Öncelikle şunu vurgulayalım:

İYİ Parti, 24 Haziran seçimlerinde bize göre başarılı oldu. Belki beklentilere tam ulaşılamadı ama, yeni kurulmuş ve eşit koşullarda mücadele etmemesine rağmen alınan oy ve çıkarılan milletvekili sayısı küçümsenemez.

Peki, İYİ Parti içinde seçim sonrası başlayan sancı ve istifalar neyin habercisidir? Bugünkü yazımızda kısaca bunlara değineceğiz.

24 Haziran seçimleri sonunda İYİ Parti’de üst düzey isimlerin istifalarının üst üste gelmesi “Bu partide neler oluyor?” sorusunu da gündem getirdi. So0n olarak İYİ Parti’de, Genel Başkan Meral Akşener’in yakın kurmaylarından DYP kökenli Ayfer Yılmaz’ın istifası tartışma yarattı.

Merkez sağdaki boşluğu doldurmak üzere yolan çıkan İYİ Parti’deki “MHP kökenliler egemenliğinin kırılamaması.” 24 Haziran seçimlerinde, “Millet ittifakı” içinde yer alarak ilk kez girdiği seçimlerde 43 milletvekiliyle parlamentoda temsil olanağı bulan İYİ Parti’de, seçim sonrasında sular durulmuyor.

Gelişmelere ve söylentilere bakalım:

Ayfer Yılmaz’ın partiden istifa etmesi kararının altında, parlamento değil, “cumhurbaşkanlığı” hesabına dayalı siyaset yapma olgusu yatıyor. Akşener’le DYP’de aynı dönemde siyaset yapan Yılmaz, partinin kuruluşunda büyük bir rüzgar yakalayan Meral Akşener’e “cumhurbaşkanlığı” hedefinde yardımcı olmak için parti kuruluşunda yer aldı. Ancak erken seçim kararı bu dengeleri alt üst etti.

Aday belirleme sürecinde milletvekili adayı olmamasıyla da dikkat çeken Yılmaz, “Ben geçmişte milletvekilliği de, bakanlık da yaptım, o nedenle yeniden milletvekilliği talebim yok” mesajı verip, milletvekili adayı olmamıştı.

Akşener’in cumhurbaşkanlığı seçiminden büyük hayal kırıklığı ile çıkmasını da dikkate alan Yılmaz’ın istifa kararı aldığı, Akşener’in kalması yönündeki ısrarına karşın, “buraya kadar” deyip istifasını verdiği belirtiliyor.

Partide milletvekili aday listelerinin açıklanması ile başlayan ve seçim sonrasında da süren istifalarla ilgili dile getirilen bir başka iddia da partinin kurulduğu günden bu yana MHP kökenli-merkez sağ kökenli” ayrışması olarak dile getiriliyor.

Her ne kadar Akşener “Biz merkez sağdaki boşluğu doldurmak ve ülke birlik ve bütünlüğünü sağlamak üzere kurulmuş bir partiyiz. Hiçbir partinin de devamı değiliz” diyorsa da İYİ Parti’de MHP kökenlilerin ağırlıklı olduğuna vurgu yapılıyor.

AKP’nin iktidara gelmesi ile siyasetten dile getirilen “merkez sağ parti” boşluğunu doldurmak için yola çıktığı belirtilen Akşener’in, ANAP, DYP ve hatta DSP kökenlileri de partiye taşımasına karşın, partinin “MHP’nin uzantısı” görüntüsünden kurtulamadığı eleştirilerine hedef olmaktan kurtulamaması da kafaları karıştırıyor.

Seçimler sonrası Meclis’te MHP Genel Başkanı Bahçeli’nin bazı İYİ Partililerin elini öpmesinin yankıları da bu çerçevede değerlendiriliyor.

Ayfer Yılmaz’ın da İYİ Parti kuruluşunda yer almasının altında “merkez sağda boşluğu dolduracak parti” hedefiyle yola çıkılmasının yattığına dikkat çekiliyor. Son olarak Genel Başkan Yardımcısı Koray Aydın’ın seçim sonrasında yaptığı “İrade bizde olsaydı millet ittifakını kurmazdık” açıklamasının Yılmaz’ın partiyle yollarını ayırma sürecini hızlandırdığı ifade ediliyor.

Akşener’le birlikte MHP içindeyken de mücadele veren Koray Aydın, Ümit Özdağ’ın da aralarında bulunduğu MHP kökenli isimler partide etkin görevlerde bulunuyor. Adı geçenlerin hangi nedenlerle MHP’den koptuğu ve bugün partiyi hangi noktalara taşımak istedikleri yönünde yapılan açıklamaların da yeterli olmadığı görülüyor.

Görebildiğimiz kadarı ile İYİ Parti Genel Başkanı Akşener’in işi oldukça zor. Ancak, Akşener “Partide yaşanan sıkıntıları biliyorum. Gerekli önlemleri almak için çalışma yapacağım. Herkes rahat olsun. İYİ Parti’yi yıpratmak ve içimize nifak tohumları atmaya çalışanlara bu fırsatı vermeyeceğim” diyor.

Akşener’in parti içinde yaşanan “merkez sağ-ülkücü kökenli” çekişmesinin farkında olduğu ancak MHP kökenlilerden, parti kuruluşundaki mücadelelerini de dikkate alarak vazgeçmesinin mümkün olmadığına işaret ediliyor.

Akşener, parti kurulduktan sonra sözcülüğe,CHP’den partiye gelmiş olsa da merkez sağ kökenli Aytun Çıray’ı seçimden sonra da, grup başkanlığına da yine merkez sağdan; ANAP kökenli Ahat Andican’ı seçtirerek denge sağlamaya çalışsa da merkez sağdan gelen isimlerin parti içinde kendilerini “rahat hissetmediği ve umduklarını bulamadığı” yorumu yapılıyor.

İYİ Parti’nin bundan sonra parlamentoda izleyeceği muhalefet stratejisi kadar, siyasi yol haritası da 22 Temmuz’da yapılacak kampta masaya yatırılacak. Kulislerde küskün kurucular ve GİK üyelerinin kampa gelmeyeceği de konuşulanlar arasında yer alıyor.

necdetbuluz@gmail.com

www.facebook.com/necdet.buluz

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.