24 Kasım Öğretmenler Günüydü. Her öğretmenler gününde olduğu gibi bu yıl da öğretmenler için güzel sözler söylendi, alkışlar birbirini izledi. Ancak, öğretmenlerin yıllardır var olan sorunlarına bir özüm getirici adım atılmadı.
İşin özü şu:
Öğretmenler geçinemiyor. Üzerlerinde de ağır yük var. Son yapılan ankette, öğretmenlerin % 70’inin mesleği bırakmayı düşündüğünün ortaya çıkması sanırız sorunun büyüklüğünü de ortaya koymaktadır.
Dikkat edilecek olursa, öğretmenlerin çoğu boş zamanlarından başka iş yaparak geçinmeye çalışıyor. Emekli olan öğretmenler ise yine kendilerine bir iş edinerek geçinme mücadelesi veriyor.
O nedenle bu özel gün kutlanırken, işin özüne inmek, var olan sorunları da çözüme kavuşturmak gerekiyor. Boş kutlamalar ve alkışlar ne yazık ki sorunları çözmeye yetmiyor.
O zaman Öğretmenler Günü’nün de bir anlamı kalmıyor.
Ekonomik koşullar öğretmenleri yıldırıyor. Ancak, öğretmenler sorumluluk duygusu taşıyan kesimdir. Fedakârdır. Çalışmaktan yorulmayan idealist kesi temsil etmektedir. Tıpkı sağlık çalışanları gibi mesleklerinin hakkını vermekte kararlılık göstermektedirler.
Konu ile ilgili Eğitim-Sen’in bir araştırması var. Bu araştırma sonuçlarını değerlendirdiğimizde öğretmenlerin hangi sorunlarla karşı karşıya kaldıklarını da daha iyi görebilmekteyiz.
Eğitim-Sen’in 4 bin 565 öğretmenin katılımıyla yaptığı ankette, öğretmenlerin yüzde 60’ı aldıkları maaşın yaptıkları işin karşılığı olmadığını belirtti. Öğretmenlerin yüzde 70’iyse, ekonomik koşulları daha iyi olan bir iş teklifi alırsa mesleği bırakacağını söyledi.
Eğitim-Sen, 4 bin 565 öğretmenin katılımıyla “Öğretmenlerin Ekonomik ve Mesleki Sorunlarına Bakış” konulu bir anket yaptı. 24 Kasım Öğretmenler Günü’nde açıklanan anketten çıkan bazı sonuçlar dikkat çekti.
Ankette öğretmenlere sorulan “Aldığınız maaşın yaptığınız işin karşılığı olduğunu düşünüyor musunuz?” sorusuna öğretmenlerin yüzde 60’ı “Hiç karşılamıyor”, yüzde 38’i “Kısmen karşılıyor” yanıtı verdi
“Ekonomik koşulları daha iyi olan bir iş teklifi alsanız, öğretmenlik mesleğini bırakmayı düşünür müydünüz?” sorusunaysa öğretmenlerin yüzde70’i “Evet” yanıtını verdi.
“İşyerinizde kendinizi değerli hissediyor musunuz?” sorusuna öğretmenlerin yüzde 56’sı “Hayır” yanıtı verirken yüzde 44’ü “Evet” dedi.
“İşyerinde kendinizi güvende hissediyor musunuz?” sorusuna ankete katılan öğretmenlerin yüzde 70’i “Hayır” yanıtı verdi. Eğitim-Sen bunu “Oranın bu kadar yüksek çıkmasının temel nedeni, son yıllarda eğitim emekçilerine yönelik şiddetin belirgin şekilde artmış olmasıdır” cümlesiyle açıklıyor.
Ankette yer alan konulardan biri de pandemi döneminde eğitim oldu. “Pandemi koşullarında yüz yüze eğitime başlanması için okulunuzda yeterli hijyen koşullarının sağlandığını düşünüyor musunuz?" sorusuna katılımcıların yüzde 70’i “Hayır” yanıtı verdi. “Pandemi koşullarında okullarda ‘maske, mesafe, temizlik’ şartlarının hayata geçirildiğini düşünüyor musunuz?” sorusuna katılımcıların yaklaşık yüzde 69’u yine “Hayır” yanıtını verdi
Ankete katılan öğretmenlerin yüzde 94,5’i “Millli Eğitim Bakanlığı’nın sorunları çözmek için ürettiği politikaların gerçekçi olduğunu düşünüyor musunuz?” sorusuna “Hayır” yanıtı verdi.
Eğitim-Sen anketin sonuçlarıyla ilgili şu değerlendirmeyi yaptı;
”Ülkemizde bir süredir yaşanan ekonomik kriz nedeniyle iş ve yaşam koşullarımız ciddi anlamda ağırlaşmıştır. Yıllardır dile getirdiğimiz temel taleplerimiz karşılanmamış ve yaşadığımız sorunlara kalıcı çözümler üretilmemiştir. Bu nedenle Eğitim Sen olarak, 12 Eylül darbecilerinin ilan ettiği “24 Kasım Öğretmenler Günü” ile sembolik değerini bulan ve öğretmeninin iradesini yok sayan, sesini duymayan, taleplerini görmezden gelenlerin yılda bir gün takvimde sırası geldiği için öğretmenler gününü kutlamasını samimi bulmuyoruz. Ailelerin çocuklarını hangi zorluklarla okula gönderdiklerini, çocuk ve gençlerimizi okul dışında ve içinde bekleyen tehlikeleri, eğitim sistemini kuşatan ırkçı-gerici kuşatmaya en yakından tanık olarak yaşadığımız sorunların sadece belirli günlerde hatırlanmamasını, yıllardır yaşadığımız sorunlara somut ve kalıcı çözümler üretilmesini istiyoruz. “