizli diplomasiye Amerikan yönetiminin destek vermesinin gerekli olduğunu düşünüyor.”
Zaman zaman Amerika ve Rusya birbirlerine karşı düşmanca hareket ettikleri izlenimin sergiliyorlarsa da bunların sadece “kayıkçı kavgası”ndan başka bir şey olmadığını her defasında gördük.
Serdar Turgut yazısının son bölümünde de şunları vurguluyor:
“Bu arada Amerika bu Kürt oluşumunun Kuzey Irak’ta olduğu gibi PKK ile bağlantılarını tamamen ortadan kaldırmak için siyasi çalışmalarını sürdürecek. YPG içinde Salih Müslim ve arkadaşları gibi İran’a yakın duran unsurların ABD tarafından tasfiye edilmesi de bu temizleme sürecinin bir parçası olarak görülüyor burada. ABD Genelkurmay Başkanı Dunford ile Rusya Genelkurmay Başkanı Gerasimov’un 8 Haziran’da Helsinki’deki görüşmelerinde bu konuların da konuşulduğu söyleniyor Washington’da.”
Bu gelişmeler neyi ifade ediyor?
Suriye’de de Kuzey Irak modeli bir özerk Kürt bölgesinin kurulması ile Amerika ve Rusya’nın Kürtlerle olan sıcak ilişkileri sürecek.
İran ile bağlantılar ve kişilere fırsat verilmeyecek.
İsrail için Suriye ve Ortadoğu coğrafyasında geniş yer açılacak.
PKK’nın bölgede varlığını sürdürmesi engellenmeyecek.
Daha neler mi olacak?
Bunlar da bir başka yazımızda.