24 Haziran seçimlerinin sonuçlarını analiz etmeye çalışalım:
Şunu çok açık ifade edelim:
Dünya’da olduğu gibi, Türkiye’ye de milliyetçilik duyarlılığı tavan yapmış durumda. Bugün, Erdoğan’ın aldığı oy oranının yüksekliğinde Milliyetçilik duygusunun yüksekliğinin izlerini görebilmekteyiz.
Aslına bakılacak olursa AK Parti’nin milliyetçi kesimin kalesi Milliyetçi Hareket Partisi ile yaptığı seçim ittifakı (Cumhur İttifakı) alınan başarıda etkili olmuştur.
Daha açık ifade etmek gerekirse, Erdoğan’ın aldığı oylarda MHP seçmeninin katkısının var olduğunu da görmekteyiz. Çünkü AK Parti’nin aldığı oylardan Erdoğan % 10 daha fazla oyu sağlayabilmiştir.
Erdoğan’ın seçim sürecinde milliyetçi söylemlerde bulunması, PKK ile mücadeledeki kararlılığı, Fırat Kalkanı, Zeytindalı Harekâtı ve Menbiç’te Amerika ile anlaşmaya vararak Mehmetçiğin devriye gezmesini sağlaması gibi nedenler seçim sonuçlarını etkilemiş görünüyor.
Dikkat edilecek olursa Erdoğan seçim öncesi de, seçim sürecinde de Amerika, Batı, İsrail ve bazı ülkeleri teröristlere destek vermekle suçlamış, ağır eleştirilerde bulunmuştur. Bunların seçmen üzerinde oldukça etkili olduğunu da seçim sonuçlarında görmekteyiz.
Bu noktada en önemlisi ise, Erdoğan’ın PKK uzantısı HDP ile olan bağlarını tamamen koparmış olması ve HDP’ye ağır eleştirilerin dozunun artırılması da sağ seçmenin milliyetçi duygularını okşamıştır.
Seçim öncesi anketlerde MHP’nin oy oranı % 5-7’lerde görünüyordu. Seçimde MHP’nin oy oranını yükseltmiş olması ve tüm anketleri yerle bir etmesi de öyle görülüyor ki, milliyetçi duyguların ağır basmasından kaynaklanmaktadır.
Bir de gözden kaçmaması gereken bir gerçek daha var:
Meclis’te milliyetçi-sağ oyların temsili yükselmiştir. Seçmenin sağa eğilimi, milliyetçilik duyguları ile bütünleşince böyle bir tablonun ortaya çıkmış olduğu da açık biçimde görülmektedir.
Bunun anlamı şudur:
24 Haziran sonuçları milliyetçilik duygusunu Türkiye’de yansıtmıştır.
Bunları destekleyen bazı gelişmeler de var. Milliyet Gazetesi’nde Güneri Cıvaoğlu, konu ile ilgili olarak görüşlerini yansıtırken bu konulara da değinmiş, kısaca göz atalım: “Buna ek olarak, PYD/YPG’ye omuz veren ABD’ye yapılan çıkışlar, ABD’nin vermediği İHA’lar ve diğer önemli teknoloji gerektiren savunma gereksiniminin Türkiye’de üretilmesi, ABD’nin ve diğer NATO ülkelerinin vermediği füze savunma sistemlerinin yerine Rusya’dan alınan S-400’ler... Bunlar sadece AK Parti’ye değil milliyetçi çizgideki MHP ve İYİ Parti’ye de oy getirisi yaptı. MHP ve İYİ Parti’nin toplam oylarının yüzde 20’lere varması, daha önce bu damarda karşılaşmadığımız bir oy debisi yarattı. Recep Tayyip Erdoğan AK Parti’den, Muharrem İnce CHP’den 10’ar puan dolaylarında fazla oy aldılar. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın oylarında MHP’li seçmenin de katkısı var.”
Bundan sonra aynı konularda atılacak adımlar ve kararlılıklar da önemlidir.
MHP, Meclis’te Erdoğan’ın atacağı her adımı duyarlılıkla takip edecektir. Milliyetçilik söylemlerde ve atılacak adımlarda da Erdoğan’a sonsuz destek vereceğini biliyoruz. Bu nedenle geçenlerde yazdığımız yazıda değindiğimiz “MHP kilit parti konumunda” yazımızda değindiklerimiz bu açıdan önemlidir.
Son söz:
Erdoğan’ın dışa bağımlılığı önleyecek silah ve mühimmat yapının milli yapıya kavuşturulması yönünde atılacak adımların hızlandırılmasına yönelik açıklamaları ve vaatlerinin de seçmen üzerinde son derece etkili olduğunu da mutlaka görmemiz gerekiyor.
Çıkan sonuçların daha iyi analiz edilmesi ve özellikle seçimin sosyolojik boyutunun da görülüp değerlendirilmesi gerekiyor. Konu ile ilgili yazmayı sürdüreceğiz.