Karadeniz’de bulunan doğalgaz yatakları ile ilgili tartışmalar ve görüşler devam ediyor. Yerli ve yabancı uzmanların görüşleri ve değerlendirmelerine biz de yeteri kadar sütunlarımızda yer vermeye çalışacağız.
Doğalgaz yataklarının bulunması nereden bakılacak olursa olsun Türkiye’nin zenginliği ve geleceğimizin aydınlığıdır.
Yapılan açıklamalarda doğalgaz yatakları eğrisi ve doğrusu ile masaya yatırılıyor. Ne getirecek, ne götürecek bunun hesapları yapılıyor. Konunun uzmanlarının ortak görüşü olumlu yönde.
Bazıları ise, bulunan doğalgaz yatağının yeterli miktarda olmadığını söylüyor. Yeni sondajlarla yeni yatakların bulunması ile daha zenginleşen yataklara ulaşılabileceği görüşü de gündeme damga vuruyor.
Şurası çok açık:
Doğalgaz yataklarını bulunması Türkiye’nin enerji konusunda elini güçlendirecektir.
Yataklardan elde edilen enerjinin kullanılmaya başlaması ile de ithal edilen doğalgaz piyasasında yeni pazarlıklarla daha ucuza doğalgaz alımının gerçekleşebileceği de unutulmasın.
Özetle, her açıdan bu kaynaklar Türkiye’nin önünü açabilir.
Temennimiz doğalgaz yataklarının işler hale getirilmesidir.
Daha önce açıklanan doğalgaz ve petrol bulma işlemleri gibi Karadeniz’de bulunan doğalgazın da yeterli olmadığı gerekçesi ile çıkarılmaması hayal kırıklığı yaratır.
Siyaset bilimci Profesör Nurşin Ateşoğlu Güney de Karadeniz’deki gaz rezervlerinin geliştirileceği kanısında olduğunu açıkladı. Değerlendirmesinde de şu görüşlerini yansıttı:
‘‘Türkiye için çok önemli bir keşif. Kendi imkânlarıyla bunu başarması ayrıca kayda değer. İkisi sismik, üçü sondaj olmak üzere Türkiye’nin 5 gemisi var. Bu Türkiye’ye hem serbestiyet hem de esneklik sağlıyor. Ben Karadeniz’de bu gaz rezervlerinin 320 milyar metreküpün çok ilerisine gidileceğini düşünüyorum. Mısır’ın Zohr bölgesinde bulduğu doğalgazın 850 milyar metreküp olduğu biliniyor. Karadeniz rezervleri buraya kadar neden çıkmasın? Böyle bir rezerv çokuluslu firmaların dikkatini çekecektir. Güney Kıbrıs’ın Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin de hakkı olan küçücük Afrodit sahasına uluslararası firmaların ilgisi varken Tuna 1 sahasına neden ilgisiz kalınsın ki? Bu hesap işi. Türkiye yılda 12 ila 13 milyar dolar tutarında doğal gaz ithalatı yapıyor. Yapılan keşfin Türkiye’nin enerji bağımlılığını azaltacağı görülüyor. Aslında doğalgaz piyasasında fiyatlar düştü. Ancak eski anlaşmalar olduğu için biz daha pahalı olarak doğalgazı kullanıyoruz. Kısa süre içinde Rusya ile yedi anlaşmamız bitiyor. Artık doğalgaz üreticisi bir ülke olacağınız için pazarlık gücünüz artacak. Bu da yalnız dışa bağımlılığı azaltmayacak aynı zamanda doğalgaz maliyetlerini de düşürmenizde yol oynayacak. Ben Türkiye’nin enerjide bağımsızlığının doğalgaza endeksli olduğunu düşünmüyorum. Başta güneş ve rüzgar olmak üzere yenilenebilir enerji yatırımları artıyor. Nükleer enerji yatırımları var. Tabii Doğu Akdeniz’de de sondajlar devam ediyor. Burada da keşif olursa bu Türkiye’yi daha da kuvvetli kılacak. Zaten Türkiye’nin bu keşfi jeopolitik anlamda da dışarıda ses getirdi. Ortadoğu ülkeleri Türkiye’nin yeni rezerv bulmasını tartışıyor. Suriye’den Libya’ya kadar yaptığı hamlelerle kendisine yönelik kuşatmayı boşa çıkaran Türkiye, Karadeniz’de yeni kuyuların da bulunmasıyla Doğu Akdeniz’de elini güçlendirecek’’
Bilgesam Ortadoğu ve enerji uzmanı Ali Semin da yeni keşfedilen rezervin Türkiye için çok büyük bir motivasyon kaynağı olmakla birlikte sürecin ihtiyatlı bir şekilde sürdürülmesinin önemine vurgu yaptı. Semin’in açıklamaları da şöyle:
‘‘Bu keşif Türkiye için çok hayırlı bir keşif. Doğalgazın çıkarıldıktan sonra cari açığı düşüreceği muhakkak. Ama bu rezervle Türkiye’nin önde gelen doğalgaz üreticilerinden biri haline gelmediğini de akılda tutmak gerek. Türkiye’nin Rusya ve İran’dan ya da başka üreticilerden doğalgaz tedarik etme mecburiyeti ortadan kalkmış olmayacak. Tabii yüzde enerjide yüzde 90 dışa bağımlıyken yüzde 80 dışa bağımlı olmak çok iyi bir şey ama bu doğalgazı çıkardık diye dünyaya rest çekebilir miyiz? Tabii ki hayır. Bu keşif umut verici, büyük bir motivasyon kaynağı. Şunu da unutmamak lazım. Türkiye, bu keşif sonucunda doğalgaz üretimi başlarsa araştırma ve keşfetme konusunda büyük bir güven oluşturur. Bu da Amerikan, Fransız, İngiliz, İtalyan şirketlerle çalışmak istemeyen ülkeler gözünde Türkiye’yi önemli bir alternatif haline getirir. Mesela Libya. Libya’nın 20 milyar dolarlık planlanmış enerji yatırımı var. Libya, Türkiye için önemli bir kapı olabilir. Birçok Türk şirketi bu sayede Libya’ya gidebilir.”