YAFEM 22. Türk Boyları Kültür Şöleni kapsamında 20-21-22 Temmuz 2019 tarihlerinde Yalova’da gerçekleştirilen 13. Türk Dünyası Basın Mensupları buluşmasında bir araya gelen gazeteciler yayınladıkları sonuç bildirgesi ile dünya kamuoyunun dikkatlerini çeken önemli konulara imza attılar.
Azerbaycan, Kazakistan, Doğu Türkistan (Uygur Özerk Bölgesi), Kırım, Suriye ve Irak Türkmenleri, Kıbrıs Türk Devleti, Tataristan, Altay, Karaçay- Balkar, Dağistan-Nogay, Afganistan Türkmenleri temsilcilerinin katılımı ile Dağlık Karabağ Soykırımı başta olmak üzere, Ortadoğu’dan Kafkaslar’a, Balkanlar’dan Orta Asya’ya uzanan Türk Kültür Coğrafyasının temel sorunları ele alınmış; yapılan konuşmalar, teklif, öneriler ve istişareler neticesinde aşağıdaki kararlar “Yalova Sonuç Bildirgesi” olarak yayımlanmıştır.
Son günlerde Kıbrıs üzerinde oynanmak istenilen oyunlara değinilen bildirgede, Kıbrıs Türk toplumunun haklarının sonuna kadar korunmasında kararlık gösterilmesi istenilmiş ve “Kıbrıs Türkleri’nin egemenliği her alanda kabul edilmelidir” denilmiştir.
İşte YAFEM 13. Türk Dünyası Basın Mensupları buluşması sonrası yayınlanan sonuç bildirgesinde yer alan görüşler:
1-Kıbrıs Türk’ü Türk milletinin ayrılmaz parçasıdır. Bu gerçeği hiçbir gücün değiştiremeyeceğini tüm dünyaya hatırlatırız. Doğu Akdeniz’de Kıbrıs Türk’ünün hak ve menfaatlerinin korunmasında sergilenen müşterek kararlılığın ilerletilmesinde Türkiye tarafından gösterilen haklı duruşu YAFEM olarak her surette tereddütsüz desteklemekteyiz. Kıbrıs Türkleri üzerinde insanlık dışı ambargoların kaldırılması ve Kıbrıs Türk’ünün uluslararası görünürlüğünün desteklenmesi çalışmalarına çağrı yapar, uluslararası toplumun Ada’nın gerçekleri temelinde Kıbrıs Türk’ünün egemenliğini her alanda kabul etmesi gerekliliğini hatırlatırız. Bu çerçevede garantör devlet olan Türkiye’nin ada üzerinde ve Kıbrıs Türk’ünün hak ve menfaatlerini ve Akdeniz’de kendi haklarını ve çıkarlarını koruma adımlarının devam etmesi en büyük arzumuzdur. Kıbrıs’ta tek devlet projesi Türkiye’yi bölme planı ve Türkiye’nin Akdeniz’deki egemenlik haklarının yok edilme projesidir. Akdeniz’de sınırı olmayan ülkelerin Türkiye’yi enerji kaynakları alanındaki çalışmaları konusunda engellemeye yönelik çabalarını asla kabul etmiyor ve Akdeniz’deki egemenlik haklarımızı beka sorunu olarak görüyoruz.
2- Türkiye’yi sözde soykırımlarla suçlayan ülkeler; kendi geçmişlerine, Bosna - Hersek’te Srebrenitsa ve Azerbaycan’da Hocalı gibi dünyanın farklı coğrafyalarında yaptıkları soykırımlara bakmalıdır. Yüzyıllardır mazlum halkların koruyuculuğunu yapan Türk milletinin sözde soykırım iddialarıyla küresel siyasetlere malzeme yapılması kabul edilemez bir durumdur. Dağlık Karabağ sorununun çözülmesinde kardeş Türkiyenin; Azerbaycan’ın toprak bütünlüğü ile ilgili Birleşmiş Milletler ’in kabul ettiği dört maddenin uygulanmasında Azerbaycan Cumhuriyeti’nin yanında yer alması arzumuzdur.
3-Türk Kültür Coğrafyası’ndaki Soydaş ve Akraba Toplulukları’nın yaşadıkları bölgelerde kültürel, sosyal ve eğitim haklarının İnsan Hakları Evrensel Beyanamesi çerçevesinde koruma altına alınması; tüm sorunlarımızla ilgili Türk Devlet ve Toplulukları’nda “ortak kamuoyu”nun oluşturulması ile yeni dünya düzeninde “Türk Birliği Ülküsü”nün sürekli gündemde tutulması ana hedefimiz olarak belirlenmiştir.
4- Balkanlar’da Türkçe’nin yaygınlaşması ve Türk kimliğinin korunması; Afganistan, Pakistan, İran, Irak ile Suriye’deki mülteci kamplarında Türkçe kursların düzenlenmesi için ilgili kurumların teşvik edilmesi ve medya aracılığı ile kamuoyunun bilgilendirilmesi YAFEM Türk Dünyası Basın Mensupları üyelerinin ortak isteğidir.
