Hep söylüyoruz:
“Pandemi ile savaşta başarılı olamazsak, daha da sıkıntılı günler kapımızda.”
Bu satırlar yazılırken, gelecekte daha ne sıkıntılar yaşayabileceğimiz konusunda bir gelişme oldu. Almanya, Türkiye konusunda yeni ve şok edici bir karar aldı.
Almanya Dışişleri Bakanlığı 9 Kasım Pazartesi gününden itibaren bütün Türkiye'nin ‘COVID-19 risk bölgesi’ ilan edildiğini açıkladı.
Daha önce risk bölgesi olmaktan çıkarılan Antalya, İzmir, Aydın ve Muğla da risk bölgesi kapsamına alınırken Türkiye ile birlikte günlük vaka sayısı 40 bine yaklaşan İtalya, İsveç, Portekiz'in bir bölümü, Danimarka (Grönland ve Faroe Adaları hariç), Yunanistan’ın kuzeyi ve Atina, Estonya, Letonya, Litvanya ile Norveç'in bir bölümü de risk bölgesi ilan edildi.
Alman ama corona pozitif olanları, coronalı olarak saymıyor. Bu nedenle, Türkiye ile yapılan anlaşma kaldırıldı ve dört il de bütün ülkeyle birlikte risk bölgesi ilan edildi" denildi. Bakanlığın açıklamasında mecbur kalınmadıkça Türkiye'ye Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada “Türkiye, hastalık semptomu göstermeyen gidilmemesi ve turistik ziyaretlerin yapılmaması istendi.
Turizmle ilgili yazdığımız yazılarda hep şu noktalara değindik:
“Avrupa’da Almanya ve İngiltere bizim için çok önemlidir. Bu iki ülke uçak seferlerini kaldırıp, sınırlarını kapatırsa turizmimiz de tepetakla gider. Beklediğimiz sonuçları da alamayız. İmajımız yerle bir olur. 2021 turizm sezonu da sıkıntıya girebilir.”
Risk bölgesi olan ülkelere gidenlerin orada hastalanması ya da COVID-19 nedeniyle virüs kapmasının kişinin kendi sorumluluğunda olduğu ve sağlık masraflarının karşılanmayacağı aktarıldı.
Ayrıca risk bölgesine gidenlerin dönmeden önce mutlaka negatif test sonucu ibraz etmek zorunda olduğu ve Almanya'ya dönünce de 5 gün içinde yeniden test yaptırması gerektiği duyuruldu. Döndükten sonra test yaptırmayanların ise 14 gün karantinada kalacağı öğrenildi.
Almanya Dışişleri Bakanlığı'nın Türkiye ile ilgili uyarı sayfası da yenilenirken test ve karantina kurallarına uyulması gerektiği vurgulandı.
Ayrıca mecbur kalıp da Türkiye'ye seyahat edenlerin ateşinin ölçüleceği, yüksek ateşi olanların Türkiye'ye alınmayacağı bildirildi. AB dönem başkanı olan Almanya'nın açıklamasında “Türkiye'ye hava ve deniz yolu açık ama kara yolundan Yunanistan ile İran'a Türkiye üzerinden geçiş mümkün değil“ denildi.
Almanya; Türkiye’nin yanı sıra İtalya ve İsveç'in tamamını, Portekiz, Danimarka, Avusturya, Yunanistan ile birçok ülkeyi de kısmen risk bölgesi ilan etti.
Risk bölgesi ilan edilen yerlere gitmek isteyenlerin karantina, kendi sağlık masrafını karşılama, çift test ve diğer sağlık kurallarına uyma zorunlulukları olduğu hatırlatılırken risk bölgesi ilan edilen ülkeler için bilet satın alanların söz konusu kararın ardından ücret iadesi talep edebileceği duyuruldu.
Yazımızın başına “sıkıntının büyüğü” dedik ya. İşte ekonomisi iyi olan ülkeler Almanya’nın bu kararından fazla etkilenmeyecek. Ekonomisi bizim gibi sallantıda olan ülkeler daha da sıkıntılı duruma düşecek. Almanya’nın aldığı bu kararı turizm ve ekonomi üzerinden değerlendirdiğimizde sonucun hiç de parlak olmadığını görürüz.
Ağustos ayından itibaren İngiltere ve Almanya’dan gelen turistlerle yüzümüz az da olsa gülmeye başlamıştı. Daha sonra İngiltere’nin aldığı kararla İngilizlerin Türkiye’ye gelme kapıları kapandı.
Sonra ne mi oldu?
Tüm rezervasyonlar iptal edildi. Sezon uzayacaktı, kısaldı. Çoğu otel kapılarını erken kapatmak durumunda kaldı. Çarşı-pazarda görülen hareketlilik bir anda bıçak gibi kesildi.
Bu nedenle pandemi ile mücadelede başarı sağlamak ve bu illetten kısa zamanda kendimizi kurtarmak durumundayız. Yoksa iş uzar, başarı sağlanamazsa gelecek yılda da işimiz zora girecektir.
Dünyada hızla yayılan, Avrupa’yı da kasıp kavuran pandemi görüldüğü gibi ekonomisi sağlam ülkelerde fazla hasar bırakmıyor. Ekonomileri zayıf olan ülkeler ise kara kara düşünüyor. Hesaplar tutmuyor.
Bundan sonra çok daha dikkatli olmamız gereken bir döneme girdiğimizi unutmayalım.