Coronavirüs vakaları maskeli hayatı gündeme taşıdı. Tüm dünya maske takıyor. Mesafe ve hijyen kurallarını uyguluyor. İnsanlar sıkılmış olsa da maske takmak zorunda.
Soru şu: “Maskelere ne zaman veda edeceğiz?”
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) konu hakkında bir açıklama yapmış ve “Salgın 2022’nin başına kadar devam edecek” demişti.
Uzmanlar bunu değerlendiriyor ve “Eğer salgın DSÖ’nün dediği doğrultuda 2022 yılına kadar sürecekse, maskelerin o tarihe kadar hayatımızda olması kaçınılmazdır” diyorlar.
Aslına bakılacak olursa maske kullanımı sadece virüs ile bağlantılı değil. Çeşitli hastalıklardan da korunmamız açısından maske kullanılması kaçınılmaz görünüyor. Temizlik ve hijyen açısından da maskenin önemi küçümsenmez.
Şu konu çok açık:
Maske, virüsten koruyor. En az aşı kadar önemli. Ancak, maskelerin kullanım şekli ve kalitesi de önemli. Buna çok dikkat edilmesi gerekiyor. Hatta gerekirse günde en az bir maske değiştirmek daha doğru bir adım.
Dicle Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı öğretim üyesi ve Covid- 19 Yoğun Bakım Koordinatörü Prof. Dr. Tekin, maskenin, 2022 yılının başına kadar günlük yaşamda olacağını söyledi.
Düşüş yaşanan koronavirüs vakalarının böyle devam edebilmesi için maskenin daha da ön planda olması gerektiğini kaydeden Prof. Dr. Tekin’in açıklamaları maskelerden ne zaman kurtulabileceğimiz konusunda ip uçları veriyor:
"Maskenin hayatımızdan çıkması için henüz erken. Vaka sayılarında düşüş yaşansa bile sıfıra inmedi. Şu an mutasyonlu virüsün konuşulduğu dönemde maskenin hayatımızda olması olağan bir durum. DSÖ´nün açıkladığı gibi salgın, 2022'nin başına kadar devam edecek. Maskeye şu an daha çok dikkat edilmesi gerekiyor. Vaka sayıları azalmışken, bunu sürdürebilmek için maskeye olan hassasiyetimizin daha da ön planda olması gerekiyor. Yakında sınırlı normalleşme de olacak. Bu süre içerisinde en önemli koruyucumuz maskedir. Maske hayatımızda olacak, mesafe ve hijyen kurallarına normalleşme başlasa bile devam edeceğiz. Vaka sayılarının azalmış bir şekilde devam etmesine katkı sağlamış oluruz. Normalleşmeyi ve maskesiz gezmeyi çok özledik ama bir gerçek var ki Covid- 19 salgını dünyada olduğu gibi ülkemizde de devam ediyor. O yüzden sınırlı normalleşme geldiği zaman maske, mesafe ve hijyen konusunda hassasiyet gösterelim. Vaka sayılarımız devam ediyor ve hala negatif duruma gelmemiş. Aşılama sayısı artarak, vaka sayılarında düşüş yaşandığında o zaman maskeyi hayatımızdan çıkarma durumunu konuşabiliriz."
Özetleyelim:
Virüs ancak yok olduğunda maskelere de veda edeceğiz. Virüsün yayılma hızı düşmüş olsa bile maskeli hayata devam. Sağlık ve diğer bazı nedenlerden dolayı maske kullanımı çeşitli iş yerlerinde zorunlu hale bile getiriliyor. Virüs öncesinde de maske kullanımı vardı.
Bir konu daha var:
Aşılama programının sona ermesi, virüsle savaşın başarıya ulaşması anlamına da gelmiyor. Aşılama bir noktaya kadar koruyucu olabiliyor, ancak virüs mutasyona uğrayarak yine hayatımızı tehdit edebiliyor. Bu konunun da önemsenmesi gerektiği görüşündeyiz.
Aşılandıktan sonra hastalığa yakalananların var olduğu görülüyor. Aşı, hastalığın öldürücü boyutunu önlüyor. Zaman ilerledikçe konu daha detayları ile ele alınabilecek. Coronavirüs tanımadıkça da tedbirler ona göre alınıp mücadele edilecek.