Bugünlerde ekonomide ve para politikalarında tartışılan bir konu var.
Faizlerin yüksekliğinden yakınılıyor. Bugünkü faizlerle yatırımım mümkün olamayacağına dikkat çekiliyor.
Bir başka kesim de “Faizlerde düşüş yaşanırsa bu kez Dolar yükselir, bu da ekonomiyi başka yönden olumsuz etkiler” diyor.
Anadolu Aslanları İşadamları Derneği (ASKON) Başkanı Orhan Aydın, istihdam seferberliği kapsamında 81 ilde 81 yeni işletme ile istihdama 50 bin kişilik katkı sağlamayı amaçladıklarını bildirdi. İstihdam artışı için yeni yatırımlar gerektiğini kaydeden Başkan Aydın, yüksek faizlerden şikayet etti. Aydın, “Faizler düşmeden yatırım mümkün değil” dedi.
ASKON’un İstanbul Topkapı’daki yeni Genel Merkezi’nde sorularımızı yanıtlayan Orhan Aydın, 15 bin üyeye sahip olduklarını, üyelerinin 700 bin kişiye istihdam sağladığını belirtti.
ASKON’un yeni dönemde nitelikli üyelerle yoluna devam edeceğini anlatan Orhan Aydın, yılın ikinci yarısında ekonominin toparlanmasını beklediklerini söyledi. Tersine göç projesi kapsamında Anadolu’nun belli alanlarda bilgi birikimi olan illerine yatırım yapılması ve İstanbul’da şişmiş bazı sektörlerin bu bölgelere yayılması için bir çalışma yürüttüklerine dikkat çeken Orhan Aydın, önerilerini şöyle özetledi:
“Devlet 700 lira işsizlik maaşı veriyor. İşletme de bin 300 lira versin. Böylece asgari ücretle o bölgelerde istihdam artırılabilir. Çünkü İstanbul’da bu ücretle geçinebilmek zor ama o bölgeler için bu ücret yeterli olacaktır. Bizim kuracağımız üsler Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin (TİM) Türk Ticaret Merkezlerinden (TTM) farklı. Üsler ASKON’un o ülkelerdeki şubesi gibi olacak. O ülkelere ihracat yapmak isteyen üyelerimize yol gösterecek”
Bürokratik konularda üyelerinin işlerini kolaylaştırmak için Ankara’ya bir bürokrasi üssü kurmak için çalışmalara başladıklarını anlatan ASKON Başkanı Aydın, şunları söyledi:
“Birçok teşvik ve destek var. Ama bunların nasıl kullanılacağı bilinmiyor. Bu konuda KOBİ’lere yol göstermeyi amaçlıyoruz. Bizim işimiz KOBİ’leri ihracatçı yapmak, onların TİM ve DEİK gibi kurumlara ulaşmasını sağlamak. KOBİ’ler güçlenirse üst kurumlar daha güçlü olurlar.”
Ekonomistler ise, bankaların faiz oranlarını şirketlerin durumuna göre de belirlediklerini belirtti. Piyasada kredilerin ortalama yüzde 30 – 35 oranında olduğunu belirten iktisatçılar, piyasanın Merkez Bankası’nı beklemeden sürekli artış yaptığını ve son dönemde kredi faizlerini yüzde 40'lara çıkardıklarını vurguladı.
Şirketlerin hem faiz hem de yüksek döviz kuru altında ezildiğini belirten iktisatçılar, sürecin bu şekilde uzaması halinde birçok şirketin kapanacağını, işletmelerin yaşama şansının azalacağını vurguladılar.
“Nefes kredisi”nin faizlerinin düşük ancak miktarının az olduğunu belirten iktisatçılar, bu kredilerin küçük işletmeler için anlamlı olacağını, orta ve büyük işletmeler için bir anlamı olmadığını söylediler.
Görüldüğü gibi faiz sıkıntısı önemseniyor. Yüksek faiz nedeni ile de piyasada dal kımıldamıyor. Bu sorun nasıl aşılacak bunu da alınacak kararlar sonrası hep birlikte göreceğiz.
Geçenlerde de yazmıştık. Faizlerin artması emlak piyasasını da vurdu. Bu konudaki gelişmeler de kısaca bakalım:
Faizlerdeki artışın bireysel ve konut kredilerine yansımasının etkileri her alanda hissediliyor. Sanayici, 'Bu faizlerle nasıl yatırım yapılır' diye sorarken, sade vatandaşın da ev sahibi olma hayalleri olumsuz etkileniyor.
Bu durum, Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK), 2018 Kasım dönemi konut satış istatistiklerinde açıkça görülüyor. Buna göre; Türkiye genelinde konut satışları 2018 Kasım ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 27 oranında azalarak 89 bin 626 oldu.
Resmi verilere göre ayrıca ipotekli yani banka kredili konut satışları, faizlerin artışına bağlı olarak kasımda ekim ayına göre yüzde 85.7 düşüşle 5 bin 324’e geriledi.
31 Mart seçimleri sonrası ekonomide yeni bir yapılanma bekleniyor. Bu yapılanma içinde de önemli kararlar alınacak. Faiz indirimi gündeme gelir mi, bu konuda nasıl adımlar atılacak bunu da bekleyip hep birlikte göreceğiz.
.