Şu konu çok konuşuluyor:
Mart ayından bu yana covid-19 nedeni ile herkes sıkıldı, herkes rahatlamanın ne zaman olacağına kilitlendi. “Bir rahatlasak da eski günlerimize yeniden dönsek” diyenlerin sesi daha gür çıkıyor.
Konu sadece bizimle sınırlı değil. Pandemi dünyayı kasıp kavuruyor. Halen bazı ülkelerde tam kapanma yaşanıyor. Yeni tedbirler devreye sokuluyor. Amaç, pandemi ile savaştan galip çıkabilmek.
Dikkat edilecek olursa biz de yazılarımızın çoğunu pandemi üzerine kuruyoruz. Gelişmeleri yorumlarımızla sizlerle paylaşıyoruz.
Öyle görünüyor ki pandemi ile mücadele daha devam edecek. Yaz aylarını da göreceğiz. Bilim kurulu üyeleri ve uzmanlar “İş daha uzun da sürebilir” diyor. Aşılamaların tamamlanmasından sonra ortaya çıkacak tablo gelecek için umut olabilecek. Bu nedenle şu an için aşılamanın çok daha önemli olduğuna dikkat çekiliyor.
Konu ile ilgili bugün de yeni bir yazı ve açıklama ile sizlerle buluşuyoruz.
Bilim Kurulu Üyesi üyesi ve Gazi Üniversitesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Hasan Tezer, alınan son tedbirlerle özellikle büyük şehirlerde vaka sayılarında düşüş olduğunu ancak Anadolu'nun birçok bölgesinde vaka artışlarının yüksek seyretmeye devam ettiğini söyledi. Prof. Dr. Tezer ayrıca, "Ülkemizde de kısıtlamayı bir müddet daha devam ettirip, aşının da devreye girmesiyle birlikte bağışıklık oranının ister hastalık, ister aşıyla total olarak yüzde 60-70'lere getirildiği zaman virüsün dolaşımını kısıtlayacağız. Aşılamanın da başlamasıyla birlikte Nisan-Mayıs ayı gibi rahatlamaların gerçekleşebileceğini düşünüyorum” açıklamasında bulundu.
Kafalardaki soru şu:
“Coronavirüsten ne zaman kurtulabiliriz? Rahatlama ne zaman olacak? Maskelerden ne zaman kurtulacağız?”
Bu sorulara Prof. Dr. Tezer teker teker yanıt verdi. Bugün hepimizi yakından ilgilendiren bu konu hakkında Tezer’in açıklamalarını birlikte okuyalım:
"Şimdi Sağlık Bakanlığı'nın verilerine baktığımız zaman günlük 30 bin civarı vaka bildiriliyor. Bunların da temas ettikleri kişiler var. Filyasyon ekiplerimiz de bütünüyle görevlerini yerine getiriyorlar. Hızlı bir şekilde temas edilen vakaların yüzde 99'una ulaşıyorlar. Yine de temas edip yakalayamadığımız, bilmediğimiz kişiler var. Rakam da yüksek olunca onlar da hastalık geliştirebiliyorlar. Vakaları azaltmanın yollarından biri de kısıtlamaların uygulanmasıdır. Kısıtlamanın derecesi çok önemli; ocak ayında Çin'in yaptığı tam kapanmayla vaka sayıları neredeyse sıfırlandı ve vaka görülmemeye başlandı. Bunu Çin gibi uygulayabilen başka bir ülke var mı? Maalesef yok. Olabilecek mi? Çok zor.
Bulunduğunuz şartlar, sosyal yapı ve ortam bunları etkiler. "Özellikle kısıtlamaların olduğu günlerde insanların ev ziyaretlerine devam etmesi ve maalesef bu süre zarfı içerisinde maskelerin takılmaması; örneğin Almanya misafirliğe gidilse de 5 kişinin üzerinde aynı ortamda olunmamasını istedi. Ayrıca şehrin kalabalık olmayan bölgesinde toplu yapılan etkinliklerde insanların bir araya gelmesi; bunların devam etmemesi gerekiyor. Bu tür etkinlikler devam ettiği sürece yüzde 100 kısıtlama olmazsa, vaka artışları olmaya devam edecek. Yapılan uygulamaların bu haftanın sonuna doğru neticesini görmemiz gerekiyor. Verilere baktığımız zaman büyükşehirlerde yüzde 30-40 oranında acil servislere, polikliniklere başvuru sayısının azaldığını biliyoruz.
Anadolu'nun birçok bölgesinde maalesef vaka artışları halen yüksek seyretmeye devam ediyor. Kısıtlamaların daha devam etmesi gerekiyor. Hele ki aşının dünyada yapılmaya başlandığı bir dönemdeyiz. Ülkemizde de kısıtlamayı bir müddet daha devam ettirip, aşının da devreye girmesiyle birlikte bağışıklık oranının ister hastalık, ister aşıyla total olarak yüzde 60-70'lere getirildiği zaman virüsün dolaşımını kısıtlayacağız. Aşılamanın da başlamasıyla birlikte Nisan-Mayıs ayı gibi rahatlamaların gerçekleşebileceğini düşünüyorum. Biz 10 kişiden fazla misafirlerle bir arada olunmaması gerektiğini söylüyorduk. Yılbaşında hareketliliğin artması ile vaka sayılarında artış olur mu diye aynı korku, endişe tüm Avrupa ve dünya ülkelerinde var. Bunların oturulup vaka sayısına göre tekrar tartışılması gerekiyor.
Her ilin kendi pandemi kurulları var. Bu kurullar kendi ilindeki, ilçesindeki, kasabasındaki durumları değerlendirip, önlem alabileceklerini düşünüyorum. Yılbaşı zamanı yaklaştı. Çok fazla vakit kaybetmeden pandemi açısından sıkıntı yaratabilecek durumlara karşı önümüzdeki günlerdeki vaka durumuna göre hızlıca değerlendirip, gerekli önlemler alınmalıdır. Şöyle bir sıkıntı olabilir; vaka artışı yoğun olan bir bölgeden daha az yoğun olan bölgelere hareketler gerçekleşebilir. Bunların minimalize edilmesi gerekiyor. Zorunlu şartlar dışında seyahatlerin de olmaması gerekiyor.”
.