Bugüne kadar coronavirüs konusunda aınan tüm önlem ve çabalar rağmen virüsün yayılma hızını kesemedik. Vaka artışları da bütün hızı ile sürüyor.
Sağlık Bakanı Koca ve diğer uzmanlar artan coronavirüs vakaları için İstanbul’u ana yayılma merkezi olarak gösteriyor.
“Vakaların % 40’ı İstanbul kaynaklı” açıklaması yapılıyor.
Bilim Kurulu üyelerinin de ortak görüşünü özetleyelim:
“Bu tedbirlerle de devam edersek vakalar artmaya devam edecek.”
Bunun açılımı şu: Tam kapanma kaçınılmaz.
Daha önce de gündeme gelmişti. Hiç değilse İstanbul’da tam kapanmaya gidilebilir.
Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, Türkiye'de tespit edilen 360 bin aktif koronavirüs vakası olduğunu, çoğunun da İstanbul'da bulunduğunu söyledi. Ceyhan, "İstanbul'dan başka yerlere yayılıyor. Halk arasında İstanbul için 'Türkiye'nin Vuhan'ı' deniyor. İstanbul'da sokağa çıktığınızda, metroya bindiğinizde, otobüse bindiğinizde virüsü kapmama şansınız çok düşük" dedi.
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, İstanbul'da koronavirüsü kapmama şansının çok düşük olduğunu belirtti.
Coronavirüs belasının çıktığı günden günümüze kadar geçen süre içinde Prof. Dr. Mehmet Ceyhan Hocanın önerilerini ve uyarılarını çok yakından takip edenlerden biriyiz. Nitekim, Ceyhan Hoca’nın söylediklerini ve uyarılarını da günümüze kadar birebir yaşadık.
Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, koronavirüs vaka artışının durdurulmasının, bölgesel tedbirler ile mümkün olmadığını söyledi.
Prof. Dr. Ceyhan, ilkbahar döneminde koronavirüse karşı alınan önlemlere değinerek, "İlkbahar dönemini hatırlayalım, aldığımız önlemleri düşünürsek okullar kapalı, seyahat yasağı var, kamuda da olsa sadece kademeli mesai uygulaması var, restoranlar kapalı, 65 yaşın üstü ve 20 yaşın altı aylarca sokağa çıkamıyor, nüfusa hafta sonları sokağa çıkma yasağı uygulanıyor. Biz bu önlemler ile vaka sayısını 5 binlerden binlere indirdik, daha da aşağı indiremedik; çünkü gevşemeye başladı önlemler. Şu anda bunun neredeyse 10 katına yakın vaka ile uğraşıyoruz, karşımızda bir mutant virüs var ve bu tedbirlerin çok daha azı ile ve de en önemlisi bölgesel tedbirler ile salgını kontrol altına almaya çalışıyoruz. Bu çok mümkün görünmüyor" diye konuştu.
Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, vakaların çoğunun İstanbul'da olduğunu belirterek açıklamalarında şu ifadeler kullandı.
"İstanbul'dan başka yerlere yayılıyor. Halk arasında İstanbul için 'Türkiye'nin Vuhan'ı' deniyor. Artık o Vuhan özelliği kayboldu; çünkü Çinliler Vuhan'da hastalığı kontrol ettiler, tek merkezliydi. 'İstanbul'u kontrol edince Türkiye'yi kontrol ederiz' diye bir düşünce maalesef yok; çünkü virüs her yere yayıldı. Tabi gerek yaşam koşulları gerek toplu taşıma araçları ve trafikte geçirilen süredeki farklılıklar İstanbul'u daha riskli hale getiriyor. Bizim Türkiye genelinde 360 bin tespit ettiğimiz aktif vaka var yani virüsü bulaştırma potansiyeli olan kişi var. Bunun, tarama testi yapmazsanız, 10 katı kadar insan şu anda virüsü taşıyor ve bulaştırma potansiyeli var anlamına gelir. İstanbul'da sokağa çıktığınızda, metroya bindiğinizde, otobüse bindiğinizde virüsü kapmama şansınız çok düşük. Birçok virüs pozitif çıkan kişilerin hikâyesine bakıyoruz; evden çalışıyor, hiç dışarı çıkmamış, bir kere markete gitmiş ve bütün aile pozitif. Böyle bir durumda İstanbul'da her dışarı çıkıp, adım attığınızda dikkatli olmak lazım hatta evde dikkatli olmak lazım. Evden birileri dışarı çıktığı sürece örneğin; evde 4 kişi var, 1 kişi dışarı çıktığında o kişiyi sokağa çıkma yasağı ile kapattığınız zaman zaten en sık virüsün bulaş yer ev içi. Orada bulaştırmayı kolaylaştırıyoruz. Bu tedbirler uygulanacaksa yaş grubu, bölge farkı gözetmemek lazım. Vakaların artmaya devam edebileceğini görüyoruz. Vaka artışları bu tedbirler ile gidersek artmaya devam edecek. Ramazanda belli yerler kapanacak; ama seyahat kısıtlaması yok. Mesailerin kademeleştirilmesi yok, toplu taşıma araçları dolu. Bütün bunları illeri farklı kategorilere ayırarak kontrol etmeye çalışmak, biraz virüsü hafife almak gibi oluyor. Türkiye'de salgın öyle bir durumdaki şu an, alınan bütün önlemler, Türkiye genelinde uygulanmalı.”
Avrupa ve diğer bazı ülkelere baktığımızda virüsün hızının tam kapanma sayesinde kesildiğini görüyoruz. Bu satırlar yazılırken Fransa’da da tam kapanma devam ediyordu.
“Gerekiyorsa” demiyoruz artık gerektiğini görüyoruz. Biz de ne pahasına olursa olsun tam kapanmaya gitmek durumunda olduğumuzu görüyoruz.
.