Suriye’deki iç çatışmalardan kaçarak Türkiye’ye sığınan Suriyeli sığınmacılar konusu yıllardır sorun olarak tartışılıyor. Başta İstanbul olmak üzere birçok kente yayılan sığınmacılardan yoğun şikâyetler de geliyor.
Ancak, bugüne kadar gelen şikâyetlerin önlenmesi ve gereken önlemlerin alındığını söyleyemeyiz.
Halen birçok ilde tartışmalar ve kavgalar oluyor. Huzur kaçıran sığınmacılar başka yerlere gönderiliyor. Bunlar da çözüm olmuyor. Köklü çözüm arayışlarının sürmekte olduğunu da izliyoruz.
İçişler Bakanı Süleyman Soylu geçenlerde açıkladı:
“Türkiye’de 4,5 milyon Suriyeli sığınmacı var.”
Çok önemli bir rakam ve bu sayı her geçen gün yeni doğumlarla daha da yükseliyor.
Sorun şu:
Bu Suriyeli sığınmacılardan her taraftan şikâyetler var. Bu şikâyetler bugünkü iktidarı zorluyor. Son İstanbul seçimlerinde de bu sorundan şikâyet edenlerin sandık sonuçlarını etkilediğinden söz ediliyor.
Ortada var olan sorunlara çözüm bulunmaması durumunda daha da sıkıntılı günlerin başlayabileceği ifade ediliyor.
Peki, bu sorunlara çözüm bulunacak mı?
Yeni Çağ Gazetesinden Ahmet Takan, “Erdoğan’ın önündeki gizli Suriye raporu” başlıklı yazısında bu konulara değiniyor. Suriyeli sığınmacılar konusunda çözüm arayışlarının sürdüğüne vurgu yapıyor. Bu konudaki yazısında da kışça şu noktalara değiniyor:
“Suriyeli sığınmacılardan, Suriye, Afganistan, Pakistan, İran, Libya, ABD, adam devşiriyor Hepsi El-Kaide terör örgütü benzeri bir yapının altında ve en üstlerinde yine İngiliz organizasyonu çıkıyor. İngiltere, bu yüzden şu ana kadar hiçbir konuda Türkiye üzerine tartışmaya girmiyor. Türkiye'nin Suriye'deki hakları ve benzeri konularda sesini çıkarmıyor, susuyor. İngilizler, tamamıyla Türkiye'yi istihbarat ağıyla kuşatılıyor. Suriye sınırında konuşlanan askeri birliklerde izinler iptal edildi. Menbiç'e yönelik bir harekatın olasılığı gündemde. Bu nedenle görüşmeler uzadıkça uzuyor ama sorunun nerede bitirileceği konusunda net bir görüş birliği yok. Menbiç'e operasyon yapılarak Türkiye'deki Suriyelilerin oraya götürülmesi planlanıyor. Zira, güney illerinin demografik yapısındaki değişiklikten devlet yetkilileri son derece rahatsız, konunun bir an önce çözülmesi isteniyor. Yapılacak şey, Suriyeli mültecileri kendi topraklarına bırakmak. ABD bir taraftan da zaten Esad ile görüşüyor. Oradaki PKK-PYD'ye bir özerklik konusunda antlaşma noktasına gelindi. Ancak bu yapı Esad'a bağlı olacak. Buradan gidecek Suriyelilere de ne olacağına Esad karar verecek. Bundan sonrası Suriye hükümetinin işine kaldı. Ne yaparsa onlar yapacak. ABD'ye rağmen de olabilir, anlaşarak da olabilir. Daha karar verilmiş değil gibi duruyor."
Bizim görüşümüzü de yansıtalım:
Suriyeli sığınmacılar sorununa en kısa zamanda çözüm bulunmalıdır. Çünkü hemen her ile yayılmış olan sığınmacıların sorunları giderek artıyor. Bizi yönetenlerin de bu konuda arayışlar içine olması yaşanmakta olan sıkıntının önemini ve büyüklüğünü ortaya koyuyor.
Her zaman söylediğimiz bir konuyu bugün de yineleyelim:
Suriyeli sığınmacıların yeniden ülkelerine dönmesi ve bu konunun çözüme kavuşması için Suriye Devlet Başkanı Esad ile görüşmeler yapılmalı ve bu konunun çözümü de iletişimlerle sağlanmalıdır.
Esad ile iletişim kurulmadan sorunun çözümü kolay olmayacaktır.
Bu konuda Rusya’nın da desteğin sağlanabilir.
Önemli olan Türkiye’nin rahatlaması, ortada var olan sorunların çözümüdür. Bunun için de izlenmesi gereken yol bellidir.
Konuyu bu açıdan değerlendirdiğimiz de Ahmet Takan’ın yazısında değindiği konuların önemli olduğunu görmekteyiz.
Suriye politikalarında birçok yanlışlar yapıldı. Bunlar bilindiği halde bu yanlışlara devam edildi. Bugün bu yanlışların bedelini çok ağır biçimde ödemekteyiz. Artık yanlış yapmamak ve doğruları bulmak durumundayız.
Eğer doğruluk payı varsa Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın önüne konulduğu iddia edilen rapor bir yerde çıkış yollarını da göstermektedir. Sorunlar daha da büyümeden hemen önlemlerin alınması konusunda olumlu adımların atılması da gerekiyor.
.