Türkiye ile kardeş Kazakistan arasındaki ilişkiler her geçen yıl daha da büyüyor. Orta Asya’daki zengin varlığı ile dikkat çeken Kazakistan aynı zamanda çok büyük bir ekonomik yapıya da sahip bulunuyor.
Yıllardır siyasi, ekonomik ve turizm alanında atılan sağlam adımlarla Kazakistan’da yatırım yapan iş insanlarının giderek artmakta olduğunu da görmekteyiz. Ancak, daha fazla işbirliğinin hem bölgesel, hem iki ülke açısından çok daha önemli olduğunun da altını çizmeliyiz.
Bugünkü yazımızda EkoAvrasya Yönetim Kurulu Başkanı Hikmet Eren’in Kazakistan’daki izlenimlerini ve Türk iş insanlarına yönelik yatırım çağrılarına yer veriyoruz. Çünkü Avrupa ülkelerinin her geçen gün daha çok ilgi duyduğu ve yatırım yaptığı kardeş ülkeye Türkiye’nin de daha çok yatırım yapması gerektiği bu çağrıda dile getiriliyor.
Hikmet Eren, çağrısında “Türk cumhuriyetleri içerisinde istikrarını her zaman muhafaza eden ülkenin Kazakistan olduğunu görmekteyiz. Kurucu Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev’in bölge barışına büyük katkılar sağladığını da özellikle belirtmeliyim” diyor.
EkoAvrasya Yönetim Kurulu Başkanı Hikmet Eren, Türk iş insanlarını, ülkesi Kazakistan’a yatırım yapmaya davet etti. Orta Asya’nın en büyük ekonomisine sahip Kazakistan’ın Türk yatırımcılar için önemli bir pazar olduğuna dikkat çeken Eren, Kazakistan ekonomisinin avantajlarını anlattı.
Kazakistan’ın Orta Asya’daki güçlü mevcut duruşu, sahip olduğu doğal kaynak rezervleri ve jeostratejik konumuyla önemli bir konuma sahip olduğunu ifade eden Avrasya Ekonomik İlişkiler Derneği (EkoAvrasya) Yönetim Kurulu Başkanı Hikmet Eren, “Orta Asya’nın en dinamik ülkesi Kazakistan, petrol, doğalgaz, altyapı, maden, turizm, eğitim, tarım ve hayvancılık gibi birçok sektörde 2025 yılına kadar yüksek hacimli yatırımlara açık olarak daha da büyümeyi hedeflerken, iş insanlarının olanaklarını daha etkili şekilde değerlendirmeleri için sundukları avantajlı imkânlarla yatırımcılara her türlü desteği sunmaktadır’’ dedi.
Kazakistan’ın büyük bir ekonomik potansiyele sahip olduğunu ve istikrarlı büyüme sürecini sürdürdüğünü de söyleyen Hikmet Eren, Kazakistan’ın doğrudan yabancı yatırımcılar için önemli bir merkez olduğunu belirterek şu açıklamayı yapıyor:
“Avrupalı iş insanlarının Kazakistan’da yatırım yapmaya yönelmeleri ve büyük yatırımlarının bulunuyor olması uluslararası ticaret güzergâhındaki ülkenin hacimli yatırıma elverişliliğini tasdik etmektedir. 2018 yılı sonu itibariyle Türkiye ile Kazakistan arasındaki ikili dış ticari hacminin 3 milyar dolara ulaşmış olduğunu büyük bir memnuniyetle belirtmemiz gerekmektedir. Aynı zamanda Türk yatırımcılarımızın yapmış olduğu doğrudan yatırımların rakamlarının her geçen yıl yükseliyor olması, geleceğe yönelik güvenimizi arttırmaktadır. İki ülke arasındaki karşılıklı güvene dayalı ilişkilerimizin mevcut durumundan yola çıkarak, Türk iş insanlarımızı büyük avantajlar ülkesi Kazakistan’a yatırım yapmaya davet ediyoruz. Türk cumhuriyetleri içerisinde istikrarını her zaman muhafaza eden ülkenin Kazakistan olduğunu görmekteyiz. Kurucu Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev’in bölge barışına büyük katkılar sağladığını da özellikle belirtmeliyim. Kazakistan Kurucu Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev’in bugüne kadar yapmış olduğu başarılı çalışmaları ve demokratikleşme sürecine sunmuş olduğu katkıları özelikle belirtmemiz gerekmektedir. Geçtiğimiz haftalarda yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimi ile göreve başlayan yeni Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev, istikrarlı bir şekilde yoluna devam edeceği ve ülkenin uluslararası alanda önemli projelere imza atacağını düşünüyorum”
Kazakistan’ın 1991 yılında bağımsızlığını ilan etmesiyle, ülkeyi tanıyan ilk devlet olarak Türkiye’nin diplomatik temsilciliğini açmasını takiben iki ülke arasındaki ilişkiler güçlü bir şekilde hız kazanmaya başladı. Stratejik ortak olan ülkeler gerek bölgesel de gerekse küreselde kazan-kazan ilkesini, ortak kültürlerini de temele alarak, ekonomik, sosyal ve siyasi alanda önemli gelişmelere imza atma imkânına sahip oldular.
Özetleyelim:
Kazakistan hem bölgedeki stratejik konumu, hem toprak büyüklüğü ve doğal zenginlikleri ile dış ülkelerin de iştahını kabartıyor. Böylesine önemli bir ülkeye Türkiye’nin ilgisiz kalmaması, daha sıkı işbirliği, yatırım ve ticaret için daha aktif hareket etmesi gerekiyor.
Geçmiş Hükümet dönemlerinde rahmetli Demirel ve Özal, Kazakistan’a çok büyük önem vermişler ve bugünkü sıkı ilişkilerin gelişmesinde de önemli rol oynamışlardı. Bugün atılan bu temellerin üzerine yeni binaların inşa edilmesi gerektiğine inanıyoruz. Bu nedenle de Hikmet Eren’in yatırım çağrısını hem doğru buluyor, hem de destekliyoruz.
.