Sizlere daha önce daha önce Cumalı Bora adından söz etmiştik. Doğa ile haşır-neşir olmuş, bitkiler üzerinde yaptığı çalışmalarla adından söz ettirmiş bir uzman olan Cumalı Bora, şimdi dünyanın en çok ve çeşitli bitkisine sahip olan ülkemizdeki bu zenginlikleri sağlık ve güzellik alanında dünyaya tanıtma projesi ile karşımıza çıkıyor.

Birçok bitki ve çiçekten sabun yapmayla başlayan Cumalı Bora’nın hikâyesi, bugün dünya sağlık ve güzellik alanlarına sıçrayan çalışmaları ile zirve yapmaya başlamış. Yaptığı çalışmaları bazı üniversiteler bünyesinde büyütüp, dünyaya tanıtmaya çalışıyor. Bu konuda da devletten destek ve yardım bekliyor.

Bu noktada şunun vurgulayalım:

Ülkemizdeki bitki çeşitliliği ve zenginliği, iyi işlenebilirse sağlık, şifa ve güzellik alanlarında kullanılabilir. Yok pahasına elimizden çıkardığımız bu bitkiler, dış ülkelerde işlenip, büyük paralar karşılığı sağlık, şifa ve güzellik alanlarında pazarlanıyor. Biz de bu işlenmiş ürünlere büyük paralar ödüyoruz.

Biz niye bunları değerlendirip yapmayalım.

İşte Cumalı Bora, bunun mücadelesini veriyor.

Sözü fazla uzatmaya gerek yok, Cumalı Bora’nın şu haykırışı içinde bulunduğumuz bitki zenginliğini ortaya koymaya yetiyor:

“DÜNYA'NIN ANTİOKSİDANI Türkcistus, en yüksek antioksidan değerlere sahip yenilebilir bitki. 21.YY'IN BİTKİSİ Antiviral, antibakteriyel, antifungal, antitümoral etkiye sahip. MİLLİ KAYNAK, MİLLİ PROJE Akdeniz'den Ege'ye, Marmara'dan Karadeniz'e tüm kıyı şeridimizde doğal olarak yetişen bir cevher. İNSANLIĞA ŞİFA Bebekten hamileye , 7'den 77'ye herkesin tüketebildiği, yan etkisiz şifa kaynağı. SAĞLIKLI, MUTLU NESİLLER İÇİN... Halk sağlığı için çok büyük bir kazanım. Sağlık harcamalarında milyar dolarlık tasarruf. SAĞLIK TURİZMİNİN VEGASI... Sağlık turizminde dünya liderliği. Türkcistus Köyü, sağlık turizminin Vegası... YEŞİL BOR Milli ekonomiye milyar dolarlık girdi; tüm dünyaya şifa ve mutluluk..”

Şimdi gelelim, Bora’nın büyük projesine. Bu ne mi, bunu da kendinden dinleyelim:

“Kervansaray Hilal İstanbul

Gül kokulu müjdeye bahis, kadim şehir İstanbul. Yüzyıllar boyu süren bir hasret, yakıp kavuran bir aşk. O hasrete son veren muzaffer, fatih II. Mehmed Han, şehri teslim aldığı an cihana hükmetmeye başladı. Dengeleri değiştirdi. Zira İstanbul dünyanın merkeziydi.

Aradan geçen asırlar boyunca dünya dengeleri pek çok kez değişti. İstanbul da. Yaşlandı, hastalandı, yağmalandı hatta hor görüldü. Ta ki evlad-ı fatihan Recep Tayyip Erdoğan önce İstanbul’un sonra kutlu devletin reisi olana dek. Şimdilerde İstanbul yine o arzulanan şehir olmakta. Yeniden dünyanın merkezi. Tekrar hayat bulan İpek Yolu’nun kalbi. Finans, ticaret, ulaşım. Her alanda mega projelerle imar edilirken, “Beşiği olduğum medeniyete bir kez daha ihtiyacın var ey ademoğlu” diye haykırıyor adeta.

Hilal İstanbul, bu mega projelere renk katacak, sürdürülebilir değerler ekleyecek bir projedir. İstanbul’u sağlık, alternatif tıp ve şifa alanlarında da dünyanın merkezi yapacak bir adım. Türk-İslam kültürünün simgesidir “hilal”. Mutluluk, sevinç ve dirilişin sembolü. Bir ucunda geçmiş diğerinde gelecek. İbn-i Sina’dan günümüze tıbbın geçmişi ve Türkcistusla, fitoterapiyle geleceği.

Hilal İstanbul, Türkcistus köyü, yeni nesil avm kervansarayı, festivalleri, bahçeleriyle Hilal Antalya’nın mega versiyonudur.. Sağlık, turizm ve ticareti birleştiren, farklı iş kolları oluşturan bir konsept. İstanbul’u ziyaret edenlere ve İstanbullulara hizmet edecek; kültürle sağlığı, alışverişle huzuru birleştirecek. İstanbul’u şifa ve mutluluk kapısı yapacak.

Avrupa’dan Çin’e uzanan yeni İpek Yolu üstünde geçmişe nispet eden bir kervansaray. Büyük bir ticaret, sağlık, konaklama tesisi. İpek Yolu boyunca yaşayan milyarlarca insana doğal zenginliklerimizi sunacak bir mekan. 3.Havaalanına yakın bir noktada inşa edilecek bu kervansaray ile Hilal Antalya’da yetiştirdiğimiz insan kaynaklarını, enstitüde geliştirdiğimiz yeni ürünlerimizi İstanbul’dan dünyaya açmak mümkün olacaktır.

Mazlum coğrafyaları fitne ve fesatla ateşe verip, silah satan mimsiz medeniyetin aksine tüm dünyaya İstanbul’dan şifa, huzur ve kardeşlik ihraç etmek; çiçeklerle, bahçelerle gönül bağlarımızı pekiştirmek için bir alternatiftir.

Hilal İstanbul, gelecekte Katar’a, Çin’e ya da Rusya’ya açılacak şubeleriyle küreselleşip, doğal zenginliklerimizi insanlığa ulaştırma ve kültürümüzü başka coğrafyalara nakşetme hedefimizin sıçrama tahtasıdır.

Milletimize ve devletimize hizmet edeceğine inandığımız çalışmalarımıza teveccühünüz ve desteğinize teşekkürlerimizi sunarız.”

necdetbuluz@gmail.com

www.facebook.com/necdet.buluz

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.