Uzun zamandır işsizlikten söz ediyoruz. Doğrusunu söylemek gerekirse artan işsiz sayısı ürküntü veriyor. Özellikle üniversite mezunu genç işsizler Türkiye’nin önündeki en büyük sorun.
İşte yine resmi rakamlar:
Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü, Ocak ayı işsizlik rakamlarını açıkladı. Buna göre kayıtlı işsiz sayısı 2019'un ilk ayında 3 milyon 775 bin 660 kişi oldu. İŞKUR verilerine göre kayıtlı işsizlerin yüzde 49'u erkek, yüzde 51'i kadın. Yüzde 30'u ise 15-24 yaş grubunda.
Kayıtlı işsizlerin mesleklerinde birinci sırada satış danışmanlığı gelirken, bunu büro memurluğu ve servis elemanlığı izledi. Geçen yıl ocak ayından itibaren İŞKUR'a 1 milyon 318 bin 324 yeni işsiz başvuru yaptı. 2018'in Ocak ayında İŞKUR'a kayıtlı işsiz olarak başvuranların sayısı 2 milyon 457 bin iken, bu sayı Ağustos 2018'den itibaren hızla arttı ve Ocak 2019'da 3 milyon 775 bin 660 ile en yüksek düzeyine çıkmış oldu.
Sorunlarımız bu kadar mı? Hayır. Ekonomik alanda da çarklar durmak üzere. Yine resmi rakamlarla sizleri buluşturuyoruz:
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Aralık 2018 dönemine ve 2018 yılının tamamına ilişkin ödemeler dengesi verileri açıklandı. Buna göre cari işlemler açığı, 2017'nin Aralık ayına kıyasla 6 milyar 313 milyon dolar azalarak 1 milyar 437 milyon dolar olarak gerçekleşti.
Ekonomi geçen yıl Ağustosta 2 milyar 592 milyon dolar, Eylülde 1 milyar 830 milyon dolar, Ekimde 2 milyar 770 milyon dolar, Kasım ayında ise 986 milyon dolar cari fazla vermişti. Bunun gelişmeler sonucunda 2018 yılında cari işlemler açığı 27 milyar 633 milyon dolara geriledi.
Bir türlü dizginlenemeyen cari açık yine ekonomideki en büyük sorunlardan birisi. Alınan onca önleme rağmen cari açık giderilemiyor.
Cari açık 2017'de 47.1 milyar dolardı. Hizmetler dengesi altında turizm kaleminden kaynaklanan net gelirler, bir önceki yılın aynı ayına göre 118 milyon dolar tutarında artarak 898 milyon dolara yükseldi. Birincil gelir dengesi kalemi altında yatırım geliri kaleminden kaynaklanan net çıkışlar, bir önceki yılın aynı ayına göre 197 milyon dolar azalarak 883 milyon dolar oldu.
Doğrudan yatırımlardan kaynaklanan net girişler, bir önceki yılın aynı ayına göre 297 milyon dolar artarak 803 milyon dolar olarak gerçekleşti.
“Sıcak para” olarak da adlandırılan portföy yatırımları 1 milyar 840 milyon dolar tutarında net çıkış kaydetti. Yabancıların devlet iç borçlanma senetleri piyasasında 672 milyon dolar net satış yaptığı görüldü. Aralık 2018'de resmi rezervlerde Aralık ayında 860 milyon dolar rezerv artışı gözlendi.
Öte yandan Türkiye İstatistik Kurumu da (TÜİK), geçen yılın Aralık ayına ve 2018 yılına ilişkin sanayi üretim endeksi sonuçlarını açıkladı. Buna göre, mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretimi Aralık ayında Kasım 2018'e göre yüzde 1.4 düştü.
Takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretimi Aralık 2018'de Aralık 2017'ye göre ise yüzde 9.8 azaldı. Endeks, yıllık ortalamada yüzde 1.8 arttı. Sanayi endeksi 2018 yılının ilk 3 ayında yüzde 9.9 artmıştı.
2018'in ikinci çeyreğinde (Nisan-Haziran dönemi) yüzde 5, üçüncü çeyreğinde (Temmuz-Eylül dönemi) yüzde 0.6 artan sanayi üretimi, yılın son çeyreğinde çakılarak yüzde 7 daraldı. Ağustos ayında ekonomide yaşanan çalkantının yüksek ihracata rağmen sanayi üretimini olumsuz etkilediği gözlerden kaçmıyor. Bu düşüşte iç piyasada yaşanan daralma etkili oldu.
Aralık 2018'de madencilik ve taş ocakçılığı sektörü endeksi Aralık 2017'ye göre yüzde 2.1, imalat sanayi sektörü endeksi yüzde 10.8, ara malı üretimi yüzde 14.9, sermaye malı üretimi ise yüzde 8.6 ve elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü endeksi yüzde 1.2 düştü.
Öte yandan geçen yılın dördüncü çeyreğinde takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretimi 2017'nin aynı çeyreğine göre, yüzde 7.5 azaldı. Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış sanayi üretimi ise bir önceki çeyreğe göre yüzde 5.2 geriledi.
Özetleyelim:
Türkiye’nin bugün en büyük sorunu ve önünde çözülmesi gereken ilk iki konusu işsizlik ve pahalılık olarak öne çıkıyor.
Alınan onca önlemlere rağmen bu iki konuda başarılı olamıyorsak demek ki bir yerlerde yanlış yapıyoruz. Bunları bulmak ve bu konularda kararlılıkla adımlar atmak gerekiyor.
.