Savaşın sona ermesi ile birlikte Suriye’nin yeniden inşa edilmesi konusu şimdiden tartışılmaya başlandı. 5 yıldır iç savaştan yorgun düşen ve birçok kenti hayalete dönen Suriye’deki yapılaşmanın başlaması ile ticaret ve ekonomik alanda da hareketlilik başlayacak.

Suriye'de barış ve istikrarın sağlanmasından sonra Rusya’nın, ülkenin yeniden inşasına yoğunlaşacağı açıklandı. Moskova Devlet Uluslararası İlişkiler Enstitüsü'nden (MGİMO) Suriye ve Orta Doğu uzmanı İgor Matveyev, "Suriye'ye nihayet istikrar geldiğinde her iki ülkeye karşılıklı fayda sağlayan bir ticaret ve ekonomik işbirliği imkanı doğacaktır" dedi.

Görebildiğimiz kadarıyla Rusya, Suriye’nin imarını Türkiye ile birlikte yapmak niyetinde.. Bunun için koşullar nasıl gelişir, Türkiye için ne gibi planlar devreye sokulur bunu ilerleyen zaman içinde görebileceğiz.

Matveyev'e göre, Suriye'deki sosyal ve ekonomik hayatın yeniden dirilmesinde Rusya'ya düşen önemli görevler var. Tahminlere göre Suriye'nin yeniden inşası için yaklaşık 350 milyar dolar harcanması gerekiyor.

ABD'de yayımlanan Foreign Policy dergisinde yayımlanan bir değerlendirme Rusya'nın dört yıllık askeri operasyon döneminin ardından kısa vadeli hedeflerini büyük oranda gerçekleştirdiği ve Suriye politikasında yeni bir aşamaya geçmeye hazırlandığı görüşüne yer verilmişti.

Buna göre, 350 milyar dolara mal olması beklenen Suriye'nin yeniden inşasında Rusya büyük bir paya sahip olabilir. Uzmanlar, bu 350 milyar dolarlık devasa bütçeden Rusya'dan sonra en büyük payı İran'ın alacağını düşünüyor.

Ancak ambargolar altında ekonomisi zorda olan İran'ın bu pastadan alacağı pay bu yüzden sınırlı kalabilir.

Bu işe Amerikalılar burunlarını sokar mı, Batılı ülkeler bu pastadan pay alabilmek için devreye girer mi?

Bu nedenle müteahhitlik konusunda bölgenin en tecrübeli ülkesi olan Türkiye'nin de adı pastadan pay alacak ülkeler arasında geçiyor. Ancak uzmanlar, bu konuda aşılması gereken son bir engel olduğuna dikkat çekiyorlar.

Buna göre Türkiye ile Suriye hükümeti arasında resmi diplomatik temasların henüz kurulmamış olması bu pastadan Türkiye'nin pay almasının önündeki yegane engel.

Uzmanların 10-15 yıldan daha uzun bir süre devam edeceğini öngördüğü Suriye'nin yeniden inşa faaliyetlerinden Türkiye'nin alması muhtemel payın 70 ila 90 milyar dolar seviyelerine çıkabileceği ifade ediliyor.

Buraya kadar her şey normal seyrinde sürüyor.

Biz de bu noktada görüşlerimizi yansıtalım:

Daha önce Irak, ardından Libya yerle bir edildi. Adı geçen ülkelerde kentler enkaza döndü. O dönemlerde yapılan açıklamalarda müteahhitlik hizmetlerinde Türkiye’ye rol biçilmiş, pastadan pay alacağı söylenmişti.

Irak ve Libya’daki onarım ve inşaat çalışmalarında dikkat ederseniz Türkiye geri plana itildi. Amerikalı ve Avrupalı şirketler buralara üşüştü ve petrolden sağlanan karlarla ülke imarına giriştiler.

Türkiye’ye taşeronluk gibi ufak tefek işler bırakıldı.

Kaldı ki Irak ve Libya’da savaş öncesi müteahhitlik hizmetlerinde Türkiye en önde giden ülke konumundaydı. Çok önemli miktarda işçi çalıştırıyorduk. İyi de gelir elde edildiğini hepimiz yakından biliyoruz.

Şimdi, sırada Suriye var.

Suriye’deki işlerden Türkiye’ye de pay düşeceği söyleniyor. Daha önce Irak ve Libya için söylenenler şimdi Suriye için dillendiriliyor. Keşke inandırıcı olsa.

Rusya devreye girerse işler değişir mi?

Kuşkusuz değişir, ancak Türkiye ile Suriye arasındaki ilişkilerin de her alanda normale girmesi gerekiyor.

Bu konuda Rusya arabuluculuk yaparak bu konunun aşılmasını sağlayabilir.

Özeti:

Dış politikada çıkarlar ön plandadır ve kırgınlıklara, küskünlüklere yer olmaz. Bugün bizi yönetenler her ne kadar Esad ie bir araya gelmemeye ve barış yapmaya yanaşmıyorlarsa da yarınların neler getirip neler götüreceğini şimdiden tahmin edemiyoruz.

.

necdetbuluz@gmail.com

www.facebook.com/necdet.buluz

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.