5- Türk Kültür Coğrafyası’nda Türkçe yazı ve konuşma dilinin teşvik edilmesi, konuyla ilgili ders araç ve gereçlerin kurs yerlerine ve kursiyerlere ücretsiz ulaştırılması, Latin harfleriyle Türkçe yayınlanan dergi ve gazetelerin her bakımdan desteklenmesi konularında ilgili kurumlar nezdinde girişimde bulunulması ve medya aracılığı ile ilgili kişi ve kurumların dikkatlerinin çekilmesi konusunda çalışmalar yapılması kararlaştırılmıştır.
6- Türk Dünyası’nda medyaya yönelik sansürün son bulması, medya mensuplarının haber yapma, hak ve mahremiyetinin ve ifade özgürlüğünün korunması için tüm kamuoyunun her türlü iletişim vasıtalarıyla bilgilendirilmesi ve bilinçlendirilmesine yönelik çabaların desteklenmesi; bu çerçevede Avrasya Coğrafyası’nda Türk medyasına sansür uygulayan kişi ve kurumların tarafsız ve objektif davranması konusunda girişimlerde bulunulması tavsiye edilmektedir.
7- Çin Halk Cumhuriyeti egemenliği altındaki Doğu Türkistan’da, Rusya tarafından ilhak edilen Kırım’da, Irak Türkmeneli ve Suriye Bayır Bucak bölgesi ile İran Türkmen Sahra bölgesinde yaşanan insani sorunların çözüme kavuşturulması ve insani taleplerin karşılanması noktasında kamuoyunun medya aracılığı ile bilgilendirilmesi ve bu çabaların desteklenmesi kararlaştırılmıştır.
8-Doğu Türkistan’da 2016 yılından bu yana yaklaşık 3 milyon insanın ceza ve toplama kamplarında tutulması, uluslararası kamuoyunda kaygı ve endişe ile takip edilmekte olup, bölgedeki 30 milyon kardeşimizin insani taleplerinin karşılanması ve kampların kapatılması için Çin Halk Cumhuriyeti Büyükelçiliği’ne; 3 yıldan bu yana kendilerinden haber alınamayan TC vatandaşlarının akibetlerinin ne durumda olduğu konusunda Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı’na Türk Dünyası Medya Mensupları adıyla bir mektup yazılması uygun görülmüştür. Ayrıca İstanbul Baro Başkanlığı’nı konuyla ilgili girişimde bulunmaya davet edilmesi kararlaştırılmıştır.
9- Afganistan, Suriye ve Doğu Türkistan’dan kaçarak çeşitli yollarla ülkemize sığınan ve en az 3 yıl ikameti olan soydaşlarımıza oturma ve çalışma izninin verilmesi, deport kararının durdurulması, soydaşlarımızın yabancılarla bir tutulmaması noktasında İçişleri Bakanlığı nezdinde temasa geçilmesi ve yaşanan mağduriyetlerin giderilmesi konusunda gerekirse medya aracılığı ile sürekli duyurularak kamuoyu oluşturulması kararlaştırılmıştır.
10- Türk Dünyası Gazetecilerinin yaşadıkları ülkelerde yerel, ulusal ve uluslararası basın aracılığı ile lobi oluşturulmasını amaçlayan YAFEM Türk Dünyası Gazetecileri olarak Anadolu Ajansı tarafından hazırlanmakta olan “Türk Dünyası Haber Paketi” nin bir an önce faaliyete geçmesini beklemekteyiz.
11- Türk Dünyası birlikteliğini bozmak için emperyal güçler tarafından zehirli iğne gibi enjekte edilen fetö terör örgütünün tüm yapılanmalarının sonlandırılması, Türk cumhuriyetlerinin ve Özerk Türk cumhuriyetlerin tamamında faaliyetlerine son verilmesi Türk Birliği Ülküsü’nün hayata geçmesi amacı için son derece önemlidir.
12 - Yeni İpek Yolu oluşumunun dışında kalamayacağımıza göre, Nazarbayev`in 1994 yılında gündeme getirdiği Türk coğrafyalarındaki ortak ekonomik alan ve Hazar ile Kara deniz arasında Avrasya kanalı açma tekliflerinin gündeme alınmasını arzu ediyoruz. Yeni İpek Yolunun Türk Cumhuriyetlerine olası etkileri değerlendirilirken, 2700 kilometrelik Kaşgar-Gvadar koridorunun bir örnek proje olarak çok yönlü incelenmesinin faydalı sonuçları olacağını düşünüyoruz.
13 - Tataristan ve Rusya arasındaki ilişkilerin 1993’de imzalanan sözleşmeye göre sürdürülmesi bölgede yaşayan Tatar halkının beklentisidir.
14 - Dağıstan Cumhuriyeti ndeki Nogayların 09.01.1957 yılında SSCB parlamentosunda kabul edilmiş olan beyannamede yazılı olduğu üzere, başta dil, hak ve hükuklarının İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi çerçevesinde yeniden gözden geçirilmesi en önemli beklentidir.
15-Rusya Federasyonu içindeki Türk halklarına ait Altay, Balkarya, Tataristan, Dağıstan gibi özerk cumhuriyetlerde “ana dil” başta olmak üzere, eğitim ve kültür alanlarındaki insani taleplerin karşılanması ve bu bölgelerdeki milli hareketlerin demokratik ilkeler çerçevesinde ele alınması temel arzumuzdur.
16 – Yurtdışı Türkler ve Akraba Toplulukları Başkanlığı ile Türk soylu burslu öğrenci kontenjanının artırılması ve orantılı bir şekilde dağıtılması konusunda iletişime geçilmesi için karar alınmıştır.
.